Galler’de kurulması planlanan nükleer santral projesine karşı imza kampanyası

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği (IPCC) Çerçeve Sözleşmesi çerçevesinde hazırlanan 2018 yılına ait 1,5°C Küresel Isınma Özel Raporuna göre halihazırdaki 1°C derecelik küresel ısınmanın sonuçları, aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri, Arktik deniz buzlarının erimesi ve diğer değişimler olarak şimdiden yaşanıyor.

Daha önceki yazımızda ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi iklim değişikliği koşulları nükleer santraller açısından da geri dönülmesi mümkün olmayacak riskleri beraberinde getiriyor. Ancak 1,5 derece sınırının aşılmasıyla deniz sularının yükselmesi gibi risklere rağmen Birleşik Krallık tarafından kuzey kutbuna coğrafi olarak yakınlığı bulunan Galler’de bir nükleer santral kurulması planlanıyor. Adı Wylfa Newydd Nükleer Santral Projesi olan bu yatırımın gerçekleştirilmesi için Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May ve  Japonya Başbakanı Shinzo Abe  bir uluslararası anlaşma imzalamış ve 2 reaktörüyle 2.700 Megawatt kapasitede olması öngörülen nükleer santralin kurulması için Hitachi Şirketi görevlendirilmişti.

Japonya’da hükümet 2011 yılında Fukuşima’da nükleer felaketin başlamasını izleyen bir yıl içinde tüm nükleer santrallerin devreden çıkarılması kararı alarak güvenlik standartlarını yükseltmek durumunda kaldı. Yeni standartlara uyması ümit edilen çalışabilir durumdaki 43 reaktörden ise yalnızca 5’i tekrar açabildi. Bu durumdaki Japonya son üç yıldır yüzünü yurt dışı projelerine çevirerek kullanamadığı nükleer teknolojisini yurt dışına pazarlama çabası içinde. Nitekim Türkiye ile de 2013 yılında Sinop’ta bir nükleer santral kurulması için Türkiye Hükümeti ile uluslararası anlaşma yapılmıştı. Henüz yer lisansı alınmamış olan proje için Sinop İnceburun’da 650 binden fazla ağaç kesildi.

Dünyanın başka yerlerinde de benzer projelerin ölümcül sonuçları bulunduğu aşikar. Tüm bu projelerin yalnızca bugün için değil gelecek nesillerin de yaşam hakkını ihlal ettiğini öngörmek zor değil. Bu nedenle bu projelere tüm zamanlar adına karşı çıkmak önem taşıyor. Zira nükleer santraller bütün bir nükleer zincirin küçük bir halkasıdır. Zinciri oluşturan bu halkalar uranyumun yerin altından çıkarılmasından atıkların bir yerlerde bekletilmesine kadar uzar. Kaldı ki dünya genelinde henüz nükleer atıkların nihai olarak depolanabileceği bir sistem kurulmuş değil. Tüm bu süreçler birbiriyle ilişkili ve aynı havuzdan beslenmekte.

Friends of the Earth Japan (FoE Japan) ve Galler’deki anti nükleer sivil hareket adına “People Against Wylfa B (PAWB) Wylfa Newydd Nükleer Santral Projesi’nin durdurulması için aşağıda paylaştığımız bir karşı kampanyayı başlattı. Kampanya, Birleşik Krallık ve Japonya hükümetlerinin Hitachi – Wylfa Newydd nükleer santral projesini durdurmasına yönelik olarak Japonya Başbakanı Abe ile Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May’e bir çağrı niteliğinde.

Wylfa Newydd Projesi, Hitachi’nin iştirak şirketlerinden Horizon Nükleer santrali tarafından geliştirildi ve projenin bugünkü maliyeti bugün 30 milyar dolar. Bu meblağın da gösterdiği üzere hükümetlerin desteğini almadan projenin ilerlemesi imkansız. Fukuşima Nükleer Felaketi nedeniyle evlerini, kentlerini terk etmek zorunda kalmalarına rağmen artık tazminat da alamayan insanlar çeşitli maddi zorluklar içindeyken bu maddi kaynakların nükleer santral yatırımlarına ayrılması ,se bir başka büyük sorun teşkil ediyor. Nükleer santralin yapılmak istendiği bölge aynı zamanda doğal yaşamın tam göbeği ve Avrupa Birliği yasaları tarafından koruma altında.

Tüm bu nedenlerle aşağıda tarafımızdan Türkçeleştirilerek paylaşılan bu dilekçenin dünya halklarına ulaşması ve imzalanması önemli. Sizler de aşağıdaki metni okuyarak ilgili linklerin içinden dilekçeyi imzalayabilir ve dilekçeyi yaygınlaştırabilirsiniz.

Japonya Başbakanı Shinzo Abe’ye
Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May’e
Hitachi Şirketi CEO’su Toshiaki Higashihara’ya

Wylfa Nükleer santral Projesini durdudurun!

Bireyler ve sivil toplum örgütleri olarak imzaladığımız bu dilekçelerle sizden Galler Bölgesi’nin Anglesey Adasındaki Hitachi Nükleer Santral Projesini durdurmanızı istiyoruz. Anglesey Adası Kuzey kutbunun el değmemiş bir doğa parçasıdır ve Avrupa Birliği yaslarının koruması altındadır. Ada Galler Bölgesinin kültürünü ve dilini taşır. Nükleer Santral Projesi bütün bu değerleri alt üst edecektir.

Bir nükleer santral kazası meydana gelirse Anglesey Bölgesini de aşan bir kirliliğin meydana gelmesi , insanların evlerini, doğal ortamlarını yitirmesi ve yerel ekonominin büyük zarar görmesi kaçınılmazdır.

Birleşik Krallık’ın da aynı Japonya’nın henüz bulmadığı  gibi radyaoktif atıklarla ilgili bir çözümü yoktur. Projenin gelecek nesillere radyoaktif atık problemi bırakması kabul edilemez.
kaldı ki yenilenebilir enerji kaynakları Galler Bölgesinde oldukça zengindir. Offshore rüzgar santrallerinden üretilen enerji Hitachi Nükleer Santrali’nin üreteceği enerji fiyatının yarısı kadardır. Üstelik Birleşik Krallık’ta enerji ye olan talep de düşmektedir. Nükleer santralin üreteceği enerjiye dolayısıyla nükleer santrale ihtiyaç yoktur .

Wylfa Nükleer santralinin maliyeti 30 milyar Dolar olduğu söylenmektedir. ve Hitachi’nin İngiltere ile Japonya Hükümetlerinden maddi destek istediği bilinmektedir. Hükümetlerin finansal kaynaklarını nükleer santral yatırımına yönlendirmeleri eğitim ve sağlık hizmetlerine aktarılan kaynakların kullanılması kabul edilemez.

Japonya’da Tokyo Elektirk Şirketi(TEPCO)’nin sorumlu olduğu nükleer santral felaketi nedeniyle bir çok insan evlerini , çocukluklarını geçirdiğ kentlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerel halk ve ekonomi büyük tahribata uğradı. TEPCO ise finansal batağın içine düşmüş olarak hükümetin desteği ile ayakta duruyor. Kimse nükleer felaketi öngöremez. havanın, toprağın ve suyun radyoaktif  kontaminasyonu karşısında bir çözüm yok.

Lütfen bu gerçeği göz ardı etmeyin. Dünyada daha fazla nükleer atık oluşmasına izin vermeyin ve gelecek nesilleri düşünerek nükleer endüstriden çıkın!

• Bireysel imza dilekçesi

• Örgütler için imza dilekçesi

 

 

Haber: Pınar Demircan

(Yeşil Gazete=

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR