En çok rüşvet verilen ülkeler arasında Türkiye de var

Çeşitli araştırmalara göre, dünyada yılda ortalama 1,5 trilyon dolar rüşvet dağıtılıyor. Merkezi Berlin´de bulunan Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün bugün açıklanan son raporunda, en çok rüşvet verilen ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Bu arada Almanya’da ortaya çıkan bir rüşvet skandalı, Türkiye bağlantısıyla gündemi belirliyor.

Çeşitli  araştırmalara göre, dünyada yılda ortalama 1,5 trilyon dolar rüşvet dağıtılıyor. Merkezi Berlin´de bulunan Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün bugün açıklanan son raporunda, en çok rüşvet verilen ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Bu arada Almanya’da ortaya çıkan bir rüşvet skandalı, Türkiye bağlantısıyla gündemi belirliyor.

Uluslararası Saydamlık Örgütü Transparency International, dünya çapında yolsuzlukla rüşvet-devlet ilişkisini araştırıyor ve yıllık raporlar hazırlıyor. 2010 raporuna göre, rüşvet küreselleşmeye paralel hemen her ülkede artıyor, bazı ülkelerde ise kontrölden çıkmış bir boyutta, almış başını gidiyor.

86 ülkeden toplam 90 bin kişinin rüşvetle deneyimleri sorularak yapılan araştırmada, dünya genelinde rüşvetin en yaygın olduğu ülkeler arasında Kuzey Afrika ülkeleri başı çekerken, Afganistan, Nijerya ve Irak’da ilk sıralarda yer alıyor. Ayrıca Hindistan, eski Sovyet cumhuriyetleri ve Asya’nın bazı ülkelerinde de rüşvet son derece yaygın, birçok bürokratik işlem rüşvet verilmeden yapılamıyor.

Özellikle sağlık sektörü, polis ve vergi dairelerinde rüşvetin artığını açıklayan Transparency International, araştırmanın en çarpıcı sonucunun AB ülkeleri ile bağlantılı olduğu görüşünde. Buna göre, AB ülkelerinde yaşayan ve araştırmaya katılanların yüzde 73’ü son yıllarda rüşvet sorunun arttığı görüşünde. AB vatandaşlarının yüzde 5’i ise son 12 ay içinde rüşvet ödemek zorunda kaldığını açıkladı. ABD’de de benzer bir oran söz konusu.

Türkiye ile ilgili sayılar da pek iç açıcı değil. Geçen yıl rüşvet listesinde 61. sırada olan Türkiye, bu yıl ise 86 ülke arasında 56. sırada. Transparency International sözcüsü Jana Mittelmayer, Türkiye’nin beş sıra yükseldiğini, ancak puan olarak ilerlemediğini belirtiyor ve durumunda büyük bir ilerleme olmadığını vurguluyor. Türkiye’de kurumsal düzeyde rüşvet ve yolsuzlukla mücadele yaklaşımların yetersiz kaldığını açıklayan Jana Mittelmayer, Türkiye’nin OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi’ni imzalayan bir dizi ülke gibi sözleşmeyi sadece sınırlı uyguladığını görüşünde. Bu arada rapordaki sayılarda, Türkiye’de son 12 ayda rüşvet verdiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 19 olarak belirtiliyor.

Öte yandan Almanya’nın en büyük bankalarından olan Nordbank’ın adının karıştığı rüşvet skandalının yankıları sürüyor. Denizcilik alanında dünya çapında kredi ve finansman konusunda en büyük bankalar arasında yer alan NordBank, denizcilik sektöründe faal Türk şirketlerine de yıllardır kredi sağlıyor.

Alman medyasında yer alan haberlere göre, NordBank 2003 yılında, borçlarını ödemediği için gemilerine el konan Karahasan adlı Türk gemicilik işletmesinin bankaya karşı açtığı davayı kendi lehine çevirebilmek için Türkiye’de toplam 3,6 milyon Euro rüşvet dağıttı. Banka yetkililerinin idaalarına göre, şirketin mali işlerini takip eden Prevent adlı aracı bir firma, bankadan izinsiz ve habersiz bir şekilde parayı yargıçlara ve bir de adı açıklanamayan bir siyasetçiye verdi. Ancak Alman basını rüşvetin şirket kayıtlarında ‘nargile’ adı altında belgelendiğini ve yönetimin rüşvetten haberdar olduğunu ortaya çıkardı.

Banka yönetimi mali denetim sonrasında kendini ihbar eteme yoluna giderken, konuyla ilgili son haberlere göre, NordBank şimdi de Prevent firmasına karşı, verilen rüşvetin geri ödenmesi amacıyla dava açmayı planlıyor. Nordbank yetkilileri, aynı şekilde Türk yargısına karşı da, rüşvet alarak kendi kendi aleyhlerine karar aldığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bir dava açmayı amaçlıyor.

Uzmanlar, rüşvet skandalı nedeni ile ‘köşeye sıkışan’ bankanın, bir nevi karşı saldırıya geçtiğini söylerken, bankanın merkezinin bulunduğu Schleswig Holstein Eyaleti Parlamentosu ise, skandalın tüm ayrıntılarının ve sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla araştırma komisyonu kurulmasını hedefliyor. (voanews)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

2024’ün ilk dokuz ayında afetlerden kaynaklanan kayıplar 259 milyar doları aştı

Yılın ilk üç çeyreğinde iklim felaketlerinden kaynaklanan ekonomik kayıplar 258 milyar doların üzerine çıktı. Sigortalı kayıpların ise en az 102 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor

Borsada fosile yatırım finansal risk yaratıyor, öncelik yenilenebilir enerji olmalı’

BIST100 Endeksi’nin karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 11,3 olarak açıklanan SEFİA raporunda, varlıkların piyasalardan kaynak sağlayamama riskine dikkat çekiliyor.

Yeşil Düşünce’den 14. Yeşil Ekonomi Konferansı: Türkiye yeşil dönüşümde nerede?

Yeşil Düşünce Derneği'nin gerçekleştireceği 14. Yeşil Ekonomi Konferansı', 4 Eylül'de Postane'de gerçekleştirilecek. Konferansta uzmanlar Türkiye'deki yeşil dönüşüm sürecinin tüm aşamalarını tartışacak.

Avustralya’da ev sahipleri iklim risklerinden sigorta masraflarını karşılayamaz hale geldi

Avustralya'daki ev sahiplerinin iklim krizinin risklerine karşı sigortaları artık karşılayamaz hale geldiğini ortaya koyan yeni bir rapor, iklim kriziyle bağlantılı doğal afetler nedeniyle artan sigorta primlerinin daha da artacağını söylüyor.

Almanlar balkonlarındaki güneş panelleri ile iklim krizine karşı mücadele ediyor

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından artan elektrik fiyatları, Almanya'da balkon güneş panellerine olan talebi arttırıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR