Başta Başbakan Yardımcısı Arınç olmak üzere bazı iktidar yetkilileri ve basın organlarının “İran’ın örtülü biçimde yakalamış olabileceği”ni ima ettikleri Murat Karayılan bir kez daha konuştu. Karayılan, Ankara patlamaları, Siirt’te dört kadının öldürülmesi olaylarına değindi.
Murat Karayılan’ın PKK’ye yakın bir internet sitesine yaptığı açıklamalarda, iktidar çevrelerinin PKK’yi “İsrail’in taşeronu” suçlamalarına “El insaf” dediklerini belirterek, “Dağlarda kıt kanaat yaşıyoruz. Halbuki siz daha önce her türlü ittifakı gerçekleştirerek, onlarca kez yapmış olduğunuz sınır ötesi harekatlarda sonuç aldınız mı ki şimdi de alacaksınız? Daha fazla öldürme tekniği, daha fazla katletme izni sizi hiçbir yere götüremez. Sorunun çözümü New York’ta değil, Ankara ve Amed’dedir” dedi.
MİT-PKK görüşme kasedini kendilerinin sızdırmadığını iddia eden Karayılan, kaset olayıyla ortaya çıkan görüşmelerin neden sonuçsuz kaldığına ilişkin “Bir ekip görüşmeye geliyor ama öbür taraftan polis tutuklamaya, asker de öldürmeye geliyor. İşte sonuçsuz kalmasının nedeni budur” dedi. Karayılan’ın açıklamalarından bir bölümü şöyle:
Mandela’ya benzetti
-Güney Afrika’da da öyle olmadı mı? Mandela ilk önce özgür koşullara kavuşturuldu, dışarıyla ilişki imkânları yaratıldı, daha sonra görüşmeler başladı. Bizimki öyle değil, zaten görüşmeler İmralı’da başladı ama koşulların iyileşmesi lazımdır.
‘TRT 6 seçim için kuruldu’
-‘AKP hükümeti bazı iyileştirici adımlar attı, Kürtçe üzerindeki yasaklar kalktı, TRT-6 kuruldu, vb.’ deniliyor. Ancak bu, pek de öyle değildir. Kürtçe üzerindeki yasaklar daha 2002 yılında kaldırıldı. TRT-6 kanalı ise seçim hesabıyla açılan bir kanaldır. Gelişmeler gösterdi ki, hükümet tarafından hiçbir pratik adımın atılmamasının asıl nedeni, hükümetin şiddet yöntemiyle sorunu çözme eğiliminden vazgeçmemesidir.
‘Sri Lanka hazırlığı var’
-Bu konuda şiddetten tümüyle vazgeçme karar ve iradesi oluşmamıştır. Bir taraftan bizimle görüşmeler sürdürülürken, öbür taraftan da İran, Irak ve yine daha değişik bölgesel ve uluslararası güçlerle de görüşmeler yapılarak Sri Lanka benzeri bir katliam için kapsamlı bir konsept hazırlığı yürütmüşlerdir… Örneğin; ‘AKP çözecekti’ diyeceklere soruyorum: AKP’nin çözüm projesi nedir, nerededir ve kim biliyor? Bu projenin içeriği nedir, bilen var mıdır? Hayır. Neden? Çünkü böyle bir proje yoktur. Çünkü bizi güçsüzleştirerek geri adım attırma ve zoraki bir biçimde kendi çözümüne razı etme hedefi vardır. Kendi çözümü de çözüm değil, Osmanlı dönemindeki gibi tebaası haline getirme çözümüdür.
-Apo ‘kimse beni taşeron olarak kullanamaz, ben bu oyuna gelmem, aradan çekiliyorum’ dedi. Neden? Çünkü hükümet barışçıl çalışma yürütmenin koşullarını ortadan kaldırdı.
Kaset hakkında yorumlar
Karayılan, “Erdoğan görüşmeleri hükümet olarak sahiplenmeyerek, devletin görüştüğünü söyledi. Erdoğan’ın bu yaklaşımını nasıl görüyorsunuz” sorusuna, “Erdoğan’ın görüşmeleri halen inkâr etmesi, ‘biz görüşmedik, devlet görüştü’ demesi pek anlamlı değildir. Aslında mademki basına sızdırıldı ve toplumda da herhangi bir tepki görmedi, görüşmeyi Devlet mi yaptı, hükümet mi yaptı tartışması yerine gerçekleri halka anlatmak daha doğru olurdu. Biz bu görüşme süreciyle ilgili daha fazla bir şey anlatmayacağız. Konuya ciddi ve ilkeli yaklaşıyoruz. Bizim açıklamamız bu çerçeveyle sınırlı olacaktır. Bu görüşme sürecinin detaylarını daha fazla açıklamayacağız. Ama Türk devlet tarafının daha fazla açıklama yapması gerekirdi. Bunu yapıp yapmamaları kendilerinin sorunudur ama kaçak savaşmanın bir anlamı yoktur. Bu konuyla ilgili, PKK olarak şimdilik bu belirttiğimiz çerçeveyle sınırlı kalacağız” dedi.
‘Ergenekon yıllarca bizimle savaştı’
Karayılan, “Erdoğan’ın New York ziyaretinde hareketinize yönelik yaptığı çağrılara yanıtınız nedir” sorusuna ise şöyle dedi: “Erdoğan’ın ‘PKK silah bırakana kadar operasyonlar devam eder’ sözü, AKP hükümeti iktidarda olduğu sürece bu savaş devam edecektir anlamına gelmektedir. Daha önce de birçok başbakan buna benzer konuşmalar yapmışlardı. Onlar hepsi gittiler ama biz buradayız. Ergenekon denilen yapı bu iddiayla yıllarca bizimle savaştı ve katliamlar gerçekleştirdi. Hepsinin temel şiarı ‘PKK teslim olup silah bırakana kadar devam edeceğiz’ biçimindeydi. Şimdi bu sözü tekrar etmek geçmişten hiç ders almamak anlamına gelmektedir.”
‘Gerilla Erdal üzüntüden kendini imha mı etti?’
Siirt’te dört kadının öldürüldüğü olaydan üzüntü duyduklarını eylemin “yanlışlıkla” yapıldığını belirten Karayılan, “Aynı olayda eylemcilerden Erdal adında bir gerilla arkadaşımızın da şehit düştüğü bilgisi vardır. Hatta eylem içinde durumu fark ettiği için kendini imha etmiş olma ihtimali vardır. Çünkü çok duyarlı, halkı ve ülkesi için her şeyini feda edebilecek değerli bir militandı. Bu değerli arkadaşın ailesine ve tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyorum” dedi.
‘Saldırıda titizlik gösterilmemiş’
Bu konuda HPG’nin başlattığı soruşturmayı kesinlikle hukukuna uygun olarak sonuçlandırmak gerektiğini belirten Karayılan “Bu yanlış neden yapılmıştır? Tabii ki hedefler bizim insanlarımız değildir. Yine biz, insanımız olsun olmasın, sivil insanları hedeflemeyiz. Türkiye topraklarında yaşayan herkes bizim insanımızdır. Farklı bir şey hedeflenmiş deniliyor ama burada dikkat, titizlik ve hassasiyet olması gerekiyordu” dedi.
Ankara patlamaları
Karayılan, Ankara patlamalarını doğru görmediklerini, sivillere karşı eylem yapılmaması gerektiğini, TAK’ın PKK ile bir ilgisi bulunmadığını iddia ederken, “Özellikle AKP hükümetinin Önder Apo’ya bu denli hukuksuz ve etik dışı yaklaşması, seçilmiş Kürt temsilcilerini rencide eden uygulamalarla yüz yüze bırakması, çoğunu alıp ‘KCK üyesisiniz’ diyerek tutuklaması ve Kürdistan sokaklarını adeta bir işkencehaneye dönüştürmesi, kısaca Kürt halkının onurunu rencide eden uygulamaları karşısında savaşta kontrol sağlamak çok zordur” kaydını da düştü.
(Cumhuriyet)