Avustralya anakarasında yeni Tazmanya canavarlarının doğuşu, soyu tükenmekte olan hayvanların geniş çapta çabalarla koruyabileceğine dair umutları artırdı. Koruma gruplarının yaptığı açıklamaya göre, Tazmanya canavarları, keseli hayvanların kıtadan kaybolmasından 3 bin yıl sonra Avustralya anakarasında, vahşi doğada doğdu.
Ülkede doğan ilk yavru Tazmanya canavarına Joey ismini veren araştırmacılar, sağlığının mükemmel durumda olduğunu söyledi.
Avustralya’da Aussie Ark ve diğer koruma gruplarından oluşan bir koalisyon, etçil memelilerden yedisinin Sidney‘in kuzeyindeki Barrington Tops’ta bin dönümlük bir rezervde doğduğunu duyurdu. Ancak, araştırmacılar yalnızca bir tanesinin doğumuna tanıklık edebildi.
Aussie Ark’ın başkanı Tim Faulkner, “Tazmanya canavarları vahşi doğaya döndükten sonra, sonunda kendi başlarına kaldılar. İçeri girip Joey’in (Avustralya’da doğan ilk bebek Tazmanya canavarı) doğumunu onaylayana kadar onlara uzaktan bakıyorduk ve o an çok duygulandık” ifadelerini kullandı.
Örgüt, korucuların anne Tazmanya canavarının kesesini incelediklerini ve Joey’in sağlığının mükemmel olduğunu söyledi. Uzmanlar, ayrıca gelecek haftalarda haftalarda ek sağlık kontrolleri planladıklarını açıkladı.
Dingoların yok ettiğine inanılıyor
Tazmanya canavarları 8 kilogram ağırlığa ulaşabiliyor. Diğer bazı yerli hayvanları avlayan ve leşleri yiyen hayvanların, insanlar ve tarım ürünleri için hiçbir tehlikesi bulunmuyor.
Tazmanya canavarlarının Avustralya anakarasında, tahminen 3 bin yıl önce geniş kıtaya özgü bir vahşi köpek sürüsü olan dingolar tarafından yok edildiğine inanılıyor.
Uzmanlar, gelecek iki yıl içinde 40 Tazmanya canavarının daha bölgeye bırakılacağını belirtti. Tazmanya’da vahşi doğada 25 binden daha az Tazmanya canavarı olduğu tahmin ediliyor.1990’larda adada 150 binlik bir popülasyon bulunuyordu, ancak Tazmanya canavarlarının sayısı ölümcül bir ağız kanseri nedeniyle gittikçe azaldı.
“Re: wild” adlı çevre kurumunun başkanı Don Church, Joey’nin doğumunun doğayı kurtarmaya dair yapılan çalışmaların başarılı sonuçlarına ilişkin “en somut işaretlerden biri” olduğunu ifade ederek, “Bu sadece nesli tükenmekte olan türler için değil, aynı zamanda dünyanın en az nesli tükenme tehlikesi altındaki memelisi Avustralya’da yeniden vahşi olursa bu, kurtarılabilecek diğer nesli tükenmekte olan türler için de iyi bir işaret” dedi.