Tutuklu öğrenci Baran Nayır’dan mektup var

Merhabalar, Adım Baran Nayır, 21 yaşında Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi bir gencim ve Genç-Sen üyesiyim. Yaklaşık 3 senedir cezaevindeyim.

Merhabalar,
Adım Baran Nayır, 21 yaşında Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi bir gencim ve Genç-Sen üyesiyim. Yaklaşık 3 senedir cezaevindeyim.

2009 yılında düzenlenen bir basın açıklaması nedeniyle 2 Genç-Sen’li olarak (Ali Deniz Kılıç ve ben) gözaltına alındık. Gözaltı sonrasında çıkartıldığımız mahkeme tarafından TCK’nın 220/6 maddesi gerekçe gösterilerek tutuklandık. Yasanın içeriği malum; “örgüt adına suç işleyenler, örgüt üyesi olmasalar da örgüt üyesi olarak yargılanırlar”! O halde biz de barış isteğimizi ifade ettiğimiz bir basın açıklamasına katıldığımız için “terör örgütü üyesi gibi çalışanlardan” olmuş olduk.
O günden bugüne çıkarıldığımız mahkemelerde ise belki de küçük yaşlardayken ana haberlerde kulağıma çalınan cinsten olayların yer yer aktörü olduk, yer yerse şahidi. Geçtiğimiz sene Mart ayında savcılık makamı tahliyemizi istedi heyet kabul etmedi; dosyalarımıza doldurulan “delillerin” incelemeleri ancak 2 senede tamamlandı, bizimle bir bağlantısının olmadığı ortaya çıktı ve kamera kayıtlarıyla da doğrulandı ancak dikkate alınmadı; bizi gözaltına alan, hakkımızda tutanak tutan polisler 2 sene mahkemeye gelmediler.

Geçtiğimiz mahkeme bahsi geçen polisler sonunda mahkemeye gelebilmişlerdi. Hakkımızda öyle çelişkili ifadeler vermişlerdi ki, o mahkemede söyledikleri “tutukluluk halimizin devam” nedeni olarak kabul gördü. Ancak verdikleri ifadelere inanabilmek mümkün değildi. Bir mahkememiz daha böyle geçti.

Ben ve Ali Deniz tutuklu bulunan üniversite öğrencilerinden yalnızca ikisiyiz. İki silahlı görevli eşliğinde sınava giren, tanımadığı sınıf arkadaşlarını özlemek zorunda bırakılan öğrencilerden yalnızca ikisiyiz. AKP iktidarı besbelli ki öğrenci olma halini “suçlu” kavramı ile eşitlemeye hevesli. Ama beceremeyecektir. Cezaevlerine nazire yaparcasına kampus adı verilmesi aslında durumun izahı niteliğindedir. Cezaevleri üniversiteye, üniversiteler de cezaevine dönüşmüş durumda! Bütün bunları yaparak yaratmak istedikleri korku imparatorluğu her geçen gün biraz daha zayıflamaktadır. Özgürlük, barış ve kardeşlik bilincimizse her gün bileylenmektedir. Çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz.

Yol uzun, yol çamurlu, yol yokuş… Yol karanlık… Yol karanlık insan siluetlerinin işgali altında… Gardiyanların adeta birbirleriyle yarıştırırcasına öttürdükleri düdük sesleri kulağımıza çalınarak geçiyoruz bu koridorlardan… Aranızdayım… Aranızdayız… Çünkü sizin kadar biz de özgürüz…

28 Haziran’da görüşmek dileğiyle…

Baran Nayır
Tekirdağ 2 No.lu F Tipi Cezaevi

(Dev-Lis Facebook sayfası, Yeşil Gazete)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Fernas’da maden işçileri kazandı:

53 gündür hakları için mücadele eden Fernas Madencilik işçileriyle işveren arasında anlaşma sağlandı: İşten çıkarılan işçiler geri dönecek, istemeyenlere tazminatları verilecek, ocak ayında zam.

Ankara’da açlık grevi yapan Fernas işçilerine polis saldırısı: 37 gözaltı

Ankara'Kurtuluş Parkı'nda açlık grevi ve oturma eylemini sürdüren Fernas maden işçilerine polis saldırdı. 32 işçi, beş sendikacı olmak üzere 37 kişi gözaltına alındı.

Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası ihalesi ‘adresine’ teslim edildi

Sinop Boyabat'taki devasa bakır maden sahası ihalesi, Cengiz Holding'e ait Eti Bakır A.Ş.'ye verildi. İhale, sadece bu şirketin karşılayabildiği 'izabe şartıyla' yapılmıştı.

CHP’li Yavuzyılmaz: Sinop’ta dev maden ihalesinin adresi Cengiz Holding

Sinop'taki 3.5 milyarlık maden ihalesinin şartnamesinde firmanın bakır zenginleştirme tesisleri olması şartı var. Bu tesis, sadece Cengiz Holding'te bulunuyor.

108 milyon vatandaşın tüm kimlik bilgileri çalındı, BTK Google’dan yardım istedi

Verileri korumakla yükümlü olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verileri koruyamadığını kabul ederek Google’dan yardım istedi.

EN ÇOK OKUNANLAR