Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Amasra Müessesinde meydana gelen grizu patlamasında 41 işçi yaşamını yitirdi.
Son açıklamalara göre hastanede tedavisi süren yaralı yedi işçiden beşinin durumu hala ağır.
Yangının kısmi olarak sürdüğü ocakta üretime ara verildi, soruşturmayı yürüten savcı sayısı beşe çıkarıldı.
41 işçinin ardından madenlerdeki önlem eksiklikleri ve ihmaller yeniden gündeme gelirken kamuoyu, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın “Birileri dalgasını geçebilir ama önemli değil biz kader planına inanmış insanlarız” açıklamasına tepkili.
Bakanlar ve muhalefet partisi liderleri işçilerin cenazelerine katıldı, barolar ve sivil toplum kuruluşları Amasra’da katliamın gerçekleştiği ocağı ziyaret etti, yetkililerden bilgi aldı.
Hafta sonu boyunca Bartın’ın köylerinde işçi cenazeleri kaldırıldı. Hayatını kaybeden işçilerden 35’i toprağa verildi, altı işçi de bugün defnedilecek.
Yine kömür, yine ölüm: Bartın’daki patlamada 41 maden işçisi yaşamını yitirdi
Aynı köyden Murat Ergin ve Deniz Baykal‘ın cenazeleri, Kurucaşile Aliağa Camii‘nde kılınan cenaze namazının ardından birlikte toprağa toprağa verildi.
Ahatlar köyünden üç madenci arkadaş Şaban Yıldırım, Mehmet Bulut ve Okan Akgün de yapılan cenaze töreninin ardından yan yana gömüldü.
Madencilerin mezarlarına Türk bayrağı serilirken, geride kalan aileleri mezarları başında ağıtlar yaktı.
Şaban Yıldırım’ın ikiz bebeklere hamile eşi Sena Yıldırım ve kayınvalidesi Nesrin Akkuş, Yıldırım’ın hayatını kaybetmeden bir hafta önce “Anne bizi izne çıkaracaklar. İçerileri temizleyeceklermiş” dediğini söyledi.
Üç aydır bakım yapılacakmış
Okan Bulut’un kardeşi Muhammed Bulut ise abisinin mezarının başında ağıtlarla ihmali anlattı:
“41 tane can gitti, aileleri, bizler ne yapacağız? Elimizden gelen hiçbir şey yoktu. Ama çocuklar bahsediyorlar. “Ocakta bakım olacak, 40 günlük bizi izne ayıracaklar” diye Üç aydan beri muhabbet varmış böyle. Ama söylüyorum, üç aydan beri yapılmayan şey, şimdi de yapılmamış, bir dahaki ay yapılacakmış sözde.
Yatan kişiler arkadaşlar, onlar daha önce konuşuyorlardı bizimle. Muhabbet ederken, pek sırlarını açıklamazlardı açıkçası. Madende 40 gün sürecek bir bakım var dediler. Bunlar biliyor, üç aydan beri bu muhabbet varmış. Muhabbet, sadece muhabbet. Şu ana kadar bir şey yokmuş. Bu ayı atlayınca, bu ayı çıkınca izne ayırılacaklarmış sözde. Yapmadılar, uşakların canına mal oldular. 41 tane cana. Gaz ortamında, gaz var dediler. Tecrübesiz kişiler. 2019 yılında girdiler hepsi. Tecrübesiz, yanında tecrübeli kimse yok. Hiç olmazsa yanında bilen biri olsaydı. Mühendis olaraktan içeride olan. Hepsi gitti abi, evlatlar, çocuklar. Anneler, kiminin çocuğu var.”
İşçilerden Selçuk Ayvaz, Uğurlar köyünde bakanların ve Erdoğan’ın katılımıyla kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Ayvaz’ın 4 yaşındaki kızı ve hamile eşi, ardından gözyaşı döktü.
Br hafta önce baba olduğu öğrenilen işçi Aziz Köse’nin Köse’nin cenazesi de Bayıryüzü Köyü Camisi’nde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
İşçilerden Serhat Kahraman’ın cenazesi de ememleketi Karabük’te Cemaller Köyü Camisi’nde ikindi vakti kılınan namazın ardından Cemaller köyü aile mezarlığında defnedildi.
Kardeşim 10 gün önce ‘Burada gaz kaçağı var bizi patlatacaklar’ demiş,nasıl ihmal oldu?
Erdoğan, hayatını kaybeden şiçilerden Rahman Özçelik için Makaracı köyünde düzenlenen cenaze törenine katıldı ve törende şu ifadeleri kullandı:
“Rabbime hamdediyorum, dün akşamdan bu yana 24 saati bulmadan neticeye varmış olmamız bizleri bu noktada rahatlattı. Çünkü Soma’da biliyorsunuz çok uzun sürdü. Ama burada 24 saati bile bulmadan 41 şehidimize hamdolsun ulaştık.”
