Evcil hayvanlara çip uygulaması: Hem zorunlu tutup hem ücret istemek kabul edilebilir değil

Evde yaşayan kedi, köpek ve gelinciklere getirilen çip takılma zorunluluğuyla ilgili konuşan HAD Başkanı Hülya Yalçın, gelinciğin bu yönetmelik kapsamına dahil edilmesinin, gelincik üretimi için bazı kişilere ruhsat verildiği iddialarını güçlendirdiğini dile getirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığı ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği arasında imzalanan protokol sonucunda sahipli kedi, köpek ve gelinciklere mikroçip takma zorunluluğu getirildi.

Resmi Gazete‘de de yayımlanan yönetmeliğe göre, köpeklere 2021 yılı, kedi ve gelinciklere de 2022 yılı sonuna kadar mikroçip takılması zorunlu.

Hayvanlara çiple kimlik ve adres bilgileri eşleştirilecek. Bu uygulamayla hayvanların sokağa terk edilmesinin önüne geçilmesi planlanıyor.

Söz konusu bu yeni uygulamayı Yeşil Gazete’ye değerlendiren Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Başkanı Avukat Hülya Yalçın, konunun aslında yeni olmadığını, hayvanlara çip takılmasının zorunluluk haline gelmemesi gerektiğini ifade etti.

‘Gelincik üretimi için ruhsat veriliyor iddiaları var’

Avukat Hülya Yalçın, yönetmelikteki ilk problemin gelinciklerin de çip takılmaya dahil edilmesi olduğuna işaret etti. Yalçın, gelinciğin bu kapsama dahil edilmesinin hayvan hakları açısından değil, başka menfaatler uğruna yapıldığını gösterdiğini söyledi:

Kedi, Köpek Ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi Ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik, 26.02.2018 tarihinde resmi gazetede yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girdiği dönemde tepkilerimizi dile getirdik ancak bu tepkiler önemsenmedi. Bugüne kadar uygulanması yönünde bir adım atılmadı.

Son günlerde Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanması planlanan bir protokol ile bu konu tekrar gündeme geldi. Yapılan bu protokol hazırlığı artık yönetmeliğin uygulanmaya başlayacağını gösteriyor.

Yönetmeliğe ilişkin ilk problem; çipleme kapsamına kedi ve köpeklerin yanında gelinciklerin de dahil edilmesi. Evde birlikte yaşadığımız bir hayvan olmayan gelinciğin bu yönetmelik kapsamına girmesi, konunun hayvan hakları açısından değil, başka menfaatler düşünülerek gündeme getirildiğini ortaya koyuyor. Gelincik üretimi için birilerine ruhsat verildiği yönündeki iddialar da bu düşüncemizi güçlendiriyor.”

‘Zorunlu olmaması gerekli’

Evde yaşayan kedi ve köpeklere yapılacak çiplemenin zorunluluk olmaması gerektiğinin altını çizen Hülya Yalçın, bu uygulamadan hem zorunlu tutup hem de ücret talep etmenin kabul edilebilir olmadığını vurguladı:

Kedi ve köpek çiplemesi bir yere kadar anlaşılabilir ama bunun da zorunluluk olmaması gerekli. Kişiler hayvanlarını takip için isterse yaptırmalı, o zaman iyi bir şey.

Ama sokakta yaşayan her hayvana bu eziyet (yakala, götür, çipi tak geri getir) olmamalı. Kaldı ki nazik davranılacağını da hiç sanmıyoruz o hayvanlarımıza.

Ayrıca; bir konuyu hem zorunlu tutup hem de bunun için ücret talep etmek, bu ücretli zorunluluğa uyulmadığı takdirde de ceza uygulamak kabul edilebilir bir durum değil.”

‘Bizim teklifimize itiraz edilmişti’

Yeni uygulamayla birlikte, çip taktırmayan hayvan sahiplerine 10 bin TL para cezası uygulanacak. Yalçın, bu şekildeki bir uygulamayla köpeğine çip taktırmayan bir kişinin, köpek öldüren bir kişiden daha fazla idari para cezası ödeyeceğini ifade etti:

Bir diğer problem idari yaptırım konusu. Yönetmelikle getirilen çipleme yükümlülüğüne uymayan kişilere 10 bin TL idari para cezası uygulanması, Hayvanları Koruma Kanunu‘nda hayvan aleyhine fiillere getirilen idari para cezaları düşünülünce haddini ve amacını aşan bir yaptırım. Bu şekilde bir uygulama ile; birlikte yaşadığı köpeğe çip taktırmayan bir kişi, köpeği öldüren bir kişiden daha fazla idari para cezası ödeyecek.

Ayrıca; kanun değişikliği çalışmalarında ‘Hayvan terk etmenin cezası 10 bin TL olsun’ dediğimizde; bize ‘Bu miktar çok yüksek, tahsil kabiliyeti yok’ cevabını veren milletvekillerinin bu konuda da benzer tepkiler vermesini bekliyoruz.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR