İklim KriziKadınManşetSağlık

BM’den kadın odaklı politika çağrısı: İklim krizi ‘cinsiyet-nötr değil’

0
Fotoğraf: Luis Tato / UNFPA

Birleşmiş Milletler (BM), ülkelerin sadece üçte birinin iklim kriziyle mücadeleye yönelik ulusal planlarında cinsel sağlık ve üreme sağlığına yer verdiğine dikkati çekti.

BM Nüfus Fonu (UNFPA) ve Londra Queen Mary Üniversitesi tarafından bugün (10 Ekim) yayımlanan bir rapora göre, planlarını yayınlayan 119 ülkeden sadece 38’i doğum kontrolü, anne ve yenidoğan sağlığı hizmetlerine erişimi içeriyor ve sadece 15’i kadına yönelik şiddete atıfta bulunuyor.

The Guardian’ın aktardığına göre rapor, iklim planlarının cinsel sağlık ve üreme sağlığına atıfta bulunup bulunmadığını inceleyen ilk rapor olma özelliğini taşıyor.

Uzmanlar, iklim krizinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki orantısız etkisinin daha fazla ülke tarafından kabul edilmesi ve daha fazla eylemde bulunulması çağrısında bulunuyor.

Fotoğraf: K Prinsloo / UNCDF

‣ Kadınlar neden iklim değişikliği savaşımını kazanmanın ve uyumun anahtarı?
‣ Kadını güçlendirmek iklim etkilerini azaltabilir

İklim değişikliği kadınları orantısız bir şekilde etkiliyor’

Artan sıcaklıkları anne sağlığının kötüleşmesi ve gebelik diyabeti gibi hamilelik sırasında görülen komplikasyonlarla ilişkilendiren uzmanlar, aşırı sıcakların erken doğumları tetiklediğini ve ölü doğumlarda artışa neden olduğunu aktarıyor.

Raporda, iklim krizinin mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirdiği belirtiliyor. Örneğin Doğu ve Güney Afrika‘da tropikal kasırgalar sağlık tesislerine zarar vererek anne sağlığı hizmetlerine erişimi aksatıyor ve kolera gibi su kaynaklı hastalıkların yayılmasına sebep oluyor.

Kasırga ve kuraklıklar nedeniyle cinsiyete dayalı şiddet ve çocuk yaşta evlilik risklerinin arttığına vurgu yapan raporda, stres altındaki ailelerin kız çocuklarına daha az destek olabildiği ve onları evlendirmeye çalıştığı belirtiliyor.

UNFPA’nın nüfus ve kalkınma danışmanı ve raporun yazarlarından biri olan Angela Baschieri “Kadınlar ve kız çocukları için eylem planına bakacak olursak, ulusal planlar yapılabilecek daha çok iş olduğunu gösteriyor.” dedi.

İklim değişikliğinin kadınları orantısız bir şekilde etkilediğini ve cinsiyet açısından nötr olmadığını biliyoruz, dolayısıyla bu boşlukların ve etkilerin ele alınmasına ihtiyaç var.”

‣ 1 Nokta 5: İklim krizi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini nasıl körüklüyor?
‣ G20 ülkeleri iklim politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmiyor

İklime dirençli sağlık sistemlerine ihtiyaç var’

Fotoğraf: Kibae Park / BM

Rapor, harekete geçen ülkelerin altını çizerek Paraguay, Seyşeller ve Benin’de kadınların güvenli bir şekilde doğum yapmalarına ve sağlık hizmetlerine erişmelerine olanak tanıyan iklime dirençli sağlık sistemlerinin kurulması ihtiyacını vurguluyor.

Aralarında El Salvador, Sierra Leone ve Gine‘nin de bulunduğu dokuz ülke, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele alan politika veya müdahalelere yer veriyor.

İklimle ilgili felaketler sırasında aile planlaması hizmetlerinin aksadığına dair kanıtlara rağmen, sadece Dominika doğum kontrolü ihtiyacından bahsediyor.

Vietnam, ailelerin ekonomik yüklerini azaltmaya çalıştıkları kriz dönemlerinde çocuk yaşta evliliklerin daha sık görüldüğünü kabul eden tek ülke. Örneğin, Bangladeş‘te bir ay süren sıcak dalgasının yaşandığı yıllarda 11-14 yaş arası kız çocuklarının evlilikleri yarı yarıya artış gösterdi.

Baschieri şunları söylüyor:

İklim bizi toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde geriye götürüyor. Bizim amacımız, iklim politikasının kadınlar üzerindeki farklı etkiyi tanımasını ve politika tasarımında bunu dikkate almasını sağlamaktır.”

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınları küresel iklim değişikliğine karşı daha savunmasız yapıyor

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.