— MABEL —
Kuyu ile karşılıklı oturuyoruz Alkım Kitabevi’nin cafe’sinde
Pencere kenarında masamız
“Aşağıda Mabel Matiz gibi giyinen biri var” diyor
Ben de bakıyorum
“Mabel’in kendisi zaten o” diyorum
İyice dikiyoruz gözlerimizi sokağa
Mabel ya da ona benzettiğimiz kişi tam altımızda telefonu ile ilgileniyor.
Sırtı bize dönük durduğu için ikimiz de öngörülerimiz ne kadar tutarlı heyecanı içerisindeyiz
— FLASHBACK / 1,5 SAAT ÖNCESİ —
Kuyu ile Çengelköy’deki Çınaraltı Kahvesi’nden çıkıp otobüs durağına geliyoruz
Bildik pazar günü sahil trafiğinde İstanbul saat henüz 14:00 bile olmamışken
“Aaa, arabada Mabel Matiz çalıyor” diyor Kuyu
“Ben Mabel’in kendisini gördüm” diyorum.
“Esentepe’nin oralarda
2,5 ay kadar önce
telefonda konuştuğu için rahatsız etmek istemedim” diye de ekliyorum
— PRESENT TIME, ALKIM KİTABEVİ CAFE’Sİ —
Derken yavaş yavaş bize doğru dönüyor aşağıda telefonu ile meşgul olan kişi
Kendine has sakalı, derken yan profilden siması beliriyor Mabel’in
Ardından da yavaş yavaş ilerleyip kayboluyor
https://youtu.be/nYaCHLrycpU
28 Şubat 2012 Salı
Beşiktaş
NOT: Fotoğraflı kısa öykülerinizi (öykü yazarı ve fotoğrafı çeken farklı kişiler olabilir) ‘[email protected]’ adresine gönderebilirsiniz.
ÖYKÜ: Kuyu ve Evliya
FOTOĞRAF: Alkım Cafe’deki çocuk