İliç FaciasıManşet

Ekoloji örgütleri İliç’teki faciayla ilgili suç duyurusunda bulundu

0

Erzincan, İliç‘teki Anagold Madencilik‘in Çöpler Altın Madeni’nde gerçekleşen yığın liç kayması sonrası Türkiye’nin dört bir yanından faciaya ilişkin suç duyuruları yapıldı.

Muğla‘dan Hatay‘a, İstanbul‘dan Adana‘ya kadar ekoloji toplulukları bulundukları illerin adliyelerine giderek suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu metninde şirketin işlediği suçlara şöyle işaret edildi:

“Şüpheli Anagold Madencilik San.ve Tic.A.Ş. tarafından işletilen Çöpler
Altın Madeni işletmesinde yığın liç sahasının kayması/çökmesi ve geniş bir alana yayılması sonucu;

1- Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2),

2-‘İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla’ çevreyi kasten kirletme (TCK madde 18/4,5),

3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257)

4-Tespit edilecek diğer suçlar”

‘İliç’te ekokırım suçu işlendi

Konuya ilişkin yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

“İliç’te ekokırım suçu işlenmiştir. Yaptığımız suç duyurusu ile, İliç’te yaşanan, telafisi mümkün olmayan ağır doğa tahribatının, bir çevre felaketi değil “ekokırım suçu” olduğunu vurgulamak isteriz.

Ekokırım, doğanın katledilmesi, gelecek kuşakları da etkileyecek şekilde, ağır ve telafisi mümkün olmayan doğa tahribatı, yani ekolojik yıkımdır. Böylesi büyük ölçekte doğa tahribatına sebep olan ‘kasıtlı fiiller’ ise ekokırım suçudur. Bu bağlamda, İliç’te yaşananlar kesinlikle ‘ihmal suçu’ değildir.

Öngörüldüğü, uyarıldığı, ölçümlendiği, verileri sunulduğu halde, sonucu bilinerek yapılan bu kasıtlı fiiler, ihmal edildi denilerek geçiştirilemez veya örtbas edilemez. Su döngüsü marifetiyle, Fırat Havzası’nın tamamına yayılmasına uzmanlar tarafından kesin gözüyle bakılan bu ‘sınır ötesi doğa tahribatı’, yani ekolojik yıkım, hava küre, yer küre ve su küreyi, çok ağır ve geniş ölçekte kirletmiş, gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını ellerinden almıştır.

Başka bir deyişle, İliç altın madeninden yayılan tehlikeli atıklar, hem coğrafi bakımdan sınır ötesine taşan, hem de o coğrafyada yaşayan tüm canlılığı tehdit eden, ‘devasa ölçekli bir suç mahalli‘ haline insan eliyle dönüştürülmüştür. Ekokırım suçu günümüzde, dünyanın bildiği, tartıştığı, hem ulusal hem de uluslararası yasalara dahil ettiği bir suçtur. Yaşam alanlarımızı yok eden kişi, kurum, anlayış ve uygulamalara karşı, doğa ve insan türü, bu günkü değerler ve yetersiz hukuki tedbirler düşünüldüğünde savunmasızdır. Bu gün olduğu gibi ‘kasten işlenmiş suçlar karşısında hiçbir sorumluluk almayan yetkililer’ çıkmazından kurtulmak ve tıpkı ekosistemin kendisi gibi bütüncül bir bakış açısıyla, canlı ve/veya cansız, doğayı oluşturan tüm unsurların haklarını korumak için yine hukuğa güveniyoruz. Bu amaçla, sokaktaki yurttaşlardan 28 bin ıslak imza toplayarak sunduğumuz Ekokırım Yasa Teklifinin 5 Ocak 2024 tarihinden beri tüm vekillerin masasında olduğunu buradan duyururuz.

Eğer vekiller, gelecekte, İliç gibi büyük ekokırımlardan ülkemizi korumak istiyorlarsa, dünyanın bu konuda aldığı önlemleri yerine getirir ve ekokırımın suç olarak ceza hukumuzda yer alması için gereken Meclis oturumlarını başlatırlar.”

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.