Hayvan özgürlüğü aktivistlerinden, ‘Canlı hayvan ticareti yasaklansın!’ talebi

Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), bugün (10 Eylül) düzenledikleri basın toplantısında, Türkiye’de yaşanan Şarbon krizi ile yeniden gündeme gelen canlı hayvan ticaretinin yasaklanmasını talep etti.

Basın toplantısında, farklı ülkelerden Türkiye’ye kötü koşullarda gerçekleştirilen canlı hayvan ticaretini ilk gündeme getiren gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen, veteriner sağlıkçı Burak Özgüner ve Uzm. Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu konuştu.

Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu’ndan gazeteci-yazar ve hayvan özgürlüğü aktivisti Zülâl Kalkandelen, 2018’in başından beri giderek artan canlı hayvan ticareti skandalları konusunda bilgi verip “Şarbon krizi, ‘ucuz et’ politikasının bir sonucudur. Bu ticaret, 21. yüzyılda hayvan köleliğinin simgesidir ve derhal sona erdirilmelidir” dedi.

“Bu gemiler, ölüm gemileridir”

Basın açıklamasını okuyan, HAKİM’den veteriner sağlıkçı Burak Özgüner de “Biz hayvan özgürlüğünü savunan aktivistler olarak, hayvanların herhangi bir şekilde insan kullanımı için sömürülmesine kesinlikle karşıyız. İsteğimiz hayvanların ‘iyi koşullarda’ nakil edilmeleri değil, yaşam haklarının tanınması ve özgür bırakılmalarıdır. Bunun altını çizerek, 7 ay önceki açıklamamızda yazdığımız gibi yeniden vurgulamak istiyoruz: Bu gemiler, ölüm gemileridir ve ölümden, işkenceden, hastalıktan başka bir şey getirmeyecektir” diye konuştu.

Şarbon hastalığının hayvanlardan insanlara nasıl geçtiğini aktaran Uzman Doktor Oğuzcan Kınıkoğlu ise “Şarbon dışında yüzlerce enfeksiyöz ve kronik hastalık, canlı hayvan ticareti ve hayvansal ürünlerin tüketimi ile daha da yaygınlaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün etin kanserojen olduğunu açıklamasına rağmen, medya tam tersi yönde haberler yapıyor. Oysa hayvansal ‘ürün’leri tüketmeden, insanların sağlıklı yaşaması mümkündür” şeklinde konuştu.

Toplantıda, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan elde edilen ve 2017 yılına ait zoonoz hastalıklara dair veriler de paylaşıldı. Veteriner sağlıkçı Özgüner, bu verilere değinerek “Türkiye’de hayvan hastalıkları kontrol altına alınamıyor ve bu denetimsizliğin faturası yine hayvanlara kesiliyor. Hastalık şüphesinin varlığı, hayvanların öldürülmesi için yeterli bir sebep” dedi.

 

(Yeşil Gazete)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR