Bisiklet üzerinden kent içi ulaşım politikasını düşünmek – Oral Kaya

Geçtiğimiz hafta Amsterdam’da idim. Toplantılardan arda kalan zaman içinde eski kenti gezdim ve o harika ortamın kokusunu tekrar içime çekme imkanım oldu. Bu kenti ikinci ziyaretim. Bu nedenle bu kez daha farklı bir gözle inceleme imkanım oldu. Ulaşım ve özellikle bir kentin turizm bağlantısını düşündüm her aşamasında.

amsterdam oral kaya 1 Bisiklet Üzerinden Kent İçi Ulaşım Politikasını DüşünmekSizlerin de bildiği gibi Hollanda deniz seviyesinde bir ülke. Bu nedenle de iklim değişikliğinin etkilerinden biri olan deniz sularının yükselmesi sorunu, tüm Hollanda’yı çok yakından ilgilendiriyor. Birçok önlemler de alıyorlar. Fakat beni asıl etkileyen, bu alanda sıkıntı yaşamalarına rağmen kurmuş oldukları kent içi ulaşım ağları oldu. Denizin altında kurdukları metro sistemi bunun en güzel örneği. Ben Amsterdam’ı nedense hep Çanakkale’ye benzetirim. Eski kentin yapısı, deniz ile bağlantısı ve canlı günlük hayatı bana kendimi her iki gidişimde de evimde hissettirmiştir. Bu benzerlik, bazı sorunlara da nasıl çözümler ürettiği ile ilgilidir. Onun için özellikle bu gidişimde, kentin genel işleyişine daha fazla dikkat ettim.

amsterdam oral kaya 2 Bisiklet Üzerinden Kent İçi Ulaşım Politikasını Düşünmekİklim değişikliğine neden olan sera gazlarının yarıdan fazlası şehirlerden atmosfere salınıyor. Bunun için önemli birçok kent, şehir içi ulaşımda toplu taşıma araçlarını en yoğun şekilde kullanmanın farklı yöntemlerini bulmaya çalışıyor. Çünkü neredeyse kentlerin hepsinde iş merkezleri ile yaşam alanları arasında uzak mesafeler var. Çanakkale açısından örnekleyecek olursak, iş ve çalışma merkezi olarak şehir merkezi kendisini göstermekte, yaşam ve konut alanı ise Barbaros ve Esenler mahallelerinde yoğunlaşmış durumda. Doğal olarak bu iki merkezden şehir merkezine iş sahipleri ve çalışanlar ulaşmak zorunda. Çanakkale’de biz sadece lastik tekerlekli ulaşım araçlarını kullanıyoruz. Yani kendi arabalarımız veya belediye otobüsleri.amsterdam oral kaya 3 Bisiklet Üzerinden Kent İçi Ulaşım Politikasını DüşünmekBu da tabii ki cadde, bulvar ve sokaklarda belli saatlerde yoğunluk yaşanmasına neden oluyor. Amsterdam’da ise bunun tam tersi. Kent içine ulaşım toplu taşıma araçları olan metro – tramvay ve belediye otobüsleri ile sağlanıyor. Özel araç girişi neredeyse sıfır. Çünkü özel araçların şehir merkezini kullanabilmeleri için devasa vergiler ödemesi gerekiyor (günlük kullanım 200 TL’ye denk geliyor). Bu da insanlara özellikle eski kent merkezinin dar sokaklarını daha özgür bir şekilde kullanma imkanı sağlıyor. Tabii ki bunun için yerel yönetim bisiklet kullanımını çok yoğun bir şekilde teşvik etmiş. Hatta bazı metro duraklarının önüne bisiklet parkları kuran belediye, insanlara evlerinden metro istasyonuna kadar bisiklet ile ulaşıp, gerisini de metro/tramvay ile gidebilme olanakları sağlamış durumda.

amsterdam oral kaya 4 Bisiklet Üzerinden Kent İçi Ulaşım Politikasını DüşünmekŞehir içi ulaşımı çözmüş olan kentler, uygarlığı yakalamış, gelişmiş ve müreffeh kentler olarak anılıyor. “Barışın kenti” ünvanını taşıyan Çanakkale de uygar bir kent olmak için çok büyük çabalar harcıyor. Bienal ve kentteki aktif kültürel yapı bunun çok basit görünümleri. Neredeyse nüfusunun yarısı öğrenci olan bir kent için bisikleti çok önemli bir şehir içi ulaşım aracı olarak görüyorum. Bu konuda istekli bir yerel yönetim, şehrimizi çok kısa zamanda Amsterdam veya Stockholm gibi her iki kişiden birinin bisiklet kullandığı bir şehire çevirebilir. İşte o zaman Türkiye’nin imrenerek baktığı her anlamda örnek almaya çalıştığı bir şehir oluruz. Sadece savaşlarla anılan değil gerçekten barışın kenti olan bir Çanakkale hiç uzak değil. Hep beraber istersek çok daha kolay.

Oral Kaya -www.canakkaleicinde.com

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Balık ekmek yemekle olmaz, Marmara’nın suyunu için!-Mehveş Evin

Ne yazık ki müsilaj felaketini balık yemek, denize girmek, denizin yüzeyini temiz görmeye indirgemek, bu büyük ekolojik krizi durdurmanın önündeki en büyük engel.

Marmara Denizi’ndeki kirlilik sorununa bir çözüm: Agroekoloji – Bülent Şık

Agroekolojik yöntemler sulardaki nitrat kirliliğini azaltıcı bir sonuç doğurur ve bu da içme suyu kaynaklarının korunması anlamına gelir.

Örgütlü sessizlik – Arat Dink

Zeki Tekiner, dört ay önce başka bir silahlı saldırıdan şans eseri ölümcül bir yara almadan kurtulmuştu. Vali’yi olayın siyasi boyutu olduğuna ikna edememişlerdi. Dostları Nevşehir’den bir süre uzaklaşmasını istediler. O, “Bana Nevşehirliden zarar gelmez” dedi, kaldı. Su, tanıdık akıyor, değil mi?

Marmara Denizi’ndeki müsilaj kirliliğinde kömürlü termik santrallerin etkisi incelenmeli- Pelin Cengiz

İstediğiniz kadar yüzey temizliği yapın, bir yeri temizlerken diğer taraftan atık devam ediyorsa buna temizlik denir mi?

Marmara’nın ölümü: İstanbul kolera salgınına hazır mı – Bülent Şık

Denizdeki müsilajin kolera salgını getirmesi mümkün. Ama her şeye rağmen devam etmekten ziyade durmayı, onarmayı öne çıkarmalıyız. İnsan, bitki, hayvan ve çevre sağlığını bir bütünün birbiriyle ilişkili parçaları olarak görmeye çalışarak çözümler arayacağız.

EN ÇOK OKUNANLAR