İzmir’in Çernobil’i Gaziemir’de ÇED hukuksuzluğu devam ediyor

İzmir-Gaziemir ilçesi-Emrez Mahallesi’nde yer alan Aslan AVCI Döküm San. ve Tic. A.Ş. işletmesinin fabrika sahasındaki gömülü radyoaktif atıkların,  ayrıştırılmasına ve bertaraf işlemlerine Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) onayı alınarak devam edilmesine hükmeden mahkeme kararına rağmen, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından atıkların bertarafı için görevlendirilen Turanlar A.Ş etraftaki canlı yaşamına verdiği zararı dikkate almadan gündüzleri saha içerisindeki kazma ve kırma  işlemlerine izinsiz olarak gizlice devam ediyor , geceleri de atıkların kamyonlarla sahadan çıkarılmasını sağlıyor.

Aslan Avcı fabrika sahasında gece-gündüz yürütülen faaliyetin açık göstergesi
Aslan Avcı fabrika sahasında gece-gündüz yürütülen faaliyetin açık göstergesi

En son İzmir Valiliği’nin, uzmanların  uyarılarına rağmen radyoaktif temizlik için, 27.05.2014 tarihli ÇED Gerekli Değildir   kararı vermesi üzerine, fabrikanın çevresinde oturan mahalle sekinleri, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, bu kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmıştı.

Yeni açılan davanın sonucunda, Gaziemir’de ortaya çıkan radyoaktif atıkların nükleer santral atığı olması , çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan başlanacak çalışmanın çevre sağlığı ve canlı yaşamı için tehlike yaratması, ÇED’ siz işlemin sağlıklı çevrede yaşama hakkının yok saydığı ve ulusal mevzuata ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu  gerekçeleriyle Mahkeme, “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline hükmetmişti.

 

gaziemir 2

İzmir İkinci İdare Mahkemesi’nin  26.05.2015  tarih ve 2015/85 Esas ve 2015/780 Karar sayılı kararının içeriği özetle; “…Radyoaktif kirleticiler özellikle insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etkiler yaparak çevreyi ve ekolojik dengeyi bozan, canlılarda genetik değişikliklere yol açan, insan ve diğer canlılara zarar veren maddelerdir. Bu yüzden radyoaktivite içeren atıkların bertarafında mutlaka ÇED yapılmalıdır…” şeklinde olmuştu.  Ancak bu karara rağmen Turanlar A.Ş atıkların ayrıştırılması ve bertarafı işlemlerine gece -gündüz devam etti. Fabrikanın bulunduğu mahallede yaşayanlardan, evlerinin sarsıldığına, çevreye yayılan kimyasal madde kokusunun yarattığı huzursuzluğa dair şikayet alan Davacı Vekili Avukat Arif Ali Cangı  mahkeme kararının hiçe sayıldığına : “Anayasa’nın 138. maddesi gereğince mahkeme kararlarının derhal uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor . 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28.maddesindeki  bu “süre  hiçbir şekilde kararın tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez” ifadesini hatırlatıyor.

Mahalleliyle birlikte fabrika sahasına girip hukuksuzluğu belgeleyen, gündüz kazı ve kırma işlemlerinin gece de sevkiyatın yapıldığını ifşa eden Av.Cangı , Mahkemenin kararına göre yapılması gerekenin en kısa zamanda ÇED sürecini başlatmak , halkın ve bilim insanlarının katılımını sağlayarak, atıkların bertarafının bilimsel yöntemlerle yapılarak etrafa daha fazla zarar vermesinin önüne geçmek olduğunu belirtti .

Gaziemir Aslan Avcı Fabrikası alanının nükleer atık sahası üzerine araştırmalar ve ölçümler yapan Dr Alper Öktem’in   de konuyla ilgili  olarak görüşlerine başvurduk . Dr Alper Öktem  uygulamanın kazı yapılarak çıkartılan  taş, toprak, kayaç ne varsa kırma işlemine tabi tutulduğunu , kamyonlara yüklenerek toprağın elenerek radyoaktif dozu aşan  kısımların ayıklanması suretiyle  kırma-eleme-ayıklama aşamalarına tabi tutulduğunu ifade ediyor . Kısacası ÇED olmaksızın başvurulan bu ilkel metodlarla rayoaktivite yok olmuyor sadece  radyoaktivite oranının kırma ve eleme yöntemleriyle toprakla harmanlanarak düşürülmesine  çalışılıyor .

Av.Cangı ve mahalleli Arslan Avcı fabrika sahasında hukuksuzluğu ortaya çıkarıyor
Av.Cangı ve mahalleli Arslan Avcı fabrika sahasına baskın yaparak  hukuksuzluğu ortaya çıkarıyor

Yine süreci takip eden bilim insanlarından Prof.Dr .Hayrettin Kılıç da Aslan Avcı fabrikasının bahçesinin nükleer atık sahası haline getirildiği ortaya çıkınca fabrika çevresinde yasanların  kontemine havayı  ciğerlerine soluyacaklarını, tesisteki bütün radyoaktivite bulaşığı cüruf-toprak-metallerin yaşam yerlerinden uzak bir yerde kurulacak tesise ivedilikle taşınmasını ve  orada ıslah edilmesini önermişti.

Radyoaktif temizliğin çevre ve canlı yaşamını tehdit etmemesi amacıyla ÇED sürecinin bir an önce başlatılması için dün de Valiliğe bir dilekçe gönderdiklerini söyleyen Av. Cangı :

  • Aslan AVCI Döküm San. ve Tic. A.Ş. işletmesindeki mahkeme kararına aykırı yasadışı faaliyetinin derhal durdurulmasını,
  • Yasadışı faaliyeti denetlemeyerek, görevini ihmal eden kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmasını,
  • Mahkeme kararına ve Valiliğinizin aldığı idari karara aykırı faaliyeti nedeniyle söz konusu şirket hakkında idari yaptırım uygulanmasını,
  • Mahkeme kararına rağmen çevreyi kirleten sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunulmasını,
  • Mahkeme kararının daha fazla zaman geçirilmeden uygulanarak karar gereği ayrıştırma projesine ilişkin ÇED sürecinin bir an önce başlatılıp alanın çevreye zarar vermeyecek bilimsel yöntemlerle bir an önce temizlenmesini,
  • Başvuruları üzerine yapılan işlemlerin sonuçlarının kendilerine bildirilmesini ”  talep ettiklerini aktardı.

 

Turanlar A.Ş,  Türkiye’de kurulması planlanan üç nükleer santralin radyoaktif atıklarının bertarafına da talip olduğu üzere, Aslan Avcı fabrikasının bahçesindeki atıkların ÇED onayı alınması kararının hiçe sayılarak bertarafı ve başvurulacak tüm uygulamalar bundan sonra radyoaktif atıkların bertarafında yaşanabilecek hukuksuzluklara emsal teşkil edeceği için bu ÇED onayının alınması ayrıca önem taşıyor .

Bu amaçla,  hukuki kararın uygulatılmasında 1.dereceden  sorumlu T.C İzmir Valiliği ile ilgili makamlar olan T.C  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TAEK ‘e  hitaben   Change.org  ‘da bir de kampanya başlatılmış bulunuyor . Siz de kampanyaya ilgili link üzerinden destek vererek  hukuki kararın uygulanması için yetkililere sesinizi duyurabilirsiniz.

 

 Fotoğraflar : Av.Arif Ali Cangı

 

Haber: Pınar Demircan

(Yeşil Gazete)

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR