DünyaEnerjiManşet

Fukuşima felaketinin 10’uncu yıldönümü: Yaraların sarılması en az 40 yıl daha sürecek

0

Japonya’da 11 Mart 2011’deki 9,0 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrasında meydana gelen Fukuşima nükleer felaketinin bugün 10’uncu yıldönümü.

On yıl önce  meydana gelen Tōhoku depremi,  şimdiye dek Japonya’nın yaşadığı en büyük deprem olarak kayıtlara geçti. Ardından oluşan dev tsunamide 18 bini aşkın kişi hayatını kaybetti, 2.500’ü aşkın kişi kayboldu. Deprem, ülkenin doğu kıyısında büyük etki yarattı,  bazı yerleşim yerlerinin haritadan silinmesine neden oldu.

Kara ve demiryolları ağır hasar gördü, çeşitli yerlerde yangınlar çıktı ve bir baraj yıkılarak bölgeyi su basmasına neden oldu. Kuzeydoğu Japonya‘da 4,4 milyon ev elektriksiz, 1,5 milyon ev ise susuz kaldı, deprem sonucu gıda sıkıntısı da meydana geldi.

14 metrelik dev dalgalar

Ancak en büyük hasar, dev dalgaların vurduğu Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali‘nde meydana geldi. Deprem tespit edildiğinde reaktörler otomatik olarak devre dışı bırakılmıştı, acil durumlarda devreye giren jeneratörler halen sıcak olan reaktör merkezlerini soğutmaya devam ediyordu. Ancak Fukuşima’ya ulaşan 14 metre yüksekliğinde dalgalar deniz kıyısına kurulu koruyucu duvarları yıktı ve jeneratörlere hasar verdi. 

Yaşanan elektrik kesintisi yüzünden aşırı ısınmış nükleer yakıt, altı reaktöre sahip santralin üç reaktörünün merkezini eritti ve patlamalar yaşandı. Kalan reaktörlerde ve merkezi kullanılmış yakıt tankında da sorunlar yaşandı, ayrıca kimyasal patlamalar oluştu, binalar yıkıldı.

Reaktörlerde meydana gelen hasar yüzünden ortaya çıkan radyasyon sızıntısı havaya ve Pasifik Okyanusu‘na sızmaya başladı. Sızıntı arttıkça yetkililer de yasak bölge alanını genişleterek 150 bin kişiyi bölgeden uzaklaştırdı. Daha sonra, 11 Nisan 2011 günü Japonya Nükleer Güvenlik Kurumu, santraldeki nükleer sızıntının tehlike derecesini Radyolojik Durum Ölçeği‘ne göre 7’ye yani Çernobil nükleer faciasıyla aynı seviyeye çıkardı.

2018’de Japon yetkililer elektrik kesintisinin hemen ardından santrale yönlendirilen işçiler arasından birinin  radyasyon nedeniyle öldüğünü açıkladı ve ailesine tazminat ödenmesini kabul etti. Ancak radyasyon riski nedeniyle bölge sakinlerinin uzaklaştırılması sürecinde bazı insanların yaşamını yitirdiği, bunlar arasında hastanede bakım görmekte olan onlarca hasta olduğu açıklandı.

Fukuşima, Tokyo Elektrik Şirketi (TEPCO) tarafından kurulan ve çalıştırılan ilk nükleer reaktördü. Faciadan sonra şirkete ve hükümete yöneltilen suçlamalar nedeniyle başlatılan soruşturmalarda, Japon Parlamentosu, Fukuşima’nın “insan yapımı bir felaket olduğu” sonucuna vardı. Parlamento şirketi gerekli güvenlik önlemleri almamakla ve böyle bir olasılıkla ilgili plan yapmamakla suçladı ancak geçen yıl sona eren  davada şirketin üç üç düzey sorumlusu, ihmal suçlamasından aklandı.

