Oxfam, pandemi dönemindeki artan gelir eşitsizliğine dikkat çeken “Eşitsizlik Virüsü” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapora göre, dünyanın en zengin 1000 kişisinin serveti pandemi döneminde 3 trilyon 900 milyar dolarlık artış gösterdi.
Aralarında Elon Musk, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg ve Bill Gates gibi isimlerin bulunduğu dünyanın en zengin 10 kişisinin serveti de pandemi döneminde 540 milyar dolar arttı. Rapora göre, bu miktar tüm dünya nüfusunun aşılanması ve salgın koşullarında derinleşen yoksulluğu azaltmak için yeterli.
‘Tarihin en büyük eşitsizlik artışı’
25 Ocak’ta Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği “Davos Gündemi”nin açılış gününde yayımlanan rapor için 79 ülkeden 300 iktisatçının görüşüne başvuruldu.
Oxfam İcra Direktörü Gabriela Bucher raporla ilgili olarak, “Kayıt tutulmaya başlanmasından bu yana eşitsizlikteki en büyük artışa tanık oluyoruz” dedi.
Bucher, “Hileli ekonomiler pandemiyi lüks içinde atlatan zengin bir elite varlık akıtırken pandeminin ön cephesinde yer alan tezgahtarlar, sağlık çalışanları ve market satıcıları faturalarını ödemeye çalışıyor” diye konuştu.
Salgın etkisini atlatmak 10 yıldan uzun sürecek
Rapora göre, Jeff Bezos Mart-Eylül 2020 döneminde o kadar çok para kazandı ki, istese 876 bin çalışanının tümüne 105’er bin dolar ikramiye dağıtabilirdi ve serveti yine de salgın öncesiyle aynı kalırdı.
Buna karşılık raporda, dünyanın en yoksul bazı ülkelerinin salgının etkilerini atlatmasınının 10 yıldan uzun süreceği belirtildi.
2020 yılında dünyadaki yoksulların sayısının 200 ila 500 milyon daha arttığını vurgulayan rapor, salgının son 20 yılın çabalarıyla sağlanan yoksulluğun dünya çapında azalması eğilimini tersine çevirdiğini aktardı.
En çok kadınlar etkilendi
Dünya çapında 90 yıldır görülen en büyük istihdam krizinin yaşandığı belirtilen rapora göre yüz milyonlarca insan gelirini/işini kaybetti ya da yeterli gelir elde edemediği işlerde çalışıyor.
Salgından en çok etkilenen sektörler arasında otelcilik, lokantacılık, büro yönetimi gibi sektörler yer aldı. Kadınların yüzde 49’u, erkeklerin yüzde 40’ı bu branşlarda istihdam ediliyordu.
Dünya genelinde kadınlar, salgından en çok etkilenen düşük ücretli ve güvencesiz işlerde erkeklere oranla daha fazla çalışıyor. Bu sektörlerde çalışan kadınların ve erkeklerin oranı eşit olsaydı, bugün 112 milyon kadın işini ve gelirini kaybetme riskiyle karşı karşıya olmayacaktı. Sağlık ve sosyal hizmet alanlarında istihdamın yüzde 70’ini oluşturan kadınlar koronaya yakalanma riskiyle daha fazla karşı karşıya.
Yoksulların ölüm oranı iki kat fazla
Koronadan ölümler düşük gelirli bölgelerde varlıklı kesimin yaşadığı bölgelerin iki katı. Ülkeler bazında etnik kesimler arasında ölümler daha fazla. Brezilya’da Afrika kökenli kişilerin Covid-19 sebebiyle ölme olasılığı beyazlara göre yüzde 40 daha yüksek.
ABD’de ise siyahların ve Latinlerin Kovid-19 ölüm oranları beyazlarla eşit olsaydı, bugün yaklaşık 22 bin siyah ve Latin hayatta olacaktı. Kayıtlar, İngiltere’nin en yoksul bölgelerindeki Kovid-19 ölüm oranlarının en zengin bölgelerindeki ölüm oranına kıyasla iki kat daha fazla olduğunu; Fransa, Hindistan ve İspanya gibi ülkelerin yoksul bölgelerinde Kovid-19 bulaş ve ölüm oranlarının diğer bölgelere oranla daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
‘Eşitsizlik politik bir seçim’
Bucher yaptığı açıklamada eşitsizliğin kaçınılmaz olmadığını politik bir seçim olduğunu söyledi. Açıklamada “Hükümetlerin Kovid-19’dan sonra gezegeni koruyan ve yoksulluğa son veren daha eşit ve kapsayıcı ekonomiler inşa etme şansını değerlendirmeleri gerekiyor. Eşitsizlikle mücadele ekonomik kurtarma ve iyileşme çabalarının merkezinde yer almalı” ifadeleri kullanıldı.
Hükümetlerin herkesin finansal desteğe erişmesini sağlaması gerektiğini belirten Bucher, “Milyonlarca insan için istihdam sağlayacak düşük karbonlu ekonomilere ve kamu hizmetlerine yatırım yapmalı ve herkesin kaliteli eğitim, sağlık ve sosyal bakıma erişmesini ve en zengin kişilerin ve şirketlerin üzerlerine düşen vergi yükünü adil bir şekilde ödemelerini sağlamalı” dedi.
Rapora göre en çok kâr eden 32 küresel şirkete getirilecek geçici bir kâr vergisi, 2020’de 104 milyar dolarlık kaynak yaratabilirdi. Bu rakam tüm çalışanlara işsizlik yardımı ve düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocuklar ve yaşlılara mali destek vermek için yeterli olabilirdi.