Dün 2007’de Sarkozi’nin açilmasini engelledigi Avro ile ilgili Ekonomik Parasal Politika fasli müzakereye açildi. Türkiye Avroya muhtemelen asla dahil olmayacak olsa da iktidar bunu büyük bir basari olarak satti. Kaldi ki faslin kapanabilmesi için Merkez Bankasi bagimsizligi sart…Yani neresinden tutsan elinde kaliyor.
Geçenlerde Avrupa Komisyonu’nun Ahmet Davutoğlu’ya hitaben yazdığı ve 29 Aralık AB-Türkiye toplantısı sonuç bildirisinde yuvarlak ifadelerle geçiştirilen “fasılları müzakereye açma” maddesini somutlaştıran bir mektup ortaya çıktı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bloke ettiği beş müzakere faslı mektupta zikrediliyor. Bunlar Enerji, Yargı Temel Haklar, Adalet Özgürlük Güvenlik, Eğitim Kültür ve Dış Güvenlik Savunma Politikası fasılları. Mektup Kıbrıs ile bağlantılı olmasından ötürü burada yayımlanmasından 10 gün önce Kıbrıs Elefteria gazetesinde yayımlandı. Çıkarılacak ilk sonuç da bu zaten. Türkiye’nin üyelik müzakereleriyle Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş müzakereleri birlikte yürüyebilir. Ankara’nın yıllardır iddia ettiğinin aksine… Nitekim fasılların açılması için verilen Mart 2016 Kıbrıs’ta yeni devlet referandumu tarihine rastlıyor.
Ancak bizleri ilgilendiren tam anlamıyla bu değil. Elbet de Kıbrıs düğümü çözülünce Kıbrıs bağlantılı olarak bloke edilen 14 faslın açılmasının önündeki engel kalkacak. Ama iş fasıl açmakla bitmiyor zira bu fasılların ve genelde bütün fasılların içeriğiyle AKP iktidarının arasında kan uyuşmazlığı mevcut. Müzakere edilen 13 fasılda ne kadar yol alınmadığını görmek için Komisyon’un Erdoğan’ı kızdırmamak için utana sıkıla ancak seçim sonrasında yayımlayabildiği İlerleme Raporu’na ama ondan da önemlisi AB norm, standart ve prensiplerinin birey ve toplum hayatına nasıl yansıyamadığına bakmak yeterli.
Somutlaştırmak için mektupta adı edilen 5 faslın içeriğine – ki uygulansalar içine düştüğümüz çukurdan çıkmakta epey işlevsel olabilirler – göz atalım.
Enerji faslı kapsamında elektrik ve doğal gaz piyasaları uyumunun yanında Türkiye’nin ışık yılları kadar uzak olduğu enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma ile arz güvenliği gibi temel meseleler var.
Yargı Temel Haklar faslının içeriği baştan aşağıya sorun. Uyum için bağımsız ve iyi çalışan bir yargının kurulması gerekiyor. Mahkemeler tarafından verilen kararların tarafsızlığı, bütünlüğü ve yüksek standardı gerekiyor. Yargı üzerinde yürütmenin etkilerin giderilmesi ve yargıya yeterli mali kaynak ve eğitim verilmesi gerekiyor. Adil yargılama prosedürleri için yasal garantiler gerekiyor. Yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele gerekiyor! Yolsuzluğun engellenmesi ve caydırılması için AB uyumlu bir politikayı desteklemek adına sağlam bir yasal çerçeve ve güvenilir kurumlar gerekiyor. AB müktesebatı ve Temel Haklar Şartı ile garanti edilen temel haklara ve AB vatandaş haklarına saygı gösterilmesi gerekiyor.
Gelelim Adalet Özgürlük Güvenlik faslına. Bu faslın mevzuatı dış sınırların kontrolü, üçüncü ülkelere vizeler, dış göç, iltica, polis işbirliği, organize suçlar ve terörizmle mücadele, uyuşturucu alanında işbirliği, gümrük işbirliği ve cezai ve sivil konularda adli işbirliğini kapsar. Uyum için, gerekli standartlara sahip olması gereken kanunları uygulayacak güçlü kurumlar ve iyi bir idari kapasite gerekiyor. Profesyonel, güvenilir ve verimli bir polis örgütü gerekiyor.
Eğitim Kültür faslı ortak müktesebatı cılız bir fasıldır. Yine de bu fasılda eğitimin kalitesini artırmak, kültürel zenginliği korumak ve ortak kültürü geliştirmek gibi uyum çalışmaları gerekir.
Son olarak Dış Güvenlik Savunma Politikası da cılız bir fasıldır. Yine de üyelerin ve bu durumda müzakere eden müstakbel üye Türkiye’nin AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası çerçevesinde siyasi diyalogu gerçekleştirmesi, AB açıklamalarına uyması, AB eylemlerinde yer alabilmesi ve kararlaştırılan yaptırımları ve kısıtlayıcı önlemleri uygulayabilmesi gerekir.
Açılabileceği muştulanan fasılların içeriğini okudunuz. İktidarın son 5-6 yıllık icraatı ve geçen hafta açıklanan hükümet programına baktığınızda, AB’nin bu norm, standart ve prensiplerinin herhangi bir kiymet-i harbiyesi var mi iktidar için? Güldürmeyin allaskina!
Bu yazı haberdar.com ‘dan alınmıştır
Cengiz Aktar