NTV’nin aktardığı görüntülere göre, maden ocaklarında “en ileri yerin” Amasra Müessesesi olduğunu anlatan cumhurbaşkanına bir madenci yakını kadın ağlayarak, “Kardeşim 10-15 gün önce ‘Burada gaz kaçağı var bizi patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmal oldu? ‘Patlatacaklar bizi burada’ demiş. 10-15 gün önce söylemiş. Kardeşimin içine doğmuş. Kardeşim göz göre göre şehit oldu.” dedi. Erdoğan ise karşılık olarak “Cümleten başımız sağ olsun” diyerek alandan ayrıldı.
Türkiye işçi ölümlerinde Avrupa’da ilk sırada
Erdoğan’ın ‘kader’ açıklamasına da tepkiler sürüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Erdoğan’ın ‘kader’ açıklaması üzerine Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) dünyada maden kazalarında yaşamını yitiren işçilere ilişkin raporunu paylaştı.
Öztrak’ın paylaştığı raporda, Avrupa’da en fazla maden kazası gerçekleşen ülke olarak Türkiye birinci sırada.
Ülkeyi uçuracağız diye pazarladıkları ucube saray rejiminde, hayattan uçup giden canlar…
Ve 20 yılın sonunda hala hiç sıkılmadan;
"Madenlerde hiçbir eksik,
Hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz" diyorlar.
Bilmiyorlar ki millet bunların yüzünü artık hiç görmek istemiyor. pic.twitter.com/nO0n1vF8Dj— Faik Öztrak (@faikoztrak) October 16, 2022
Türkiye’de maden kazalarında gerçekleşen ölümler, tüm Avrupa ülkelerinin toplamından fazla.
Avrupa’da 2020 yılında 13 ülkede maden kazaları nedeniyle hiç ölüm gerçekleşmezken Türkiye’de sadece 2021 yılında 75 işçi maden kazalarında yaşamını yitirdi.
Muhalefet vekilleri ve kamuoyundan gelen tepkilerin yanısıra AKP’li eski bakan Hüseyin Çelik sosyal medya hesabından “Önce, en ince detayına kadar tedbir, sonra tevekkül ve takdire teslimiyet… Bizim kader anlayışımız ne yazık ki, daha çok Emeviler’in “Cebriyeci” kader anlayışını andırıyor” diyerek eleştiride bulundu.
Önce, en ince detayına kadar tedbir, sonra tevekkül ve takdire teslimiyet… Bizim kader anlayışımız ne yazık ki, daha çok Emeviler’in “Cebriyeci” kader anlayışını andırıyor.
Çarpık kader anlayışına Mehmet Akif’in diyecekleri var: pic.twitter.com/Cn02H3SP8C— Hüseyin Çelik (@hc_huseyincelik) October 16, 2022
Hayat Türkiye’de bu kadar ucuz mu?
Muhalefet partisi liderleri, Amasra’da patlamanın yaşandığı maden ocağındaydı. Siyasilerin açıklamaları şöyle oldu:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Soma’yı unutmadık, Ermenek’i unutmadık, şimdi burada 41 kardeşimiz hayatını kaybediyor. Hangi çağda yaşıyoruz Allah aşkına? Neden sadece bu maden kazaları, kitle ölümleri sadece Türkiye’de oluyor? Dünyanın başka bir ülkesinde maden çıkarılmıyor mu? Orada neden insanları ölmüyor? ”
Önlem alacağız diyorlar, arkadaşlar siz 20 yıldır neredesiniz? Nerede önlem alacaksınız? Bu ailelere kim hesap verecek? Hayat Türkiye’de bu kadar ucuz mu? Emin olun çok üzülüyorum.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu:
“Bu matem günleri geçtikten sonra başta sorumlular olmak üzere herkesin başını iki elinin arasına alıp bir muhasebe yapma vakti gelecek. Rasyonel şekilde hiçbir ön yargı taşımadan herkesin çok sayıda yaşadığımız geçmişteki maden facialarından ders alarak bugün Amasra’da yaşadıklarımızda göz önüne alarak kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyacımız var.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan:
“Güçler ayrımının olduğu, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde de maden ocakları var. Hangi ülkede demokrasi iyi işliyorsa bakıyorsunuz o ülkelerde bu tür kazalar çok daha az oluyor, can kayıpları çok daha az oluyor. Çünkü, denetim mekanizmaları çalışıyor. İşi yapan, yaptıran aynı zamanda denetliyorsa oradan maalesef ki hatalar bulunamıyor, eksiklikler tespit edilemiyor. Tekrar tekrar aynı kazaları yaşıyoruz, tekrar tekrar aynı can kayıplarını yaşıyoruz.”
