TAEK, Gaziemir’deki hukuksuz uygulamaları nedeniyle davalık!

İzmir-Gaziemir ilçesi-Emrez Mahallesi’ndeki Aslan Avcı Döküm San. ve Tic. A.Ş. işletmesinde bulunan nükleer bulaşıklı atıkların Turanlar A.Ş. tarafından ayrıştırılması, nakli ve bertaraf işlemleri ile ilgili olarak bölgede yaşayanların korku ve endişesi bitmek bilmiyor.

Aslan Avcı fabrika sahasında gece-gündüz yürütülen faaliyetin açık göstergesi
Aslan Avcı fabrika sahasında gece-gündüz yürütülen faaliyetin açık göstergesi

Yeşiller ve  Sol gelecek Partisi ile EGEÇEP adına davaya müdahil olarak her adımı takip eden Av.Arif Ali Cangı’dan öğrendiğimize göre sebep, arazide tespit edilen radyoaktif atıkların temizliğinin  bilimsel yöntemler uygulanmadan gerçekleştiriliyor oluşu. Çünkü radyaoaktif  kirlilik olduğu tanımlanan bir alanda yapılacak temizlik uygun donanım ve ekipman gerektirir.

En son Ağustos ayındaki haberimizle açıkladığımız gibi  mahkemenin, fabrika alanındaki temizliğin yapılabilmesi için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alınması şartını koşmuş olmasına rağmen   bu gün arazinin temizliğinden sorumlu TAEK, değil ÇED onayı almak, ÇED onayı almak için başvuru bile yapmış değil. Buna rağmen arazide bir takım çalışmaların yapıldığı anlaşıldığı üzere Av. Cangı bölgede yaşayanlar tarafından yapılan şikayetleri dikkate alarak  Valiliğe ve Savcılığa konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Kamuoyunun dikkatini çekmek  ve desteğini sağlamak için change.org da bir de kampanya başaltıldı, kampanya hala aktif, imzalayarak destek verilebilir.

gaziemir 2

Mahkeme kararına rağmen ÇED başvurusu yapılmadığı için Av Cangı ve davanın diğer müdahilleri  26 Ağustos’ta Valiliğe ve Savcılığa bildirimde bulundu. “İzmir Valiliği’ne “mahkeme kararı herkesi TAEK’i de bağlar. Kararda “ayrıştırma işleminin ÇED’siz yapılamayacağı” açıkça belirtilmiş olmasına karşın, Anayasanın 138.maddesi gereğince kim olursa olsun çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan alanda ayrıştırma işlemi yapamazMahkeme kararında taraf olan İzmir Valiliği, kararın uygulanmasını sağlamaktan birinci derecede sorumludur.” gerekçesiyle yaptıkları bildirime cevap ise Valilik bünyesindeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden 6 Kasım tarihinde geldi. Resmi yazı ile yapılan açıklama işletme içerisinde  fiziksel ayırma işlemlerinin TAEK kontrolünde , bahsi geçen işletmedeki tüm faaliyetlerin de  TAEK gözetimi ve bilgisi dahilinde yürütüldüğü şeklindeydi ve bildirim “TAEK tarafından radyoaktif kirlenmenin sona erdiğine dair onay verilmesinin ardından alanda kalacak atıklar ile ilgili valilik tarafından gerekli işlemler yürütülecektir” ifadesiyle son buluyordu.

42.Arif-Ali-Cangı
Av. Arif Ali Cangı

Bu durum açıkça  TAEK’in hukuku tanımadığını gösterdiği üzere Av Cangı ve beraberinde davaya müdahil olanlar tarafından bu kez,  16 Kasım tarihinde TAEK Başkanlığına yönelik “Mahkeme kararına aykırı işlem ve eylemlere izin verilmemesini, ayrıştırma ve bertaraf projesi için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin derhal başlatması” talep eden bir dilekçe gönderildi eş zamanlı olarak da TAEK hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına dava açıldı.

TAEK’in hukuka ve bilime aykırı uygulamaları aslında bir skandallar listesine uzanıyor . Geçen sene Manisa Köprübaşı Kasar köyü civarında tespit edilen normalden 140 kat fazla olan radyoaktivite için bilim insanlarının ortaya koyduğu ölçümlere rağmen “Beklenen bir durum, doğal kaynaklı” gibi ifadelerde bulunmuştu. Daha eskiye gidecek olursak Nükleer santralı olmayan Türkiye, İstanbul İkitelli’de 1999’da meydana gelen olayla “dünyanın en önemli 20 radyoaktif kazası” listesine girmişti. Olayda 13 kişilik Ilgaz Ailesi, “Hurda” diye atılan maddelerdeki radyasyona maruz kalmış, Hüseyin Ilgaz hayatını kaybetmişti. Olay sebebiyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun da, AİHM aşamasında tüm aileye tazminat ödediği ortaya çıkmıştı.

TAEK, 4800 megawattlık 2 nükleer santral kurulması  planlanan Türkiye’de  nükleer alanda düzenleyici ve denetleyici faaliyetleri yürütmesi beklenen bir kurum ve bugün davalık.

 

Haber: Pınar Demircan

(Yeşil Gazete)

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR