Irak’ta mahsur kalan 28 işçi soruyor: ‘Bize neden kimse sahip çıkmıyor?’

Irak'ta bir cezaevi inşaatında çalışan ve üç aylık ücretlerine el konulan Türkiyeli 28 işçi, mahsur kaldı. Şantiyede kaldıklarını ve can güvenliklerinin olmadığını belirten Hüseyin Demir, yardım çağrısında bulundu.

Irak’ın Kut şehrinde sözleşme imzaladıkları Al-Kawani isimli firma tarafından üç aylık ücretlerine el konulan ve geçtiğimiz gün gözaltına alınan 28 Türkiyeli işçinin bekleyişleri devam ediyor.

24 Nisan tarihinden itibaren Irak Adalet Bakanlığı‘nın cezaevi inşaatında çalışan işçiler toplamda 150 bin dolarlık ücretlerini alamamış ve Kut şehrinde mahsur kalmışlardı. Şirket tarafından da tehdit edilen işçilerin Türkiye Başkonsolosluğu’ndan yardım talepleri sonuçsuz kalmıştı.

‘Üst üste gözaltına alındık’

Gözaltına alınma anlarını Yeşil Gazete‘ye anlatan Hüseyin Demir, “Silahlı askerler bulunduğumuz yere geldi ve bizi pikapların arkasına bindirdi. 28 kişi iki pikabın arkasında bir de ufak araçla üst üste bir yere götürüldük” dedi.

Götürüldükleri yerde ifadelerinin alındığını belirten Demir, “Hepimize tek tek ‘Haklarınızdan vazgeçiyor musunuz?’ diye soruldu. ‘Hayır’ dedik, şikayette bulunduk. Mahkemeye çıkacağımızı söylediler. Bizi gözaltında tutuyorlardı, buradaki Iraklı bir arkadaşımızın kefaletiyle çıkabildik” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye devletinin sahip çıkmaması ağırıma gidiyor’

Şu anda şantiyede kaldıklarını belirten Hüseyin Demir, “Kendi kendime sorup duruyorum. Biz neden buradaki birinin kefaletiyle çıktık da konsolosluk bu konuda bir şey yapmadı? Allah onlardan razı olsun, az önce de Iraklı bir vatandaş domates ve biber getirdi. Ancak Türkiye devletinin bize sahip çıkmaması ağırıma gidiyor” dedi.

Şantiyede de zor koşullarda yaşadıklarını dile getiren Demir, “Durumumuz içler acısı. Sahipsiz bırakıldık. Ateş üzerinde yumurta pişiriyoruz. İçecek suyumuz yok” ifadelerini kullandı.

‘Can güvenliğimiz yok’

150 bin dolarlık alacakları olduğunu belirten Demir, “Artık paradan da vazgeçmişim. Burada can güvenliğimiz olmadığını söylüyoruz. En azından bizim Türkiye’ye gitmemiz için bize biraz borç para verip, ‘döndüğünüzde bu parayı şu hesaba yatırın’ diyebilirlerdi. Konsolosluğu arıyorum ki en azından bize avukat verin diye. Oradan da bir sonuç çıkmadı” dedi.

Hüseyin Demir şu andaki ilk isteğinin arkadaşlarının ve kendisinin sağ salim eve gittiğini görebilmek olduğunu söyledi.

Demir, son olarak “HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları’na teşekkür ediyorum. Bizi doğrudan arayıp durumumuzu sordu. Eğer bizim bilmediğimiz bir şekilde arka planda bizim için bir şey yapıyorlarsa kimsenin günahını almayayım ama bizim şu anda hem can güvenliğimiz yok hem de zor durumdayız” ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR