Türkiye’de yaşlılarla ilgili yasal düzenlemeler, ve yaşlılara yönelik hizmetler konusunda tespitlerini, görüş ve önerilerini anlatan dernek, yaşlılara karşı cezaların artırılması, ‘ayrımcılık tazminatı’nda üst sınırın kaldırılsını, yaşlılara ‘toptancı vesayet’e son verilmesini talep etti.
Meclis’te yeni kurulan komisyona başkanlık eden AKP İstanbul Milletvekili Erol Kaya, toplantıyı açış konuşmasında, hem dünyanın, hem de Türkiye’nin hızla yaşlanmakta olduğunu belirterek, “Sekiz milyon 65 yaşını aşmış insanımız var ve bunların 1.5 milyonu tek başına yaşıyor” dedi.
Yaşlı haklarına ilişkin bir sözleşme yok
Yaşlıların toplumsal hayata katılımı, yaşlı hakları ile ilgili yasalar, yaşlılık ekonomisine yönelik çalışmalar, yaşlı dostu kentler gibi konuların önem arz ettiğini belirten Kaya, Türkiye’nin tecrübeleri ve dünya örneklerini inceleyip bir yol haritası çıkaracaklarını söyledi.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri Doç.Dr. Murat Şentürk ve Y.Mimar Dr. Esra Akan’ın katıldığı toplantıda, dernek adına görüş bildiren Prof. Kazancıoğlu, kadın, çocuk ve engelli gibi kırılgan gruplara ilişkin uluslararası sözleşmeler bulunmasına rağmen yaşlı haklarına ilişkin bir sözleşmenin henüz olmadığına dikkat çekti: “Yaşlı haklarına ilişkin devletleri bağlayıcı, denetleme mekanizmaları olan uluslararası bir sözleşme ortaya çıkarılması için Birleşmiş Milletler düzeyinde sürdürülen çalışmaları yakından izliyoruz. Türkiye’nin bu çalışmalara, en üst düzeyde öncülük etmesini talep ediyoruz.”
Hem Anayasa’da hem de Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’da, yaşa dayalı ayrımcılığın yasaklandığını, ve yaşlıların karşılaştığı çeşitli eşitsizlikleri giderme konusunda devlete görev verildiğinin altını çizen Prof. Kazancıoğlu, buna karşılık yaşlılarla ilgili özel hukuki düzenlemelerin olmamasının önemli bir eksiklik olduğunu belirtti; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Engelli ve Yaşlı Hizmetleri’nin tek bir Genel Müdürlüğü çatısı altında yürütüldüğünü hatırlattı:
“Engellilik ve yaşlılığın bir arada zikredilmesi hem engelliler hem de yaşlılar açısından doğru değildir. Her engelli, yaşlı olmadığı gibi her yaşlı da engelli değildir. Dolayısıyla Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü gibi yaşlılar için de ayrı bir genel müdürlük oluşturulmalıdır. En tepede yapılacak bu düzeltme, kademe kademe bütün idari yapıya yansıyacak bir iyi örnek oluşturacaktır.”
‘Kanunlarda değişiklik yapılmalı’
65+ Yaşlı Hakları Derneği’nin TBMM Araştırma Komisyonuna sunduğu öneriler arasında, Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve İş Kanunu’nda bir dizi değişiklik yapılması bulunuyor.
Prof. Kazancıoğlu, yaşlılara yönelik, zaman zaman ölümle sonuçlanan şiddet olaylarının arttığa, hatta zayıf ve korumasız addedilen yaşlıların aile içi şiddet ve suistimal hedefi olduğuna, organize suç oluşumlarının, yaşlıları hedef alan finansal suistimal girişimlerinin sık rastlanan olaylar haline geldiğine de dikkat çekti; Ceza Kanunu’na yaşlılık halinin ağırlaştırıcı sebep olarak eklenmesini istediklerini söyledi.