Hükümete yönelik suçlamalar ise 2012’de dönemin başbakanı Yoşihiko Noda’nın, felakette hükümetin de payı olduğunu söylemesiyle yanıt buldu.  2017’de bir mahkeme hükümeti kısmen sorumlu buldu ve evlerinden uzaklaştırılan bölge sakinlerine tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti.

Şu andaki durum ne? 

Yollar, tren hatları, konutlar – ve kilometrelerce uzunluğundaki koruyucu deniz duvarları çoğunlukla tamamlandı, ancak birçok topluluk nüfuslarını afet öncesi seviyelere geri getirmeye çabalarken, büyük arazi alanları boş kaldı.

On yıl sonra, 40.000’den fazla insan evlerine dönemedi, bunların çoğu Fukushima Daiichi yakınlarındaki acil tahliyelerin yapıldığı bölgelerden. Yetkililer halen insanların bölgeye dönüşüne izin vermiyor.

Santralin operatörü TEPCO, 2011’in sonunda hasarlı reaktörleri stabilize etti ama erimiş nükleer yakıtı bulmak ve çıkarmak için yapacağını açıkladığı çalışmalar neredeyse hiç başlamadı. En az 40 yıl sürmesi beklenen karmaşık bir sürecin maliyeti milyonlarca doları buluyor. 

En büyük sorunlardan biri radyoaktif suyun tahliyesi

Gelecek 30-40 yıl boyunca nükleer atıkların, yakıt çubuklarının ve hala santral içinde tutulan bir milyon tonu aşkın radyoaktif suyun güvenli bir şekilde deşarj edilmesi gerekiyor. TEPCO sahadaki binden fazla tankın 1.37 milyon tonluk depolama kapasitesinin 20200 sonbaharına kadar dolacağını söylüyor. Hükümet ise bu suyu filtreden geçirip radyoaktivite seviyesini azaltarak gelecek yıldan itibaren Pasifik Okyanusu‘na boşaltmak istiyor.

Boşaltma işlemi, Hükümet ve şirketin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı‘nın (IAEA) da desteğini almasına rağmen yasa gereği balıkçıların iznine tabi.  Japonya genelinde yapılan araştırmaya göre nükleer karşıtlarının da desteklediği balıkçıların yüzde 42’si içinde radyoaktif izotoplar barındığı tespit edilen kirli suyun denize bırakılmasına karşı. Japonya’nın komşuları da radyasyonlu suyun Okyanusa salınmasına sıcak bakmıyor.

Felaketin 10’uncu yıldönümü, Fukuşima’nın ertelenmeyen Tokyo 2020 Olimpiyatları için meşale turunun başlangıcına ev sahipliği yapacak olmasının sadece iki hafta öncesine denk geldi. Japon basını, olimpiyat organizatörlerinin Fukişima ve tsunami ölümlerinin çoğunun meydana geldiği Miyagi ve Iwate vilayetlerinde yapılan çalışmaları vitrin olarak kullandığını yazıyor. Bu kapsamda tsunaminin etkilediği sahil kasabalarının ve köylerinin çoğu, tahmini olarak 30 trilyon Yen (280 milyar $) maliyetle yeniden inşa edildi.

Anma törenleri

Ülke çapında düzenlenen anma törenlerinde de binlerce kişi kurbanları andı. Saat 14.46’yı gösterdiğinde sessizlik içinde saygı duruşunda bulunuldu.

İmparator Naruhito ve eşi de başkent Tokyo’daki anma töreninde saygı duruşunda bulunanlar arasında yerini aldı. Başbakan Yoshihide Suga ise törende bir konuşma yaptı. Suga, “Sevdiklerini ve arkadaşlarını kaybedenlerin hislerini düşündüğümde bu katlanılmaz. Bu felakette yakınlarını kaybedenlere kalbimin en derinlerinden taziyelerimi sunuyorum” dedi.

Fukuşima’daki felaketten önce ülkede faaliyette olan 54 nükleer santral bulunuyordu. Yaşananların ardından güvenlik standartları yeniden düzenlenirken, yalnızca 9 santral aktif olarak çalışıyor.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.