Boğaziçi direnişinde 628’inci gün: Endişeliyiz

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri bugünkü nöbetlerinde Naci İnci yönetimiyle birlikte liyakatsız görevlendirmelerin arttığına ve öğrencilerin yurt ve barınma kriziyle mağdur edildiğine dikkat çekti: Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, bugün de atanmış rektör ve üniversite yönetimine karşı 628’inci kez bir araya geldi. Direnişlerini sürdüren akademisyenler 424’üncü kez rektörlük binasına sırt çevirdi.

Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” ve “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazan dövizler taşıdılar. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri nöbetlerinin ardından haftanın her son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudular:

‘Endişeliyiz’

“Yeni bir öğretim yılına başlamanın ve öğrencilerimizle buluşacak olmanın heyecanı içindeyiz. Ancak kayyım yönetiminin tepeden inme ve keyfi kararlarının, öğrencilerin öğrenim hayatlarını da olumsuz yönde etkilediğine şahit olmak bu heyecanımızı gölgeliyor.

Endişeliyiz. Dün, önümüzdeki hafta başlayacak olan derslere kaydolmak isteyen öğrenciler, almayı arzuladıkları birçok dersin açılmadığını, açılan derslerinse bu dersler için belirlenmiş kotaların ve tahsis edilmiş derslik kapasitelerinin çok üzerinde bir doluluğa ulaştıkları gerçeği ile karşılaştılar. Ders kayıtlarının ilk gününde yüzlerce öğrencinin mağdur olmasına yol açan bu kaotik durumun tek sorumlusu, emekli ve yarı-zamanlı çalışan hocalarımızın derslerini mesnetsiz gerekçelerle iptal eden ve bu kararların beraberinde getireceği sonuçları umursamayan kayyım yönetimidir.

Boğaziçi’nde barınma krizi

Endişeli olduğumuz bir diğer konu da yeni öğrencilerimizi ve ailelerini büyük bir belirsizliğe sürükleyen yurt ve barınma krizi. Üniversitemizde haftalardır devam etmekte olan yurt krizinin hala bir çözüme ulaşmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Yönetim şehir dışından gelecek hazırlık öğrencilerinin tamamına yurt sağlayabilmiş değil. Öğrencilere verilen bilgiler tutarsız ve şeffaflıktan uzak.

Yönetim, öğrencilerin yurtlara yerleştirilme kararını kayıtlara 24 saatten az bir süre önce açıkladı. Tepeden inme kararlarla üniversiteyi yönetmeye çalışan kayyım rektörlüğün kurumsal kapasiteyi yok ederek yarattığı bu kriz, öğrencilerin hayati önceliklerini göz ardı ederek yeni mağduriyetlere yol açıyor.

Fotoğraf: Emre Uğur

‘Liyakat esaslı olmayan görevlendirmeler yaygınlaşıyor’

Atandığı ilk günden beri kayyım idaresinin temel hedefinin akademik ve idari kadrolaşma olduğunu biliyoruz. İdari personele yönelik tasarruflarında giderek hasmane bir tutum alan yönetim, eski idari kadroları tasfiye etmekte ve onlarca yeni personeli işe almaktadır. Bu çerçevede personel alımlarında ve terfilerde kayırmacılığın ve keyfiliğin arttığını, liyakat esaslı olmayan görevlendirmelerin yaygınlaştığını gözlemliyoruz. Bu uygulamaların sonucu tecrübeli ve işinin ehli birçok personel alternatif iş olanakları ararken, bir yandan da endişe ve misliyle artan iş yükü altında görevlerini yapmaya çalışmakta.

Şeffaflık ve liyakat ilkelerini hiçe sayan, siyasi saiklerle yürütülen ve kurumumuzu yıkıma sürükleyen bu kadrolaşma çabalarını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

‘Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermeli’

Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.

Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.

Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.

İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.

Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.

Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.

Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.

‘Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz’

Bizler her iş günü her öğlen bu meydanda toplanıyor, rektörlüğe sırtımızı dönüyor, gayrimeşru yönetimin demokratik olmayan uygulamaların hiçbirini kabul etmediğimizi, ilkelerimizden vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.

Kamuoyuna ilkelerimizin arkasında olduğumuzu, insan haklarına, bilimsel düşünceye saygılı, demokratik bir üniversite ortamı kurulana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğimizi yeniden ve ilk günkü kararlılığımızla duyurur, bu mücadeleyi öğrencilerimize, mezunlarımıza, ülkemize olan borcumuz olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz.

Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar,

Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

‘Yurttaş İnisiyatifi’, ekokırımın suç sayılması için açılan davaya destek bekliyor

Ekokırımın suç olarak yasalaşması için Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde yurttaşların açtığı davanın duruşması 5 Aralık'ta, saat 11.00'da görülecek.

İspanya’dan aşırı hava olaylarına karşı işçilere dört günlük ‘iklim izni’

Yeni yasaya göre, olası bir iklim veya meteorolojik tehdit durumunda insanlardan evde kalmaları istenirse, işçiler dört gün ücretli izin alabilecek.

EN ÇOK OKUNANLAR