Akkuyu NGS’ye temel atma töreni için inşaat lisansı verildi!

Geçen hafta Akkuyu Nükleer Güç Santrali(NGS)’ne ait reaktör binalarının yapımına başlanması için Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in ziyaretine denk getirilerek  temelin törenle atılacağı haberi yayılmış, haber beraberinde “inşaat lisansı daha alınmadı ki!” sorularını da gündeme getirmişti.

Mamafih bu sorunun cevabına ait ipuçları iki yıl öncesinde saklı!  İki yıl önce  Akkuyu NGS için yapılan ilk Çevre Etki Değerlendirme(ÇED) başvurusunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca reddinden sonra  3000 sayfa haline getirilen ikinci başvuru 1 Aralık 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Putin’in 1 günlük Türkiye ziyaretine denk getirilerek onaylanmıştı. bugünkü durumda inşaat lisansının neden bir hafta değil de bir gün önce verildiği ise süre sorunundan başka bir soruna işaret ediyor. Mesela halkın tepkisinden çekinmeye! Hatırlarsınzı 14 Nisan 2015 tarihinde sivil toplumun protestoları  Akkuyu NGS’nin meşhur kapısı önünde çok yoğun olmuş, günlerce konuşulmuştu. Halkın protestolarına rağmen  inşaatın temelinin atılmasını izleyen iki yıl zarfında ise ÇED onayına karşı sivil toplum örgütleri tarafından 13 ayrı dava açılmıştı. Akkuyu NGS saha turunu da içerdiği için Bilirkişi incelemeleri  gerçekleştirildikçe yurttaşlar için giriş kapısı sırasında tam bir gün geçirdikleri yer haline geldi. Aşağıda kararlı direnişten bir kare.

11 Temmuz 2106, Bilirkişi incelemesi için sivil toplum ve örgütler Akkuyu NGS önünde

Nitekim  2014 yılında öğrenilmiş çaresizlik gereği  3 Nisan bugün gerçekleştirilmesi planlanan temel atma işi için de onayın  bir gün önce  2 Nisan günü verilmesi şaşırtıcı değil. Böylece geçen yıl TAEK’in “Sınırlı Çalışma İzni” verdiği Akkuyu NGS için lisansın tamamı verilmiş oldu ve siyasi iktidar için  temel atılması için prosedürel pürüz kalmadı.

Bununla beraber, Hürriyet’in  TAEK‘ten aldığı bilgiyi paylaştığı haberde ilginç şekilde  yer lisansına ilişkin beyanata yer verilmiş. Hatta en başta  TAEK tarafından  yer lisansının 1976’da verildiği ve 2013 yılında  da tazelendiği hatırlatılıyor. Ayrıca  inşaat lisansının  1. Ünite için verildiğinden bahis olunuyor  ki bu da her ünite  yani her reaktör için yeniden inşaat lisansı mı verilecek sorularını getiriyor. Yani  proje ısrarında devam edilirse irili ufaklı yeni lisansların , temel atma, açılış törenlerinin devamı gelecek gibi… Haberde şu açıklama yer alıyor:

“1.Ünite İnşası

“Proje için önemli aşamalardan biri olan ve yaklaşık üç yıl önce başlayan İnşaat Lisansı sürecinin tamamlanması neticesinde, nükleer tesislere lisans verilmesine ilişkin mevzuata göre belirlenen genel ve özel koşullar yerine getirilerek Akkuyu Nükleer Santrali’nin 1. Ünitesi inşası için TAEK tarafından İnşaat Lisansı verilmesine karar verilmiştir.

Öte yandan Akkuyu NGS’ye inşaat lisansı verildiğini duyuran bu haberde iki yıl süren bilir kişi inceleme süreci ÇED iptal davalarından , sivil toplumun ortaya koyduğu eylemlerden ise bahsedilmemiş olduğunu söylemek lazım. Yalnızca santralin 1200 Megavatlık 4 reaktörle Türkiye’deki elektrik ihtiyacının %10’unu karşılayacağı belirtilmiş. Bununla beraber inşaatın yaratacağı istihdamdan 10 bin kişiye iş imkanı ile bahsedilirken işletme sürecinde ise  istihdam rakamı 3bin 500 olarak ifade edilmiş .

Maalesef yine şaşırtıcı olmayan şekilde haber, Dünya genelinde artık faaliyette olmayan , özellikle Fukuşima felaketinin başlamasıyla  devreden çıkarılan ve kapatılması planlanan reaktör sayısını  aynı Akkuyu Bilirkişi inceleme raporlarındaki gibi  gözardı etmek suretiyle 31 ülkede 450 reaktör  şeklinde veriyor  ki bu sayı her yıl yayınlanan Dünya Nükleer santral Durum Raporunda da belirtildiği gibi bugün 400 civarındadır.

1.Ünite için inşaat lisansı verilen  reaktörün temel atma töreni  ise bugün haber aldığımıza göre Ankara’dan telekonferansla gerçekleştrileceği için haberin devamını  devamını  yarın  yine gazetemizden de takip edebilirsiniz.

Akkuyu NGS için siyasi iktidarlar eliyle ama uzaktan gereçkleştirilecek bu törene ise sivil toplum hiç kayıtsız değil , kaldı ki öyle  uzaktan telekonferansla protesto etmek niyetinde hiç değil. Tam da aksine Mersin Nükleer Karşıtı Platform “Geleceğimize sahip çıkalım” nidasıyla  Akkuyu NGS önüne  gitmek üzere sabah 09:00’da  Özgür Çocuk Parkı’nda buluşuyor.

Diğer şehirlerden özellikle İstanbul’dan Sinop’tan nükleer santral fikrine karşı olan  yurttaşlar, sivil toplum insayatifleri, örgütler de  milletin iradesi için sembolik mekanlardan biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) önünde buluşmaya ve sözünü söylemeye hazırlanıyor.

 

Devamı yarın…

Yeşil Gazete

 

 

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR