İklim KriziManşet

BM’de ilk: İklim değişikliği bağlamında insan haklarının geliştirilmesi ve korunması raportörü

0

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin Mart 2022’de gerçekleştirilen 49’uncu oturumunda, İklim Değişikliği Bağlamında İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Raportörlüğü’nün başına getirilen Ian Fry, 1 Mayıs 2022 itibariyle görevine başladı.

Fry’ın yeni yayımladığı ‘katkı çağrısı’, iklim ve insan hakları bağlamında yeni kurulmuş olan raportörlüğün ilk çağrısı olma özelliğini taşıyor.

İklim değişikliği ve insan hakları konusunda uzman olan Ian Fry, Pam Kasırgası 2015’de Güney Pasifik‘i vurduğunda Tuvalu adalarında olan ve iklim değişikliğinin insanların yaşamları üzerindeki etkisine bizzat tanık olmuş bir Avustralya ve Tuvalu vatandaşı. 

Uluslararası iklim anlaşmalarında Pasifik Ada Devletleri için uzun süredir iklim müzakerecisi olan Fry, uluslararası alanda emisyonların azaltımı konusuna odaklanıldığını ancak iklim değişikliğinin etkilerine uyumun ve kayıp zarar mekanizmalarının yeterince ele alınmadığını vurguluyor.

Üç yıl boyunca raportör olarak göre yapacak Ian Fry’ın yayınladığı ilk katkı çağrısı da iklim değişikliği, kayıp zarar mekanizması ve insan hakları üzerine oldu.

Acil önlemin gerekliliği açık

Raportör Fry, kayıp ve zarara odaklanılmasının sebebini, iklim değişikliğinin etkilerinin dünya çapında birçok insan tarafından halihazırda hissedilmesi ve  insan haklarından tam olarak yararlanılabilmesi için oluşan kayıp ve zararı giderecek acil önlem alınmasının gerekliliği olarak gösteriyor.

Metinde, Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu’na sonuçlarına dikkat çekiliyor ve şu bulgular sıralanıyor:

  • İklime dirençli bir kalkınmaya ulaşılacaksa, önümüzdeki on yılda ihtiyaç duyulan karar verme, finansman ve yatırımların ölçeğini, gözlemlenen etkilerin ve öngörülen iklim risklerinin büyüklüğü belirleyecektir.
  • IPCC’nin 5. Değerlendirme raporundan 6. Değerlendirme raporuna kadar, iklim değişikliğinin risklerinin çok daha erken ortaya çıkmakta olduğu ve 5. Raporda öngörüldüğünden daha hızlı şiddetleneceği ortaya çıkmıştır: İklim değişikliğinin etkileri, diğer insan faaliyetlerinden kaynaklanan etkilerle birleşerek, doğal ve beşeri sistemler üzerinde kademeli olarak artarak hissedilmeye devam edecektir.
  • Uygulanabilir ve bütüncül bir yaklaşımla benimsenmiş uyum ve azaltım çözümleri, belirli bölgelere odaklanıp o bölgelerin ihtiyaçlarına göre uyarlanarak ve sonrasında etkinlikleri açısından izlenerek sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle çatışmaktan kaçınmak suretiyle, tarafların aldıkları riskler ile verdikleri ödünleri yönetmelerini sağlayabilir.

  • Dünya üzerindeki birçok yer için uyum kapasitesinin halihazırda sınırlı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Öngörülen iklim risklerine ilişkin mevcut göstergeler, küresel ısınmanın 1,5°C’yi aşması durumunda, iklim değişikliği kaynaklı risklerin büyük bir çoğunluğuna uyum sağlama fırsatının oldukça sınırlı olacağını ve uyum sağlama kapasitesinin azalacağını göstermektedir.
  • Doğal ve beşeri sistemlerin bakımı ve geri kazanılması için ise belirlenen azaltım hedeflerine ulaşılması gerekmektedir.
  • İklim krizinin aciliyeti karşısında, seçenekleri araştırmak ve gerekli acil müdahale ihtiyacına yanıt vermek önemlidir. Özellikle, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı kırılgan durumda olan bireyler ve toplulukları anlamak, durumlarına karşı çözüm yolları bulmak ve zararlarının telafisini sağlamak önemlidir.

Kırılgan birey ve topluluklar

Özel Raportör, göreviyle uyumlu olarak, kırılgan durumdaki bireylerin ve toplulukların yaşadığı kayıpların ve zararların insan hakları yönlerini ele alacak eylemleri ve bu kişilerin temsiliyetlerinin tanınmasının iklim eylemine yapabileceği katkıların önemini araştırdığını belirtti.

Metinde kırılgan durumdaki bireyler ve topluluklar şöyle tanımlandı:

  • kadınlar, çocuklar, engelli bireyler,
  • yerli halklar, köylüler ve kırsal alanlarda çalışan diğer insanlar;
  • su kıtlığı, kuraklık ya da çölleşme koşullarında yaşayan insanlar,
  • azınlığa mensup bireyler,
  • evsiz bireyler, asgari geçim koşullarının altında yaşayan bireyler,
  • göçmenler, mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş bireyler, çatışma bölgelerinde yaşayanlar.

Raportör Fry, üye devletler, iş dünyası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve hükümetler arası organizasyonlarına, iklim değişikliğinin sonucu olarak kayıp ve zarara uğrayanlara mali destek, çözüm yolları ve zararlarının tazmini için hangi eylemlerin gerekli olduğu konusunda katkı çağrısı yaptı.

Araştırma için kuruluşlardan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden dolayı kayıp ve zarara uğrayan,  kırılgan toplulukların karşılaştığı hangi tecrübe ve örneklere sahip olduğu soruldu.

2021 BM İklim Değişikliği Konferansı (COP26)‘da bir kısım taraflar ve sivil toplum kuruluşları, iklim değişikliğinden kaynaklanan kayıp ve zararı telafi etmek için yeni finansal mekanizmalar önerdiğine dikkat çeken Fry,
bu yeni mekanizmanın nasıl işleyebileceği ve gereken fonların nasıl oluşturulabileceği ve sürdürülebileceğine dair öneri ve düşüncelerini paylaşmalarını istedi.

Katkılar, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde en geç 23 Haziran 2022 tarihine kadar [email protected] adresine gönderilebiliyor.

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.