Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Kuzey Kore’de insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili raporu tamamladı. Kuzey Kore’den kaçan 240’dan fazla sığınmacıyla bir sene boyunca dört şehirde yapılan görüşmeler sonucu oluşturulan 400 sayfalık rapor, Kuzey Kore’deki gizli cezaevi kampları, toplumu açlığa mahkum etmek gibi gibi insanlığa karşı işlenen suçları ortaya seriyor.
Araştırma komisyonunun başkanı Michael Kirby, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a hitaben yazdığı mektupta, “ülkede yaşanan insan hakları ihlallerinin birinci sorumlusu olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanabileceği” konusunda kendisini uyardı.
Kim Jong-un, istisnai olarak yargılanabilir
Seul, Tokyo, Londra ve Washington’da 240’dan fazla tanıkla yapılan söyleşiler sonucu yayınlanan raporda, “kuruluşundaki ideallerinden tamamen uzaklaşmış ülkede uygulanan şiddetin ağırlığı, yaygınlığı ve niteliğinin çağdaş dünyayla herhangi bir parallelik taşımadığı” belirtiliyor.
Raporda, Kuzey Kore’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması tavsiye ediliyor. Kuzey Kore mahkemenin bağlayıcı sözleşmesine imza atmış değil; fakat Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi istisnai durumlarda mahkemenin yetkisini genişletebiliyor. Yetki pratikte genişletilirse, Kuzey Kore’nin müttefiği olan Çin’in kararı veto edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
“Kuzey Kore: “insan hakları politik olarak kullanılıyor”
Komisyonun ülkede araştırma yapmasına izin vermeyen, soruşturmaya katılmayı reddeden Kuzey Kore, araştırma yayınlandıktan sonra araştırma kalıntılarını reddetti ve araştırmayı “ABD, Japonya ve Avrupa Birliği ittifakının insan hakları politik araç olarak kullanması” olarak tanımladı.
Birleşmiş Milletler insan hakları yüksek komiserliğinin araştırması, ülkede, yurttaşların çocukluğundan itibaren uygulanan telkin sisteminin etkisiyle ifade, inanç ve vicdan özgürlüğünün toptan reddinin hüküm sürdüğünü gösteriyor.
Binlerce siyasi mahkumun işkenceyle öldürüldüğü kamplar
Araştırmanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, Kwanliso olarak bilinen mahkum kamplarıyla ilgili. 80 bin ile 120 bin arasında politik mahkumun kaldığına inanılan kamplarda pek çok Kuzey Koreli,aç bırakılma gibi çeşitli işkencelerle öldürülüyor.
Araştırmada şöyle denmiş: “mahkumların durumuyla ilgili aileler bilgilendirilmiyor. Zorla kaybedilen siyasi mahkumlar topluma korku aşılanması amacıyla kullanılıyor”
Rapor, ülkenin tarihinde gıdanın ceza unsuru olarak kullanıldığının altını çiziyor. 90’larda binlerce kişinin ölümüne neden olan kıtlık gibi felaketlerde “gıdanın,toplumu kontrol etmek için bir araç olarak kullanıldığı” belirtilmiş.
(Guardian/Yeşil Gazete)
