Doğa MücadelesiEditörün SeçtikleriEkolojiManşet

‘Mersin Taşucu projesi Göksu Deltası’nın yok olmasına neden olur’

0

MERSİN – Taşucu Limanı ve art sahası 2016’da alınan bir kararla Göksu Deltası sulak alanı sınırları dışında bırakıldı ve sanayi-lojistik alanı ilan edildi. Liman 2021’de özelleştirildi. Yeni işletmeci limanı genişletmek ve liman art sahasında lojistik ve sanayi alanı kurmak için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu aldı. ÇED raporunu inceleyen Çevre Mühendisleri Odası, işletmecinin liman genişleme projesinin Göksu Deltası’na, tarıma ve deniz canlılarına vereceği zarara dikkat çekti. Çevre Mühendisleri Odası, “Liman bölgesinin sulak alandan çıkarılması kararı gözden geçirilmeli” diyor.

1970’li yıllarda SEKA Limanı olarak faaliyete başlayan Taşucu Limanı, halk arasında Kuş Cenneti olarak da bilinen Göksu Deltası’nın sınır bölgesinde bulunuyor.

  İbretlik bir öykü: Mersin Taşucu’nda 18 yıllık ÇED mücadelesi

Liman ve art sahasındaki boş arazi 2009 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca özelleştirme kapsamında alındı. Aynı tarihte bölge Bakanlar Kurulu kararıyla “Turizm Tesis Alanı” ilan edildi.

Özelleştirme ihalelerinde talip çıkmayınca Özelleştirme Yüksek Kurulu, liman sahasını ve art sahasını “Sanayi ve Lojistik Tesis Alanı” ilan etti. Aynı yıl Ulusal Sulak Alan Komisyonu Göksu Deltasının sınırını yeniden belirlediği ve Taşucu Limanı sulak alan dışında kaldı.

Yöre halkının ve çevre örgütlerinin başlattığı yargı sürecine rağmen Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Taşucu Limanını özelleştirmek için bir kez daha süreç başlattı ve özelleştirme ihalesini 2021 yılında Ceyport adlı firma kazandı.

Taşucu Limanı işletmesini 40 yıllığına alan Ceyport, liman art sahasını ise satın aldı. Şirket, devir işlemi gerçekleşir gerçekleşmez liman genişleme projesi hazırladı ve Taşucu sahilindeki bazı bölümleri, liman sahasında olduğu gerekçesiyle duvar örerek kapattı.

Ceyport’un liman genişleme projesi ve liman art sahasında lojistik ve sanayi alanı kurma projesine ilişkin ÇED raporu geçtiğimiz ay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylandı.

ÇED raporunda ve sahada incelemelerde bulunan Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi konuyla ilgili görüşlerini kamuoyuna açıkladı.

‘Tarımı olumsuz etkiler’

ÇMO Başkanı Sinan Can, işletmecinin liman sahasını genişleterek kapasite artırmayı, liman art sahasında ise lojistik ve sanayi alanı oluşturmayı planladığını kaydetti.

Projenin yöredeki tarım faaliyetlerine olumsuz etkisi olabileceğini savunan Sinan Can, “Nitekim proje sahası çevresinin verimli tarım arazileri olduğu bilinmekte olup ilgili yatırımın ileri dönemlerde gerçekleşmesi muhtemel sanayi alanındaki yatırımlar ile birlikte düşünüldüğünde çevresindeki tarım arazileri üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkiler oluşturabileceği düşülmektedir” dedi.

‘Dip tarama ve gemi trafiği kaplumbağalara zarar verir’

Taşucu Limanını genişletme projesinin Akdeniz sahillerine yumurta bırakan Caretta Caretta kaplumbağalarının yaşam alanlarını da etkileyeceğini kaydeden Sinan Can, “Deniz kaplumbağaları için önemli bir tehdit de dip tarama çalışmaları ve gemi trafiğidir. Dolayısıyla liman genişleme esnasında yapılacak olan dip tarama işlemleri ve faaliyete geçtikten sonra artacak olan gemi trafiğinin deniz kaplumbağaları üzerinde olumsuz etki yapacağı açıktır. ÇED raporunda gerek dip tarama çalışmaları gerekse gemi trafiği kaynaklı olası ölüm vakalarından bahsedilmemesi ve olası risk olarak da ‘Sadece Limanı batısında küçük bir kumsal bulunmakta ancak yaptığımız araştırmada bu kumsalda da yuvaya rastlanılmamıştır’ ibaresinin yer alması deniz kaplumbağalarının tescilli yuvalama alanı olan Göksu Deltasının varlığını sorgulayıcı ve sorunun etki düzeyinin geçiştirici bir yöntem içerisinde olunduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Özel Çevre Koruma Bölgeleri ne kadar korunuyor?

‘Göksu Deltası dikkate alınmalı’

Taşucu Limanının ve art bölgesinin Göksu Deltasına yakınlığına da dikkat çeken ÇMO Başkanı Sinan Can sözlerini şöyle sürdürdü:

“Proje alanının doğusunda Göksu Deltası Ramsar Alanı yer almaktadır. Göksu Deltası 1994 yılında Ramsar Alanı olarak ilan edilmiş olup, ayrıca Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsü bulunmaktadır. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünün 2016 yılında aldığı kararla proje alanı Göksu Deltası Sulak Alan sınırları dışında bırakılmıştır.

Göksu Deltası içerisinde bulunan bir alanın önce sulak alanı dışında bırakılması daha sonra da plan değişiklikleri ile birlikte Lojistik Tesis Alanı ve Sanayi Tesis Alanı olarak belirlenmesi uluslararası birçok anlaşma ile koruma altında olan Göksu Deltası için son derece kritik bir viraj oluşturmaktadır. Nihayetinde kararların yetkili ve ilgililerce sorgulanıp, tekrardan değerlendirme kapsamına alınıp Göksu Deltası’na zarar verecek hiçbir çalışma içerisinde olmayan uygulama kararlarının alınması son derece elzemdir. Keza bölgede sanayi depolama alanı ve sanayi tesislerinin içerisinde olduğu bir endüstriyel alan veya serbest bölge yapılması fikri Göksu Deltasına geri dönüşümü olmayan sonuçlara sebep verecek olup ulusal ve uluslararası ekolojik bir değerimizin yok olmasına sebep verebilme potansiyeli oluşturmaktadır. Sonuç olarak geçmişten günümüze dek proje alanı için alınan özellikle ‘sulak alandan çıkarılması’ ve ‘Lojistik Tesis Alanı ve Sanayi Tesis Alanı’ planlama kararlarının gözden geçirilip tekrardan değerlendirilerek uluslararası ekolojik bir değer olan ve Göksu Deltasını korumaya yönelik planlar geliştirmesi hususunda değerlendirmelerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

You may also like

Comments

Comments are closed.