YSK’yı göreve ve kararlarını yeniden gözden geçirmeye davet eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçimi kaybedene mazbata verilmesini hak ihlali olarak değerlendirdi.
Seçim sonuçlarına ilişkin basın toplantısı yaparak görüşlerini belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) önceden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen seçilmişlere değil ikinci olan kişiye mazbata verileceği yönündeki kararını eleştirdi. YSK’yi kararını yeniden gözden geçirmeye davet eden Kılıçdaroğlu, bu tarz bir kararı verebilecek makamın yargı makamı olduğunu belirterek, “Bu insan haklarına aykırıdır” dedi. Kılıçdaroğlu’nun mesajları özetle şöyle:
Demokrasi ayıbı:“Bir konuya değinmezsem demokrasi açısından ayıp etmiş olurum. KHK’dan atılanların seçim başarılarının teslim edilmemesi. İtiraz yapıldı. Buradan YSK üyelerine seslenmek isterim. Seçime gitmelerine siz izin verdiniz. Savcılıktan iyi hal kağıdı aldılar. Seçim kurulları tarafından kabul edildi ve bir kısmı seçimi kazandı. Seçimi kazananlara mazbataları teslim etmeniz gerekir. Aksi halde büyük bir demokrasi ayıbına imza atmış oluruz. Ya hiç izin ermeyecektir bu başka konudur ayrıca tartışırız. Ama izin verdiğiniz kişiye mazbatayı vermemek doğru değildir. Demokrasiyi savunuyorsak sadece kendimiz için değil, bizim gibi düşünmeyenler için de hakkı hukuku savunmak durumundayız. YSK’nın kararını gözden geçirmesini istemek de bizim en doğal hakkımızdır.”
Seçim artık geride kalmalı: Türkiye seçimlerini tamamladı ve bu ortamdan kendisini süratle kurtarması gerekiyor. Ekonomi ve dış politikada yaşanan sorunlar doğrudan vatandaşa yansıyor. Ekonomide ciddi bir kriz yaşanıyor. İşsiz sayımız geniş tanımıyla 8 milyonu aştı. Genç işsizlik oranı yüksek. Enflasyon patladı ve mutfaklarda yangın var. Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi gerekir. Merkez Bankası’nın rezervleri konusunda uluslararası kuşkular var. Günü kurtarmak üzere inşa edilen ekonomi politikaları var. Hatta krizin farkında değiller.
Aday seçimi: Kampanya boyunca olumlu bir dil kullanmaya özen gösterdik. Rakiplerimiz aklımızdan bile geçmeyen acımasız eleştiriler yaptı. Ne teröristliğimiz kaldı ne de bir şey…. İlçelerde başarılı bulduğumuz adayları illerde ve büyükşehirlerde aday gösterdik. Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek… Vatandaşa ‘Bu başarıyı takdir ediyor musun o zaman bu başarıyı bütün kente yaymak istiyoruz’ dedik. Bu politika da tuttu.
Millet İttifakı: Millet İttifakı demokrasiyi savunan bir ittifaktır. Bu ittifakın, bu başarının sağlanmasında büyük rolü olduğunu ifade etmek isterim. Asıl görevimiz bundan sonra başlıyor. Belediye başkanlarımız artık herkesin belediye başkanlarıdır. Bizim belediye başkanlarımız harcadıkları her kuruşun hesabını millete vereceklerdir. Belediye yönetimlerinde partizanlık değil, liyakat esas alınacaktır.Kazandığımız belediyelerde asgari ücret 2200 TL olacak.”
Liyakat vurgusu: Devlette liyakati yok ettiler. Dünyada ekonomik gidişatı izleyen ve siyasi otoriteleri uyaran bürokrasi yok edildi. Saray bürokrasisi ile Türkiye’deki ekonomik kriz çözülmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalkınma planı yok. Saray bunun ne kadar farkında merak ediyorum. Kalkınma plansız siz neyi yapacaksınız?”
Kılıçdaroğlu, bireysel emeklilik
sisteminin zorunlu hale gelmesi ile kıdem tazminatı ile ilgili kararı da
eleştirerek devletin israfa karşı önlem alması gerektiğini söyledi.
