Köşe YazılarıManşetYazarlar

Gençler, hükümetlerin iklim değişikliğini durdurabileceğine inanmıyor

0

Çok sayıda ülkede yaşları 16 ila 25 olan binlerce genç arasında yapılan bir çalışmada, iklim değişikliğinin dünya çapında çocuklarda ve gençlerde sıkıntı, öfke ve diğer olumsuz duygulara neden olduğu görüldü. Nature’de yayınlanan ön makaleye göre çalışmayı yürüten araştırma grubu, gençlerin bu ‘eko-kaygılarının’  günlük yaşamları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve bu etkinin büyük ölçüde ‘hükümetlerin bir iklim felaketini önlemek için yeterli çaba göstermediğini hissetmelerine bağlı arttığını’ söylüyor.

Türünün en büyüğü olan çalışmada, 10 ülkede 10 bin gence iklim değişikliği ve hükümetlerin buna tepkileri hakkında ne düşündükleri soruldu Sonuçlar, makalenin basımından önce 14 Eylül’de bir ön baskıda yayınlandı. Katılımcıların çoğunun iklim değişikliğinden endişe duyduğu ve yaklaşık % 60’nın ‘çok endişeli’ veya ‘son derece endişeli’ hissettiklerini söylediği görülmüş. Çalışmada genel olarak, katılımcıların % 45’i iklim değişikliği hakkındaki olumsuz duygularının günlük yaşamlarını etkilediğini söylemiş. İklim değişikliğinden ‘çok endişeli’ veya ‘aşırı endişeli’ hisseden katılımcıların oranının en yüksek olduğu ülkeler, iklim değişikliğinden büyük darbe alan Filipinler (%84), Hindistan (%68) ve Brezilya (%67) olmuş. Küresel iklim değişikliğine bağlı orman yangınlarının büyük zarar verdiği Portekizli gençlerin %65’i ‘çok endişeli’ veya ‘aşırı endişeli’ hissediyor ve bu yüksek oranla, Fransa, Finlandiya, Avustralya ve ABD gibi zengin ülkelerin gençlerinden ayrışmışlar.

Çalışmanın belki de en can alıcı kısmı gençlere onlara göre hükümetlerin iklim değişikliğine nasıl tepki verdiğinin sorulduğu bölüm. Gençlerin % 65’i hükümetlerin küresel iklim değişikliğine karşı uyguladıkları politikaları ‘başarısız’ olarak gördüklerini belirtmiş. %64’ü ise hükümetlerin küresel iklim değişikliğini önleme için aldığı önlemler konusunda ‘gerçekleri söylemediğine’ ve %60’ı da küresel iklim değişikliği nedeniyle insanların karşılaştıkları sıkıntılarla ilgilenmediğine inanıyor. Gençlerin sadece %36’sı hükümetlerin bilime göre hareket ettiği ve küresel iklim değişikliğini önlemeye çalıştığını düşünüyor.

‘Bu sonuçlar iklim davalarında rol oynayabilir’

Kaliforniya‘daki Humboldt Eyalet Üniversitesi‘nde iklim kaygısı üzerinde çalışan Sarah Ray, bu gibi çalışmaların sonuçlarının önümüzdeki dönemde, iklim değişikliği sonucu yaşanan afetlerin neden olduğu can ve ekonomik kayıplar için sayılarının daha da artması beklenen ‘iklim değişikliği davalarında’  rol oynayabileceğini söylüyor. Çünkü Ray’e göre çocuklar ve gençler savunmasız gruplardan ve bu çalışmalar onların göreceği zararlardan hükümetleri sorumlu tutabilir.

24 Eylül Cuma günü ülkemizde ve tüm dünyada milyonlarca insan ‘küresel iklim grevi’ için sokaklardaydı. Gerek ülkemizde, gerekse dünyadaki eylemlere yakından baktığımız zaman yukarıda özetlediğim çalışmanın sonuçlarını doğrularcasına milyonlarca iklim eylemcisinin büyük bir kısmını gençler ve çocuklar oluşturuyordu. Büyük bölümü gençlerden oluşan iklim aktivistlerinin talepleri ise tüm dünya benzerdi.  Küresel iklim değişikliğini hiç olmazsa yavaşlatabilecek bu masum talepler dünyanın her köşesinde aynıydı:

  • Küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,5°C’nin altında tutmak.
  • İklim adaletini ve eşitliğini herkes için sağlamak.
  • Paris İklim Anlaşması’nın tavizsiz uygulanması.
  • Fosil yakıt kullanımına ve bu alandaki yatırımlara en geç 2035 yılına kadar son vermek.
  • Küresel iklim değişikliği ile ilgili bilimsel verileri gözlerden kaçırmamak.

Küresel iklim krizinin sıcak dalgaları, aşırı yağışlar ve seller, kuraklık, iklim göçleri gibi yıkıcı sonuçları artık yaşanmaya başladı. Ülkemizdeki son orman yangınları ve seller bunun bir örneği.. Bu nedenle gençler gelecek için umutsuz, önlerinde güvenli bir yaşam beklentisi olmadığını düşünüyorlar. Ayrıca küresel iklim değişikliği konusunda hiçbir sorumluluğu olmayan ülkelerde yaşayan gençler, küresel iklim değişikliğinden sorumlu zengin ülkelerin hükümetlerinin sorunu çözme açısından duyarsızlığı nedeniyle gelecek açısından daha da umutsuz….

Gençlerin iklim kaygılarını ve eko-anksiyetelerini ortadan kaldırmanın yolu ise temel olarak sistemi değiştirmekten geçiyor. Kapitalist sistem ve onun tüketim davranışları ile zengin ülkeler lehine günden güne büyüyen ekolojik eşitsizlik devam ettiği sürece gençlerin küresel iklim değişikliğinin çözümü ile ilgili endişeleri ve eko-anksiyeteleri önümüzdeki birkaç yıl içinde daha çok artacak.

You may also like

Comments

Comments are closed.