Editörün SeçtikleriHayvan HaklarıManşetTürkiye

[Hayvan hakları yasası nerede?] Hak savunucuları: Taleplerimiz asgari, ödün verilemez

0

Haber: Tolga Öztorun

Siyasi parti  temsilcileri ve hayvan hakları alanında çalışma yürüten STK’lerin işbirliğiyle TBMM’de oluşturulan Hayvan Hakları Alt Komisyonu’nun birlikte hazırladığı yeni Hayvan Hakları Yasa Taslağı’nın üzerinden yaklaşık 1.5 yıl geçti. Hayvanseverler ve hak savunucularının ısrarlı takip ve gündemde tutma çabalarına karşın, aradan geçen süre içinde sürekli takvim verilmesine karşın taslak bir türlü Meclis gündemine getirilmedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yasanın takibiyle görevlendirilen AKP Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in geçtiğimiz şubat ayında teklifin kısa sürede Meclis’e sevk edileceğini söylemesinin ardından geçen hafta sonu, nihayet hak savunucuları hazırlanan kanun teklifiyle ilgili bilgilendirme yapmak üzere TBMM’de toplantıya davet edildi.

Yaklaşık dokuz saat süren toplantıda; TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu başkanı Mustafa Yel, komisyon üyelerinden Serap Yahşi, Zeynep Yıldız ve TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonu başkanı Yunus Kılıç, Komisyon’un hazırladığı taslak üzerinde AKP’nin yaptığı revizelerle birlikte kanun teklifi hakkında bilgilendirme yaptı, STK temsilcilerinden görüşlerini aldı.

Hayvan hakları savunucularının yoğun ısrarına rağmen toplantı öncesinde TBMM iç hukuk kanunları gereği yasa taslağının sivil inisiyatif ile paylaşılmadığı öğrenildi. Ancak STK temsilcileri kanun teklifindeki maddeler üzerine soruları canlı olarak sorabildi. Toplantıda, önümüzdeki hafta meclise sunulacak kanun teklifi ile ilgili hayvan hakları savunucularının uygun bulmadıkları konularda itiraz ve önerilerini dile getirdi.

En zorlu süreç,   şu andan itibaren bu yasanın çıkacağı ana kadar geçecek gibi görünüyor. Zira, çıkacak kanun senelerce değişmeyecek ve yenilenmeyecek. Aktivistler, esas mücadelenin zamanının tam da şimdi olduğuna dikkat çekiyor.

Öneriler, itirazlar…

Hayvan hakları savunucuları yasa taslağını görmedikleri için kanuna ilişkin endişelerini koruyor.  Toplantıya katılan bazı savunuculardan aldığımız bilgiye göre öneriler ve itirazların bazıları şöyle:  

  • Hayvanları Koruma Kanunu’nun ismi aynı kalacak. (Komisyon raporunda kanunun adının Hayvan Hakları Kanunu olarak değiştirilmesi oybirliğiyle kabul edilmişti)
  • Sahipli veya sahipsiz hayvan ayrımını kaldırılacak.
  • Hayvana karşı işlenen suçlar TCK kapsamına alınacak. Bazı suçlara hapis yatarı olan cezalar verilecek. Bir yıl içinde ‘İnsan Hakları Eylem Planı’ kapsamında yapılacak ‘infaz düzenlemesi’ ile suçlular aldıkları ceza oranında hapis yatacak. Ancak bu suçlarda ceza indiriminin uygulanmayacağı garantisi verilmedi.  Ayrıca, vatandaşlar SADECE suç üstü yapılan öldürme, tecavüz gibi suçlarda kolluk güçlerine direk şikâyet edebilecek. Bunun dışındaki ihlallerde şikayetini İl/ilçe Tarım Müdürlüklerine yapabilecek. Yaptığı istihbarı çalışmayla uygun görürse bu müdürlükler suç duyurularında bulunacak.
  • Belediye yetkilileri TCK kapsamında yargılanabilecek. Ancak; bunun için memurları koruma kanunu gereği, ‘İçişleri Bakanlığından Soruşturma İzni’ alınması gerekecek.

  • 20 bin nüfus üstündeki tüm ilçe belediyelerde sokak hayvanı kısırlaştırması ‘asli görevleri’ arasına alınarak, şart olacak. 20 bin nüfusun altındaki yerlerde İl Özel İdareleri bu konuda belediyelere destek verecek.
  • “Yasaklanmış ırk” köpeklerin üretim ve satışı yasak olacak, mevcut evlerde bakılanlar altı ay içinde kısırlaştırılarak kayıt altına alınacak. Barınaklarda hapsedilenler hayvanlar arasında, ailelerden alınanlar geri verilecek.
  • 6. Maddeye dokunulmayacak. (Madde sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, öldürülmelerini, güçten düşmüş hayvanların ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılmasını yasaklıyor; bu hayvanların hayvan bakımevlerinde tedavi edilip kısırlaştırıldıktan sonra alındıkları ortama bırakılmalarını öngörüyor)
  • Pet shoplarda kedi köpek satılması yasaklanıp katalogdan satışı yapılacak.
  • Sahipli evcil hayvan terk etmenin idari para cezası tahsil edilebilir olması açısından 3000 TL olacak.
  • Hayvan dövüşlerinden SADECE köpek ve horoz dövüşleri yasaklanacak.
  • Yeni yunus parkları açılmayacak. Mevcutlara yeni hayvan getirilmeyecek, mevcut hayvanlar çiplenerek, hayat döngüsünü tamamlayınca buralarda tutulacak.
  • Mevcut hayvanat bahçelerindeki hayvanlar, kafesli sistemleri açılarak daha uygun doğal ortamlara alınacak.
  • Atlı faytonların kalkıp kalkmayacağı konusunda karar merci İl Hayvan Kurulları olacak.

  • Mobil kısırlaştırma kaldırılacak.
  • Kürk üretim ve satışı yasaklanacak.
  • Av ve av turizm Kara Avcılığı Kanunu’na bağlı olması sebebiyle yasada yer almıyor. Bu konuda STK’lar talepte bulundular.
  • Teklifte, evde hayvan sayısında sınırlama yok.  Bu konu yönetmeliğe bırakılacak.
  • Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ilgili hiçbir düzenleme yapılmıyor. Bu konuda STK’lar talepte bulundular.
  • Hayvanlı sirkler yasaklanıyor.
  • Okul müfredatına doğa hayvan sevgisi dersi getirilecek, bu konuda pilot çalışma başlatılmış.
  • Borç yüzünden hayvan haczi kaldırılıyor.
  • “Apartman yönetim planında hayvan beslenemez” ibaresinin kat mülkiyeti kanunundan kaldırılmasını talep edildi, ancak kanuna nasıl gireceği belli değil.
  • Endüstriyel hayvancılıkta sıkı denetim talep edildi.
  • Mezbahalarda hayvan kesimlerinde Tekirdağ mezbahasında uygulandığı gibi hayvanların daha az acı çekeceği ve eziyet göreceği yöntemlerin uygulamaya konmaya başlanmasını talep edildi.

‘Asgari taleplerde geri gidiş kabul edilemez’

Toplantıdan sonra konuştuğumuz, TBMM’deki toplantıya katılan bazı hayvan hakları savunucuları şu görüşleri dile getirdi:  

Yağmur Özgür Güven (Deneye Hayır Derneği Başkanı): Son bir “görüş alma” mahiyetindeki bu toplantıda, STK temsilcileri olarak yasa teklifindeki farklı konulara dair sorular sorduk. Teklifte, hayvan deneyleriyle alakalı yeni bir düzenleme yapılmamış olduğunu öğrenmek şaşırtıcı değildi açıkçası. Dünyada, hayvana eziyete karşı düzenlenen hayvan refahı ya da hayvan koruma başlıklı yasal metinlerin tümünde, deneylerde kullanılan hayvanlara refahçı bir yaklaşımla yapılmış eser miktarda atıf vardır. Bu kanunların özünde özerkliğe saygı ilkesi olmadığı için zaten hiçbiri bir “hayvan hakları kanunu” değildir.

Dolayısıyla, çıkacak olan yasadan da beklentilerimiz asgarî düzeyde ancak bu asgarî taleplerden dahi ödün verilmesi beklenmemeli. Hayvan deneylerinin hemen yarın tümden tarihe gömülmeyeceğini biliyoruz ama eğitimde alternatif yöntemlere geçiş, aile yanına verme programlarının uygulanması ve sokak ya da bakımevlerindeki hayvanların deneylerde kullanılmasının koşulsuz olarak yasaklanması uygulanabilir ve makul bir başlangıç olacaktır.

Yağmur Özgür Güven ve Oğuzcan Kınıkoğlu.

Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu (Deneye Hayır Derneği Başkan Yardımcısı): Daha önce Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nda hayvan deneyleri konusunda ayrıntılı bir sunum yaparak uygulamadaki durumu ve sorunları dile getirmiştik. Bu son toplantıda da üç talebimizi net şekilde dile getirdik. Hem mesleğim gereği hem de bir hayvan hakları savunucusu olarak yurt dışındaki uygulamaları, yenilikleri yakından takip ediyorum. Ne yazık ki biz epey gerideyiz ama bu telafisi mümkün bir durum. Hayvan lehine uygulamalara geçmek, gelenekçi pratik ve ezberlerden ve yeniliğe direnme refleksinden sıyrılarak mümkün olabiliyor ki hayvan hakları alanındaki yasama faaliyetlerinin küresel tarihine baktığımızda da bunu aynen görüyoruz.

‘Kriterimiz, ortaklaşa yazılan rapor’

Av. Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu (İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı): 22 Ekim 2019 tarihinde TBMM Hayvan hakları araştırma raporu yayınlandı. Bu rapor Türkiye’de hayvan haklarını bir noktaya taşıdı. Bizler için artık kriter bu rapor oldu. Bu rapora ne kadar paralel bir yasa çıkarsa bizi o kadar mutlu eder. Raporun içeriğinden uzak bir yasa çıkması bizim için hayal kırıklığı olur.

Görünen odur ki tüm Türkiye’yi bir tek çıtada bir araya toplayabilecek yasanın çıkması şu aşamada mümkün görülmüyor. Kırmızı çizgimize dokunulmadığı taktirde, ki dokunulmadığını söyleyebilirim, hayvanlar mal kapsamından çıkarılıyor canlı oldukları kabul ediliyor. Hayvanları yaralamak öldürmek cinsel saldırılar hayvan dövüştürmek TCK kapsamında hapis cezası ile cezalandırılıyor, sahipli sahipsiz hayvan kavramları ortadan kaldırılıyor Belediyelerin hiçbir yükümlülüklerinin olmadığı 5199 sayılı yasaya cezai yaptırımlar getiriliyor yasaklı ırklar bir nebze olsun rahata eriyor. 6. Maddeye hiç dokunulmuyor.

Ben hayvanları daha iyi korumak adına  bu yasayı kabul etmeme lüksümüz olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Tabii ki de yasa bütüncül olarak ele alınmalıdır. Şu an bahsedilen maddelerin mevcut mevzuattan çok daha iyi olduğunu görüşündeyim. Direndiğimiz her dönem yasa çıkmayabilir. Bu kadar hayvana duyarlı milletvekillerine denk geldiğimiz bu dönemde çıkmayan yasanın bir süre daha çıkamayacağı görüşündeyim.

‘Önümüzde hala uzun bir mücadele var’

Timur Ugan (Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı): Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu olarak bilgilendirme toplantısına bizi davet ettiklerinde, kanun teklifi taslağının kamuoyuna açıklanmasını toplantıda bizim de itiraz ve önerilerimizi buna göre dile getirebileceğimizi söyledik. Ancak taslak açıklanmadı. Toplantı açılışında istemimizi tekrarladık tüm tür hayvanlar için yazılan maddelerin okunmasını ve tek tek değerlendirmeyi istedik. TBMM kanun düzenlemelerinde böyle bir usul olmadığı yanıtını aldık. Bunun üzerine yine tüm tür hayvanları ilgilendiren maddeleri tek tek sorarak yanıt almaya çalıştık. Yanıtlara itiraz ve önerilerimizi anlattık.

Yazılı metni görmediğimiz için kesin bir sonuca varmak zor. Ancak kazanılmış haklara dokunulmayacağı gibi iyileştirmeler yapılacağı izlenimi edindik. Yeterli mi elbette değil. Tabi ki yasa yapıcıların üzerindeki baskıları da düşünürsek görmediğimiz taslağın yazımı sırasında hak gaspı doğurabilecek cümleler eklenebilir.  Taslağa TBMM’ye sunumu ve komisyon çalışmaları sırasında da birçok olumsuz ek yapılabileceği endişesi taşıdığımızı da belirttik. Bize göre anlatıldığı kadarıyla birçok eksik ve yanlış içeren kanun teklifi üzerine defalarca aktardığımız taleplerimizi bir kez daha dile getirdiğimiz bir toplantı oldu. Yazılı metni gördüğümüzde ve komisyon aşamasında itiraz ve önerilerimizi bir kez daha dile getirip olumlu değişiklikler yapılmasına çalışacağız. Daha epey uzun bir mücadele var önümüzde. Komisyon aşaması, TBMM kabul aşaması, uygulama yönetmeliği hazırlanması aşaması ve belki yıllar alacak uygulama aşaması…Umut mücadele insanlarının yoldaşıdır. Mücadele edeceğiz.

‘Devlet ilk adımı atıyor, ikinciyi atmıyor’

Alper Karmış (PADER Yönetim Kurulu Başkanı): Gözlemlerim şu şekilde: Devlet hayvanlar ile ilgili tüm sorunların farkında ancak farkında olmasına rağmen her talebin yerine getirilemeyeceğini savunuyor. Gerek yunus parkları olsun gerekse de hayvanat bahçeleri ile ilgili çözüm önerileri hayvan hakları aktivistlerinin beklediği çözüm değildi. Olumlu çözüm önerilerine rağmen geliştirilmesi gereken yanlar da var. Örneğin “Sokaklar hayvanların evidir” ibaresi dururken nüfusu 20.000’in altında olan ilçelere kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi açma zorunluluğu getirmiyor. Bu görevi İl Özel İdaresine veriyor. İl Özel İdaresi kurumlarının ne kadar verimli çalışacağı belli değil. Özetle şunu söylemek istiyorum; devlet bir adım atıyor ancak diğer adımı atmıyor. Atılmayan bu adım ise belki de hayvanların refahı için son adım olacak. Bu yasa bir önceki yasaya göre daha etkin olacak ama yeni hali ile umduğumuz etkide olmayacaktır.

‘İnsan merkezli bakış açısı bırakılmalı’  

Av. Melike Özdemir Ballı (izmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi): Yasa yapım sürecinde sivil toplumun ve uzmanların aktif katılımı şart bu sebeple katılımcıların tamamına söz verilmesi çok önemliydi ancak konuşma esnasında yapılan müdahaleler ve eşit bir konuşma süresinin belirlenmemiş olması maalesef toplantının verimini düşürdü. Yıllardır her mecrada sözlü ve yazılı olarak bıkmadan dile getirdiğimiz, tüm STK’lerin, 65 baronun, adaletten yana olan herkesin talepleri net ve ortak dolayısıyla sürekli dile getirilen “siz kendi aranızda anlaşamıyorsunuz, yasa bu yüzden çıkmıyor” argümanını kesinlikle doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Söz konusu hayvanların hakları olduğunda yan yanayız ve yasa için ortak taleplerle tek sesiz.

Toplantıya katılan milletvekilleri de çoğunlukla taleplerimize katıldıklarını, bu doğrultuda emek verdiklerini ifade ettiler ancak teklifte ne kadarı ne şekilde yer aldı, komisyonda veya genel kurulda herhangi bir değişiklik yapılacak mı şu aşamada bilemiyoruz o yüzden takipçisi olmaya devam edeceğiz. Adaletin sağlanmasını istiyorsak insan merkezli bakış açısını bir kenara bırakmamız gerekiyor. Yıllardır hak savunucuları tarafından verilen emek ve mücadele artık tam anlamıyla karşılık bulmalı ve hakları ihlal edilen her bir hayvan için bir an önce adalet sağlanmalı.

Neler yaşandı? 

2014 Yılının şubat ayında 5199 Sayılı Hayvan Koruma Kanunu’nun revizesi gündeme gelmişti. Çevre Komisyonu ve kurdukları alt komisyon ile bir Hayvan Hakları Yasası taslağı hazırlandı ancak bu taslak bir türlü Genel Kurul’da oylanmadığı için geçerliliğini yitirdi.

2019 Yılının mayıs ayında beş siyasi partinin temsilcileri bir araya gelerek mecliste Hayvan Hakları Alt Komisyonu kuruldu. Komisyona üniversitelerden temsilciler, bilim insanları, belediyeler, baro temsilcileri ve hayvan hakları alanında çalışan bazı sivil toplum kuruluşu çalışanları davet edildi. Altı aylık bir saha çalışmasının sonucunda otuz dört maddelik yeni bir yasa taslağı Ekim 2019’da meclise sunuldu. Pandemi ilan edilmeden hemen önce hazırlanan bu rapor çıkacak yasanın temellerini oluşturuyordu.

Aradan geçen yaklaşık yıla yaklaşık sürede, sık sık yasanın görüşüleceğine ilişkin en üst düzeyden yapılan açıklamalara karşın, bir türlü meclis gündemine getirilmedi. Hayvan hakları savunucuları, konunun uzmanlarınca hazırlanan ve komisyonda kabul edilen taslak yerine, konuyla ilgisi ve bilgisi olmayan milletvekillerinin farklı endişeler nedeniyle taslakta yapabilecekleri değişiklikten endişe duyuyor. Çıkacak teklif ise önümüzdeki hafta görülebilecek.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.