Dış Köşe

‘Azgelişmişin’ enerjisi nükleer – Pelin Cengiz

0

pelin cengizBundan tam üç yıl önce tarihler 11 Mart 2011’i gösterdiğinde Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami sonrası Fukushima’daki nükleer santrallerin zarar görmesiyle, telafisi mümkün olmayan, insanlık tarihinin en büyük nükleer felaketlerinden biri yaşandı. Nükleer santralde art arda patlamalar oldu, soğutma sisteminin arızalanmasıyla reaktörlerin soğutulması günlerce sürdü, soğutma için kullanılan binlerce ton su denize döküldü, önemli miktarda radyoaktif madde toprağa, havaya, suya karıştı. Felaketten etkilenen alanda yaşayan 140 bin civarında insan nükleer mülteci olarak yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı.

Felaketin üçüncü yılında nükleer kâbus bitmiş değil, reaktörlerdeki sorunlar hâlen sürüyor. Kazada zarar gören nükleer aksam hâlen su havuzlarında soğutuluyor ve radyoaktif kirliliğe sahip tonlarca su tanklarda tutuluyor. Mesele bununla da sınırlı değil. Suyun depolanması, depolanmış hâldeki bu suyun sızdırılmadan tutulması ve bu suların temizlenme işlemleri hem ciddi bir risk barındırıyor hem de ciddi bir maliyet gerektiriyor. Doğaya ve insana verilen geri dönüşü olmayan, tarifsiz zarar bir yana bu temizleme çalışmalarının çok uzun yıllar süreceği tahmin ediliyor.

Nükleer felaketin ardından o dönemki Japonya hükümeti, elektrik enerjisinin yüzde 30’unun sağlandığı ülkedeki tüm nükleer santralleri kapatma kararı aldı. Daha sonra iktidara gelen Şinzo Abe Hükümeti, santrallerin kapalı olması sebebiyle maliyetlerin yükseldiğini gerekçe göstererek, reaktörlerin yeniden devreye sokulmasını istedi. Bu arada, afetzedelere bölgenin bir zaman sonra temizlenerek güvenli hâle geleceği, insanların evlerine dönebileceği belirtiliyor. Ancak, bunun mümkün olamayacağı, hükümetin santralleri tekrar açma planının bir parçası olarak halkı yanıltmak için söylendiği de bilinen bir gerçek. Felaket sonrası çok ciddi bir toplumsal muhalefetin gösterildiği santrallerin Japonya’da tekrar açılması sanıldığı kadar kolay değil.

Fukushima öncesinde Almanya, 2022’ye kadar tüm nükleer santralleri kapatma kararını ötelemenin derdindeydi. Almanya’da, Fukuşima felaketinden sonra büyüyen antinükleer hareket oylara da yansıyınca Angela Merkel Hükümeti’nin başka çaresi kalmadı. Almanya 2022 hedefine geri dönerek, yenilenebilir enerjilere yoğunlaştı. İsviçre üç yeni nükleer reaktör planını iptal ederek, 2034’e kadar nükleer santrallerini kapatacağını açıkladı. İsviçre’den elektrik satın alan ülkelerden İtalya, Çernobil sonrası kapattığı dört reaktörün yerine yenilerini yapmayı planlıyordu. İtalya’da nükleer konusu referanduma taşındı ve iptal edildi. Fransa’da ise enerjide baskın olan nükleerin payını nasıl azaltacağını tartışıyor.

Avrupa’da yaşanan ilginç bir gelişme de Avusturya, Yunanistan, İrlanda, Letonya, Lihtenştayn, Lüksemburg, Malta ve Portekiz’in açıkladığı nükleer karşıtı ortak bildiriydi. Enerji talebinin nükleersiz gerçekleşmesini isteyen bu ülkelere santralleri kapatma kararı alan İspanya ve Belçika’yı, hiç santrali olmayan Danimarka, Norveç’i de eklediğinizde Avrupa’da nükleer hayalden öteye gitmez.

Özetle, enerjisinin büyük bölümünü nükleerden elde eden ülkeler bile, gelecek planlarını nükleerin payını azaltmak, yenilenebilir enerjiye yönelmek, enerji arzında çeşitlilik yaratmak peşinde. Yenilenebilir enerji imkânları geniş bir ülke olarak biz de ısrarla nükleer gibi riski yüksek, maliyetli ve yapımı uzun yatırımlara dayanan üstelik dışa bağımlılığımızı da artıracak nükleerin peşinden koşuyoruz.

Hâlihazırda inşaatı süren reaktörlerin Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde olduğu gözönünde bulundurulacak olursa, çevresel kaygıların, karar alma süreçlerinde halkın katılımı kültürünün gelişmediği, şeffaflığın ve denetimin olmadığı ülkelerde bu işin kolayca ilerlediği epey rahat görülebilir. Dünyada küçülen nükleer enerji pazarının oyuncularının gözü niye Türkiye’de, böyle bakınca durum daha anlaşılır duruyor. Çünkü, gelişmiş ülkelerde artık deniz bitti!

Türkiye’nin nükleer santral inadına ilişkin son gelişmeleri gelecek hafta paylaşacağım.

 

Pelin Cengiz – Taraf

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.