“Hıncal Uluç, namus cinayetlerini kışkırtıyor!”

Kadınların Medya İzleme Grubundan Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver Tanrıöver, sunucu Defne Joy Foster’ın ölümünün ardından “Su testisi su yolunda kırılır” yazan Hıncal Uluç’u “kadınlara karşı nefret söylemini durdurmaya” çağırdı; Uluç’un yazdıklarıyla “her gün üç kadının namus bahanesiyle öldürüldüğü Türkiye’de bu cinayetleri kışkırttığını hatta onlara ortak olduğunu” söyledi.

Uluç, “32 yaşında ölen bir kadına, kendisi çok istiyorsa ‘oh olmuş’ diyebilir, bu onun vicdanını bağlar ama bunu köşesinde yazması aynı zamanda da okurlarını yani toplumu kendi çarpık zihniyeti doğrultusunda bir ‘linç’e davet etmek anlamına gelir. Zaten günde üç kadının öldürüldüğü, önemli bölümünün de ‘namus’ bahanesiyle öldürüldüğü ülkemizde bu tür söylemler, bu ve benzeri cinayetleri kışkırtmak, hatta onlara ortak olmaktır.”dedi.

“Kadınların özel hayatları kendilerini ilgilendirir”

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver, şu değerlendirmede bulundu:

“Kadınlar yasal haklarına rağmen hayatta erkeklerle eşit olamıyorlar, daha doğrusu oldurulmuyorlar. Siyasal iradeden medyaya tüm kurumlar oluşturdukları söylemler ve uygulamalarıyla onları, fizik özellikleri, anatomik özellikleri ya da bazılarının deyimiyle ‘fitrat’ gibi binbir anlamsız gerekçeyle engelliyor; hayattan erkeklerle eşit pay almalarını hazmedemiyorlar.

Ne yazık ki bu durum hayatta olduğu gibi ölümde de geçerli. Bunun son örneğini Foster’ın özel hayatını kendi varsayımları ve ikiyüzlü ahlaki görüşü doğrultusunda didikleyen yazısıyla Hıncal Uluç verdi.

Kadınların özel hayatları kendilerini ilgilendirir. İstediklerini içmek ya da yemek, istedikleri eve misafir gitmek ya da gitmemek, medeni durumları ne olursa olsun, istedikleri kişiyle istedikleri türden ilişki kurmak ya da kurmamak sadece kendi kararlarına bağlı olmalıdır.

Uluç’un ve linçe davetiye çıkaran tüm medya kurumlarının tutumunu kınamak, sadece kadınların değil medyada ve toplumda giderek daha da fazla yara alan ‘özel hayata saygı’ adına herkesin görevi olmalıdır. Medya kadınların özel hayatlarından elini çekmeli, kadınlara karşı nefret söylemini durdurmalıdır.”

(Burçin Belge)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Valilik, İstanbul’u şiddete karşı buluşmak isteyen kadınlara yine kapattı

İstanbul Valiliği, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü öncesinde kadınların eylemini yasakladı, Taksim'i ve buraya çıkan yolları kapattı.

Irak, kadınlar için ‘cinsel rüşt’ yaşını dokuz’a düşürmeye hazırlanıyor

Irak'ta muhafazakar Şii partilerin ağırlıkta olduğu iktidar koalisyonu, yasal evlilik yaşının düşürülmesinin yanı sıra kadınların boşanma, velayet ve miras haklarını da ortadan kaldırmayı hedefliyor.

‘Kadının soyadı’ düzenlemesi yargı paketinden çıkarıldı

Söz konusu düzenlemeyle kadının evlenmeden önceki soyadını ancak kocasının soyadıyla birlikte kullanabilmesi öngörülüyordu.

Hiranur Vakfı’nda çocuğun cinsel istismarı davasında cezalar artırıldı

Hiranur Vakfı'nda 'evlendirme' adı altında yıllarca cinsel istismara maruz bırakılan çocukla ilgili İstinaf Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklar hakkında cezalar artırıldı.  

Hindistan’da tecavüze idam cezası öngören yasa tasarısı kabul edildi

Batı Bengal Meclisi'nde kabul edilen yasaya göre cinsel istismar mağdurunun ölümüne yol açanlar idam edilecek, bu suçtan hüküm giyenler ise şartlı tahliyesiz ömür boyu cezaevinde kalacak.

EN ÇOK OKUNANLAR