En önemli gündem maddesi, savunmasız ülkelere sağlanacak iklim finansmanı olan Azerbaycan‘ın başkenti Bakü‘de süren BM İklim Zirvesi‘nde (COP29) bir günlük dinlenme arasının ardından ikinci hafta başladı.
Gözlemciler şimdiye kadar ilerlemenin yavaş ilerlemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını gizlemiyor.
İklim düşünce kuruluşu Power Shift Africa’dan Mohamed Adow, hafta sonu Euronews’e “Bu, zirveye katıldığım 15 yıl boyunca bir COP’un en kötü ilk haftasıydı. İklim finansmanı hedefi, finansmanın kalitesi veya savunmasız ülkelere nasıl erişilebilir hale getirileceği konusunda hiçbir netlik yok. Özellikle gelişmekte olan ülke blokları arasında çok fazla hayal kırıklığı hissediyorum” dedi.
AFP‘nin aktardığına göre, “Bakü’deki yıllık BM görüşmeleri, bir haftalık müzakerelerin ardından gelişmekte olan ülkelerde iklim yatırımları için 1 trilyon dolarlık bir anlaşmaya varmaya yaklaşamaması nedeniyle yarı yolda tıkandı.
Görüşmeler nihai rakam, finansman türü ve kimin ödeme yapması gerektiği konusunda takılıp kalmış durumda, Batılı ülkeler Çin ve zengin Körfez ülkelerinin bağışçı listesine katılmasını istiyor. Bu ülkeler ise atmosferi şimdiye kadar kirleten zengin batılı ülkelerin faturayı ödemesinde ısrar ediyor. Tüm gözler bir atılım umuduyla Rio‘ya çevrildi.
Kayıp ve Zarar İşbirliği, iklim finansmanı konusunda yeni bir kolektif niceliksel hedef (NCQG) için müzakereler hakkında COP başkanlığına açık bir mektup yayımladı.
Gelişmiş ülkelerdeki emisyonların artmaya devam ettiğini, gelişmekte olan ülkelerin sosyal ve kalkınma ihtiyaçlarını karşılamak için küresel karbon bütçesinin azalan bir dilimini bıraktığını, bunun da gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere borçlu olunan muazzam bi mali yüke karşılık geldiğini belirten Koalisyon, “Bu COP’ta, tüm insanların, tüm diğer türlerin ve tüm ekosistemlerin sağlıklı bir gezegende geliştiği bir dünya yaratma yolunda bizi tekrar doğru yola sokmanız için size güveniyoruz” dedi.
Mektupta ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Sizden şunları kabul etmenizi rica ediyoruz:
-
Paris Anlaşması’nın 1,5°C hayatta kalma sınırının altında kalabilmemizi sağlayacak bir NCQG.
-
Gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç ve önceliklerini esas alan, kamu kaynaklarının gelişmiş ülkeler tarafından sadece gelişmekte olan ülkelere sağlandığı, Paris Anlaşması’nın 9. maddesinden sapmayan bir NCQG.
-
Yılda en az 1,3 trilyon ABD doları tutarında azaltma, uyum sağlama ve kayıp ve hasar için hibe ve yüksek imtiyazlı finansman sağlayan bir NCQG.”
Özellikle iklim finansmanı ve iklim adaleti konusunda müzakerecilere baskı yapmak isteyen iklim örgütlerinden aktivistler de eylemlerini hafta sonundan itibaren artırdı.
Oil Change International‘dan kampanyacı Collin Rees, “Obama’nın görev süresinin sonunda, Trump’ın göreve gelmesinden hemen önce, yani yaklaşık on yıl önce OECD, kömür projelerine finansman sağlamayı durdurmayı kabul etti.. Anlaşma sayesinde denizaşırı kömür projeleri için milyarlarca dolar masadan kalktı ve şimdi petrol ve gaz için kamu finansmanı için de aynısını yapmak için çok fazla ivme var.”
Prestocular, Joe Biden’ı Beyaz Saray’ın anahtarlarını teslim etmeden önce Trump’a karşı dayanıklı bir iklim anlaşması daha imzalamaya teşvik etmenin yanı sıra, ihracat kredisi yasağının uzatılmasına en çok direnen üç ülkeyi hedef alıyor: Güney Kore, Japonya ve Türkiye.
Kısıtlamanın kömürden petrol ve gaza genişletilmesini öngören bir anlaşmanın ise fosil yakıt sektöründen yaklaşık 41 milyar dolar (38,8 milyar avro) götüreceği tahmin ediliyor.
G20 Zirvesi’nden beklentiler artıyor
Bakü’de görüşmeler sürerken, bügün dünyanın dört bir yanından dünya liderleri de G20 Zirvesi için Rio de Janeiro’da bir araya geldi. Gündemde, artan küresel gerginlikler ve yoksulluk gibi önemli konuların yanı sıra iklim değişikliği de yer alacak.
Fosil Yakıtların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması Girişimi‘nin küresel katılım direktörü Harjeet Singh, G20 ülkelerinin “tarihsel emisyonlarının gerçekliğine ve bununla birlikte gelen sorumluluğa sırt çeviremeyeceğini, kamu finansmanına trilyonlarca dolar ayırmaları gerektiğini” söyledi.
Zirve için Rio’ya geçen BM Genel Sekreteri António Guterres de Bakü’de tıkanan iklim görüşmeleri konusunda G20’ye ‘liderlik çağrısında bulundu: COP29’da başarılı bir sonuç almak henüz mümkün, ancak bunun için G20 ülkelerinden liderlik ve uzlaşma gerekecek.”
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa da Rio’da Afrika’da yenilenebilir enerjiyi artırmak için ortak bir kampanya başlattı.
Von der Leyen, savunma grubu Global Citizen tarafından düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “2030 yılına kadar küresel olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına çıkarılması, 10 milyar ton CO2 emisyonunun azaltılması anlamına gelecek” dedi.
Avrupa Birliği, iklim finansmanında dünyada en büyük katkıyı sağlayan ülke konumunda olup, bu finansmanın büyük kısmı çok taraflı fonlar aracılığıyla sağlanıyor.
Dünyanın en büyük kirleticisi olan Çin‘in Devlet Başkanı Şi Cinping ise G20’ye iklim değişikliğine karşı uluslararası iş birliğini artırma çağrısında bulundu. Şi, Brezilya’nın Folha de Sao Paulo gazetesinde yayımlanan yazısında, dünyanın en büyük ekonomilerinin liderlerinin “yeşil ve düşük karbonlu kalkınma, çevre koruma, enerji dönüşümü ve iklim değişikliğine yanıt” gibi alanlarda çabaları koordine etmesi; bunun için de Küresel Güney ülkelerine daha fazla fon, teknoloji ve kapasite geliştirme desteği sağlaması gerektiğini” yazdı.