Dış Köşe

Ayrımcılık büyüsünü kim bozacak?- Hacer Foggo

0

 

– HACER FOGGO –

Adana Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri insanları dolandırıcılığa karşı “uyarmak için” çektiğii kısa film geçen hafta medyanın gündemindeydi. Filmin senaryosu ve yönetmenliği emniyete, oyuncuları Adana Seyhan Belediyesi’ne ait .

Yönetmenliğini bir polisin yaptığı filmin adı “Büyü Bozma” senaryo gereği bohçacı bir kadın bir eve giriyor evde yaşayan anne kıza evlerinde büyü olduğunu söylüyor ve evdeki altınları alıp kaçıyor.

Filmin sonunda da “evinize tanımadığınız kişileri almayın” diye bir uyarı yazısı beliriyor ekranda.

Bu filmi izlediğiniz de “tanımadığımız kişi” aslında hepimizin yakından tanıdığı Roman bir kadın. Üzerindeki kıyafetinden, konuşma biçiminden bu kadının Roman kimliğine sahip bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu anlamamak için başka bir memlekette yaşamamız lazım.

Polis Merkezi toplumu “dolandırıcılığa” karşı uyarı yaparken aynı toplumun içinde olan Roman toplumunu da zan altında bırakmıyor mu?

Bu filmi izleyen Romanların sadece şunu hissettiklerini söyleyebilirim. Bu film Romanlara karşı var olan önyargıyı sadece emniyet gözüyle yeniden tescillemekten başka bir işe yaramıyor.

Adana Emniyeti yaptığı ayrımcılığın ne kadar farkında bilmiyorum. Ama bu ayrımcılık her yer de var. Mersinli bir arkadaşım Mersin de meslek eğitimi alan bir grup Roman gencin başına gelenleri anlattı geçenlerde.

Meslek eğitimi alan bir grup Roman genç kurs yönetiminin aracılığı ile öğrendiklerini uygulamak için başka bir işyerine gidip aldıkları eğitimi bir hafta orada uyguluyorlar.

Bir hafta sonunda işyeri sahibi gençlere şöyle söylüyor ‘Bu işyerinde gizli bir kamera var. Bugüne kadar bu kamerayı hiç kullanmadık. Sizler işe başladığınızda bu kamerayı açtık. Hatta sizler burada çalışırken sağa sola, çalıştığınız alanlara yakın yerlere çeşitli miktarlarda para koyduk. Ama siz hiç birine dokunmadınız sizi tebrik ederim’.

İşyeri sahibinin 15-17 yaş arası bir grup Roman gencin ruhlarında ömür boyu kapanmayacak olan bir yarayı açtığı için ayrıca kendisini de “tebrik etmek” gerekiyor.

İş yeri sahibinin ruh hali tıpkı köle sahibi bir efendi gibi değil mi? Bunun farkında mı?

Adana Emniyeti Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’nün çalışma anlayışı web sitesinde şu sözlerle anlatılıyor:

“Topluma güven verilmesi bakımından belirli bölgelere veya kişilere odaklanan değil, her yere ve kişiye aynı düzeyde hizmet sunan bir anlayış benimsenir”

Emniyetin yaptığı kısa film yukarıdaki kendi anlayışlarına uyuyor mu?

Yine geçenlerde ayrımcılıkla ilgili düzenlediğimiz bir toplantıda üniversite de okuyan Roman gençlerden biri şöyle söyledi:

“ Ayrımcılıkla ilgili farkındalık yaratmak için acaba boynumuza bir karton geçirsek ve üzerine de her birimiz, hem adımızı hem de ‘Romanız ve şu üniversitede okuyoruz’ diye yazıp İstiklal Caddesi’nde dolaşsak”.

Üniversiteli bir gencin bu sözlerinden bir Gacı olarak ne kadar çok utandığımı anlatamam sizlere…

İkinci dünya savaşında bir milyona yakın Romanın Nazi kamplarında soykırıma uğraması, Çek Cumhuriyeti’nde sadece Roman oldukları için kadınların kısırlaştırılması ve halen Macaristan da, İtalya da tüm Avrupa da ırkçılar tarafından “birinci düşman” olarak görülen ve evleri yakılan, yıkılan Romanların bütün dünyada “beyazlara” biz Gacı/Gaco’lara kendilerini “ispatlamaları” için daha ne kadar bedel ödemeleri gerekiyor.

Büyü bozma filminin linki:

http://tvarsivi.com/adanada-emniyet-buyu-bozma-bahanesiyle-artan-hirsizliga-karsi-kisa-film-cekti-08-10-2012-izle-i_2012100230382.html

Hacer Foggo – www.baskahaber.org

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.