Aydın ile Muğla illeri arasında kalan Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinden geçen tahliye kanalında Pazartesi günü başlayan balık ölümlerinde bilanço büyüyor.
Balat Mahallesi yakınlarında, Büyük Menderes Nehri’nde gözlemlenen toplu balık ölümleri Aydın’da halkı alarma geçirdi.
Fotoğraflar: Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği
Tahliye kanalında 3 km. boyunca toplu balık ölümleri görüldü.
Kanalda hemen her yıl buna benzer ölümlerin yaşandığı belirtildi.
Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerinin topladığı numuneler incelemeye alındı, ancak henüz balıkların neden öldüğü netleşmedi.
Ölü balıkları yiyen martılar da öldü!
Bazı kişiler balık ölümlerinin zirai ilaçlardan, bazıları ise fabrika atıklarından kaynaklandığını düşünüyor.
Tahliye kanalı ile Büyük Menderes Nehri’nin birleşerek denize aktığı alanda görülen balık ölüleri suyun yüzeyini kapladı.
Biyolojik çeşitlilik açısından bölgenin en zengin ve hassas alanlarından biri olan delta, 256 çeşit kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Başta nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan tepeli pelikanlar olmak üzere birçok kuş türünün ölü balıkları yedikleri görüldü. Ölü balıklar çevrede ağır kokuya neden olurken, bu balıklardan yiyen martıların da öldüğü belirlendi.
Toplu balık ölümleriyle ilgili inceleme başlatıldı
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, DSİ ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden uzmanların oluşturduğu komisyon ölü balıklar ve su üzerinde inceleme başlattı.
Olayla yakından ilgilenen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODSD) de, Büyük Menderes Nehri’nde yaşanan kirliliğinin nedenleri ve sorumluların tespit edilmesi amacıyla suç duyurusunda bulundu.
“Bu sefer ölüm oranı çok yüksek”
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fikret Fuat Aktaş, “Valimizin talimatıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, DSİ ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden oluşan bir komisyon kuruldu. Kamuoyuna yanlış aktarılan olay Büyük Menderes Nehri’nde değil, bir sulama kanalında yaşanıyor. Ölü balıklar ve çeşitli noktalardan anılan numunelerin sonuçları yaklaşık 10 gün sonra belli olacak. Toksit zehirlenme de dahil olmak üzere her türlü ihtimal değerlendiriliyor” dedi.
Büyük Menderes Nehri’nde her son bahar mevsim değişikliği nedeniyle balık ölümlerinin yaşandığına işaret eden Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş’da, “Ancak bu sefer hem daha erken oldu hem de ölüm oranı çok yüksek. Bu yıl bölgemizde yağış oranı düşük olduğu için nehir suyu tahliye kanalları, fabrikalar ve arıtma tesislerinden bırakılan atık sular nedeniyle oldukça kirli durumda. 25-30 yıl önce biz Menderes’te yüzüp, su içebiliyorduk. Bölgemizde arıtma tesisi durumu yok denecek kadar az. Nehir suyu kirli olduğu için balık ölümlerinin meydana geldiğini düşünüyoruz. Acilen bölgedeki her kuruluş ve belediyenin arıtma tesisini kurması lazım. Söke Ovası 500 bin dekarlık bir arazi. Bütün atıklar burada toplanıyor. Önlem alınmaması halinde bu ovanın yok olacağını öngörüyoruz. Bugün balıkları vuran bu çevre katliamı yarın insan ölümlerine de yol açabilir” diye konuştu.”
“Biyolojik çeşitliliği korumak adına bir an önce bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak zorundayız”
KODOSD Başkanı Bahattin Sürücü’de, olayının nedeninin belirlenmesi için bilimsel çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
“Bu sorun yıllardır bölgemizin kanayan yarası haline geldi” diyen Sürücü, şunları kaydetti:
“Büyük Menderes Nehri 584 kilometrelik güzergah boyunca bölgeye can veriyor. Teknolojik gelişmeyle birlikte son 20-30 yıldır nehirde ciddi bir kirlenme var. Tesisler arıtmadan tüm atıklarını Büyük Menderes’e veriyorlar. Şuan sadece balık ölümlerini konuşuyoruz ama başka ne tür sonuçlar doğurabileceğini hiç akımıza getirmiyoruz. Çok büyük bir ekosistem olan Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda sadece balıklar ölmüyor. Biyolojik çeşitliliği korumak adına bir an önce bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak zorundayız. Biz bugün sorumluların tespit amacıyla avukatımız aracılığıyla Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk.”
Toplu balık ölümlerinin yaşandığı tahliye kanalındaki sudaki kirlilik oranının azalması için daha önceden oluşturulan set DSİ ekipleri tarafından yıkılarak arıtma kanalının Ege Denizi’yle bağlantısı sağlandı.
(Hürriyet)