Yine kömür, yine ölüm: Bartın’daki patlamada 41 maden işçisi yaşamını yitirdi

Bartın Amasra'da Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı kömür madenindeki patlamada 41 işçi hayatını kaybetti. Sayıştay'ın 2019 denetim raporunda patlamanın olduğu madende gaz risklerinin yanı sıra, işçi sayısının tehlikeli boyutta azaltılmış olduğu, yer altı haberleşme sisteminin uzun süre kesildiği, 24 saat takip gerektiren tehlikeli gaz ölçümü sisteminin sağlıklı işlemediği tespitleri yer alıyor.

BARTIN –  Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı madende dün akşam 18.15’te yerin 300 metre altında meydana gelen grizu  patlamasının ardından  41 işçinin cansız bedenine ulaşıldı.

Sabah erken saatlerde ölenlerin sayısı 28 olarak duyurulmuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun son açıklamalarına göre yerin altındaki 110 işçiden 58’i kendi imkanlarıyla kurtulurken 11’inin hastanalerdeki tedavisi devam ediyor. 

İşçiler, arkadaşlarını kurtarmak için sabaha kadar AFAD ve UKOME ekiplerine yardım etti.

Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez‘in bundan 25 gün önce katliamın gerekleştiği madene ziyarette bulunduğu, Sayıştay’ın 2019 raporunda ocakta grizu patlaması riskine değinildiği ortaya çıktı.

Bakanlık, bu ziyaret için ‘denetim değil, nezaket ziyaretiydi‘ açıklaması yaptı.

Göz göre göre gelen bir cinayet daha

Meslek örgütleri ve uzmanlar, yerin -300 kotundaki madende gaz içeriğinin yüksek olduğunu, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi risklerin bilindiğine ve önlenebilirliğine dikkat çekiyor.

Sayıştay’ın Denetim Raporu’nda gaz risklerinin yanı sıra, işçi sayısının tehlike doğuracak boyutta azaltılmış olduğu , yer altı haberleşme sisteminin uzun süre kesik kalabildiği, 24 saat takip gerektiren tehlikeli gaz ölçümü sisteminin sağlıklı işlemediği tespitleri de yer alıyor.

Öte yandan TTK, Sayıştay Raporu’nu gündeme getiren haberlerde ‘dezenformasyon’ yapıldığını, “tüm müesseselerinde maden iş sağlığı ve güvenliği kurallarına sıkı sıkıya riayet edilerek üretim yapıldığını” öne sürdü.

Kurumun açıklaması şöyle:

“Ocak içerisindeki havalandırma ile kömürün bünyesindeki metan gazı birbirinden farklı konulardır. Dolayısıyla bu durum iş sağlığını ve güvenliğini etkileyen bir durum değildi. Öte yandan Kurumumuzdaki tüm müesseselerimizde maden iş sağlığı ve güvenliği kurallarına sıkı sıkıya riayet edilerek üretim yapılmaktadır.”

Sayıştay’ın raporuna göre söz konusu ocakta 2019’da 190 iş kazası meydana geldi.

2020 yılında 157’si yer altında, 7’si yer üstünde olmak üzere toplam 164 iş kazasında 164 işçi yaralandı.

Sayıştay Raporu’nun ilgili bazı bölümleri ise şöyle:

Her cinayette olduğu gibi bunun da mutlaka faili vardır

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğünü bakın” derler.

Tanıyın işte:

Bizim ülkemizde insanlar, evine üç kuruş ekmek parası götürebilmek için yerin yedi kat dibinde ölüyorlar. Bizim ülkemizde insanlar, işyerlerinin güvensizliği, yetkililerin sorumsuzluğu, patronların açgözlülüğü nedeniyle ölüyorlar. Bizim ülkemizde insanlar siyasi iktidarın rant hırsı nedeniyle, insan hayatını umursamazlığı nedeniyle ölüyorlar. Bizim ülkemizde insanlar kanunlar işletilmediği için, sorumlular cezalandırılmadığı için ölüyorlar.

Binlerce kişi öldük, on binlercemiz yaralandı. Bunca hayatımız elimizde alınırken ne bir patron hal ettiği cezayı aldı, ne bir sorumlu yargılandı, ne bir siyasi istifa etti. “Kaza” diyorlar, “fıtrat” diyorlar, “kader” diyorlar… Tüm bu sözler yaşanan faciaların arkasındaki sorumluları gizlemek için söyleniyor.

Gerekli önlemleri almadan, denetim yapmadan, güvenli koşulları oluşturmadan madencileri yerin yüzlerce metre altına gönderirseniz buna kaza diyemezsiniz. Bunun adı düpedüz cinayettir. Her cinayette olduğu gibi bunun da mutlaka faili vardır.

Madenci kardeşlerimizi göz göre göre ölüme yollayanlar bu cinayetin sorumlusudur. Madende güvenlik önlemlerini almayanlar bu cinayetin sorumlusudur. Madenlerin bu biçimde çalıştırılmasına izin verenler bu cinayetin sorumlusudur. Ve elbette madenleri vahşi bir sömürü ve rant kaynağı olarak kullanan siyasi iktidar bu cinayetin sorumlusudur.

Bizler bu sorumluların yargılanmasını, hesap vermesini istiyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağız.”

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

‘Yurttaş İnisiyatifi’, ekokırımın suç sayılması için açılan davaya destek bekliyor

Ekokırımın suç olarak yasalaşması için Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde yurttaşların açtığı davanın duruşması 5 Aralık'ta, saat 11.00'da görülecek.

İspanya’dan aşırı hava olaylarına karşı işçilere dört günlük ‘iklim izni’

Yeni yasaya göre, olası bir iklim veya meteorolojik tehdit durumunda insanlardan evde kalmaları istenirse, işçiler dört gün ücretli izin alabilecek.

EN ÇOK OKUNANLAR