Katlettikleri madencilere şehit diyorlar, bu ne yüce şehadet ki zenginlerin evine hiç uğramıyor
TİP Genel Başkanı Erkan Baş:
“Az önce Erdoğan geliyor diye tüm alanı boşalttılar, biz de arkadaşlarımızla alandan ayrıldık.Tıpkı her katilin cinayet mahalline döndüğü gibi bu ülkeyi bir işçi mezarlığına çeviren Erdoğan da olay yerine dönüyor.
İşçilerin kanıyla canıyla sürdürdüğü iktidarının yeni katliamlarına iyi baksın Erdoğan. Patronlar servetlerine servet katsın diye Soma’da, Ermenek’te işçiler nasıl katledildiyse bugün Bartın’da da olan budur.
Şimdi çıkıp utanmadan buna ‘kaza’ diyorlar. Katlettikleri işçilere ‘şehit’ diyorlar. Bu ne yüce bir şehadet makamıdır ki AKP’lilerin, sarayların, zenginlerin evine hiç uğramıyor. Nerede gariban var, nerede yoksul emekçiler var şehadet hep onların payına düşüyor.
Ey Erdoğan senin kaderin çocuklarına yatlar katlar almak da emekçilerin kaderi ölmek mi? Madenci evladının kaderi yetim kalmak mı?
Sayıştay uyarıyor, işçi arkadaşlarımız yıllardır uyarıyor. Dinlemiyorsunuz. Bu açgözlülüğünüze lanet olsun. Para hırsıyla işlediğiniz cinayetleri şehitlikle örtmenize asla izin vermeyeceğiz.
Erkan Baş:#Bartın’dayız, Erdoğan geliyor diye bütün alanı boşalttılar. Her katilin cinayet mahalline döndüğü gibi o da olay yerine dönüyor!
Çıkmış “kader” diyor. Dalga geçmiyoruz; yumruklarımızı, dişlerimizi sıkıyoruz! Senin kaderin zengin olmak da, madencinin kaderi ölmek mi! pic.twitter.com/HYYps9iIVP
— Türkiye İşçi Partisi (@tipgenelmerkez) October 15, 2022
Arsızlığınıza lanet olsun
Şimdi bir de cinayet mahallinde çıkmış bize diyor ki: Biz kadere inanmışız, bunlar her zaman olacakmış. Ya lanet olsun sizin arsızlığınıza, lanet olsun sizin utanmazlığınıza.
Dün ve bugün ölen her işçinin ölümü engellenebilirdi. Şükürle, duayla değil onların hayatını koruyacak olan insanca bir çalışmayı sağlayacak imkanlarla tüm bu ölümleri engelleyebilirdik ama siz Soma’nın katil patronlarını değil Soma’lı madencilerin avukatlarını Selçuk’u, Can’ı hapse gönderen zihniyetinizle bunun sorumlususunuz ama mutlaka hesaplaşacağız. Tüm bu cinayetlerin sorumluları ortaya çıkana kadar yakanızı bırakmayacağız.”
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan:
“Temel iş sağlığı güvenliği alınmış olsaydı canımız bu kadar yanmayacaktı. Aile evlatsız, çocuklar babasız, kadınlar eşsiz kalmayacaktı. Nerde ‘fıtrat’ ve ‘kader’ kavramı kullanılıyorsa orada pek çok şey saklanıyor demektir. Üstü örtülmeye çalışılıyor demektir. Burada çok önemli iş sağlığı güvenliği ihlalleri var. Ocak içermesi sayıda işçi içermeyen bir ocak. Burada personel sayısı yıllar içerisinde giderek azalmış, dolayısıyla personel sayısı azalmış, ocakta meydana gelecek birtakım arızaların ortadan kaldırılması için çalışması gereken sayılar aza indirilmiş.
“Cumhurbaşkanın vazifesinin millete kan parası vermek değil, bu kazaların olması engellemek. Erdoğan iktidarı döneminde onlarca çok sayıda işçinin hayatını kaybettiğini yaşadı bu ülke. Aşağı yukarı işçiler bu ülkede yaşamını yitiriyor. Çok fazla işçi yaşamını kaybettiğinde haber oluyor. Bunların sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir.”
Hayır maden şehidi diye bir şey yok. Sırf para için insan canını riske atanlarla Sayıştay raporlarında açık açık uyarmasına rağmen keyfine bakanların sorumluluğunu örtmek için ortaya atılan tabirleri biz kullanamayız. Bu bir cinayettir ve bu cinayetin hesabını elbette soracağız. https://t.co/g3YWWr2SM1
— Gökçe Gökçen (@GokceGokcen_) October 15, 2022
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de hayatını kaybeden işçilere ‘maden şehidi’ diyen partisine eleştiri getirerek “Maden şehidi diye bir şey yok. Sırf para için insan canını riske atanlarla Sayıştay raporlarında açık açık uyarmasına rağmen keyfine bakanların sorumluluğunu örtmek için ortaya atılan tabirleri biz kullanamayız. Bu bir cinayettir ve bu cinayetin hesabını elbette soracağız” açıklamasını paylaştı.