Atikhisar Barajı bilirkişi raporuyla zehirlenmekten kurtuldu

İda Dayanışma Derneği'nin Koz Altın İşletmeleri tarafından yapılmak istenen altın-gümüş ocağı madenine verilen ÇED raporuna karşı açılan davada bilirkişi, projenin çevresel yıkıma yol açacağını saptadı.

Çanakkale‘de Koza Altın İşletmeleri A.Ş tarafından yapılması planlanan altın-gümüş maden ocağına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan davada bilirkişi heyeti doğa severleri haklı buldu.

İda Dayanışma Derneği, Atikhisar Koruma Havzası içerisinde yer alan Terziler Altın ve Gümüş Madeni Projesi’ni hayata geçirmek isteyen şirkete karşı 13 Haziran tarihinde dava açmıştı.

‘Çevresel etkiler gözardı edildi’

Dava sonucunda bilirkişi heyeti atanmasına izin verildi. Bölgede incelemeler yapan bilirkişi heyeti, projenin çevreye zarar vereceğinin altını çizdi. Raporda projenin neredeyse 50,29 hektarlık bir alana kurulacağı belirtiliyor.

Bu alanın yaklaşık 42,81 hektarının orman, 7,48’inin ise tarım arazisi olduğu belirtilip maden ocağının ekosisteme zarar vereceği vurgulanıyor. Bilirkişi heyeti, fayda ve maliyet analizinin sadece maddi olarak hesaplandığını, çevresel etkilerin göz ardı edildiğini söylüyor.

Maden ocağı ekosisteme zarar verecek

Öte yandan bilirkişi heyeti, projenin Atikhisar Barajı‘nın uzun mesafeli koruma alanının içinde olduğuna dikkat çekiyor. Bu baraj, Çanakkale için hayati öneme sahip.

Raporda, barajın Çanakkale’nin sadece içme suyunu temin etmediği, bunun yanında sulama ve taşkından korunma amacıyla yapıldığı da belirtiliyor.

Heyet, kararın iptalini istiyor

Raporda madenin açık işletme yöntemiyle işletilmesi halinde yer altı ve yer üstü sularının kirliliğine neden olabileceği söylenerek yer altı işletme yöntemi uygulanması gerektiği belirtiliyor.

Heyet, Su Kirliliğinin Kontrol Yönetmeliği‘ne göre bu tür bir madene ÇED olumlu kararı verilmesinin hata olduğunu vurgularken kararın iptali yönünde de görüş bildirdi.

Bunun yanında şirket, ÇED olumlu kararına karşı açılan dava sürerken kapasite artırımı başvurusu yaptı.

‘Vicdan borcumuz’

İDA Dayanışma Derneği yaptığı açıklamadaAtikhisar Barajı, İDA Dayanışma Derneği’nin açtığı ÇED iptal davası sonucunda büyük bir tahribattan ve zehirlenme riskinden kurtuldu” ifadelerini kullandı.

Açıklamada “Bununla birlikte maden sahalarının giderek çoğalması kümülatif bir etki ile Çanakkale’de tehditleri arttırmaktadır.  Kuraklıkla birlikte suyun öneminin ne kadar büyük olduğu anlaşılmıştır. Atikhisar Baraj su toplama havzası el değmemiş güzellikte ormanlık araziyle çevrilidir” denildi.

Projeler iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirten İDA Dayanışma Derneği “Suyumuzu ve su havzamızı korumak vicdan borcumuzdur” ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR