28 AB ülkesinin 7’si kömürü sıfırladı

Kyla Mandel’in EcoWatch‘ta yayımlanan yazısını Yeşil Gazete ekibinden Özge Geyik‘in çevirisiyle sunuyoruz.

***

AB’de devam eden kömürden çekiliş, Belçika’nın da son kalan Langerlo’daki kömürlü termik santralini kapatmasıyla devam ediyor. Böylece AB ülkelerinin dörtte biri kirli enerji kaynağından tamamen çekilmiş oldu.

Görsel: Wikimedia Commons
Görsel: Wikimedia Commons

Kıbrıs, Lüksemburg, Malta ve Baltık ülkelerinin ardından Belçika da son kömür santralini kapattığı duyurusunu 30Mart’ta yaptı.

Langerlo’daki bu kapanış İskoçya’nın Longannet’te bulunan Britanya’nın en büyük kömür santralini kapatarak İskoçya’yı da kömürsüz bir gelecek beklediği sinyalini vermesinin hemen akabinde gerçekleşti.

Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN)’ndan Joanna Flisowska’ya göre Britanya ve Avusturya’nın 2025’te, Portekiz’in ise 2020’de kömürden tamamen arınma planları da düşünüldüğünde, kömürün altın çağı sona erdi.

Flisowska, “Belçika’nın kömürden çekilmesi, fosil yakıtlar aleyhindeki kaçınılmaz dönüşümün önemli bir adımı.” diyor.

Avrupa İklim Eylem Ağı’na göre, kömür santrallerinin kapanması Belçika için 2,000,000 ton CO2 azaltımı demek ki bu da ülkenin toplam sera gazı salımının yüzde birinden fazlasına tekabül ediyor.

Avrupa, sağlık, su ve iklim üzerinde ciddi boyutta olumsuz etkileri olan kömürden uzaklaşma yolunda Çin ve ABD’yi  takip etmekle kalmayıp Peabody gibi önemli şirketlerin iflasında yol açan rekor seviyelerdeki üretim düşüşlerini deneyimlemeye devam ediyor.

Yine de, tüm AB ülkeleri kömüre elveda demekte aynı ölçüde istekli değil. Özellikle Polonya, rüzgar enerjisi yerine kömür ve bioyakıt destekleyici yeni düzenlemeleriyle daha bile fazla kömür tüketimine devam ediyor.

Sektör ise ayakta kalma çabasına devam ediyor. Yakın zamanda gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, kömür ile üretilen elektrik talebindeki düşüşe rağmen dünya genelinde 1 trilyon dolar değerindeki yeni kömür santralleri yapım aşamasında.

DeSmog UK’nin haberine göre, Avrupa’nın ana kömür lobisi EURCOAL Kanada’lı iklim değişikliği inkarcısı Patrick Moore’a Avrupa Parlamentosu “İklim şeytanları ya da tanrıları: Kömür sanayisi geleceğine sahip çıkıyor” başlıklı samimi bir akşam yemeği müzakeresi sırasında konuşması için para ödedi.

Fakat Belçika’nın kömürden arınan yedinci AB üyesi ülke olmasının ardından kömürün geleceği git gide daha da kasvetli bir hal alıyor.

“Kömür için daha da zorlu günler kapıda.” diye belirtiyor Flisowska. “Bu, iklim için iyi bir haber. İklim değişikliğinin en korkunç etkilerinden kaçınabilmek için AB kömür santralleri kaynaklı karbon salımını şimdi olduğundan daha hızlı keseceğini garanti altına almak zorunda.”

Uzmanlar, Paris İklim Anlaşması’nda uzlaşıya varılan 2C’lik sıcaklık artışını aşmamak için rezervlerde bulunan kömürün %80’inin yerin altında bırakılması gerektiğini vurguluyor.

 

Haberin İngilizce Orijinali

Yazı: Kyla Mandel

(Yeşil Gazete, EcoWatch)

 

Özge Geyik
Özge Geyik

Üç tarafı denizlerle çevrili bir kara parçasında doğdu ve büyüyünce, sırasıyla, kuş olmak, astronot olmak ve en son belgesel yapımcısı olmak kararlarının ardından kendisini Boğaziçi Endüstri Mühendisliği öğrencisi olarak buldu. Ona kaderinin bir oyunu mu bu der iken İthaka yolunda karşısına çıkacak güzel insanlardan habersizdi. Modellenen tedarik zincirlerinin altındaki kumsalı ararken İsveç’te Endüstriyel Ekoloji alanında yüksek lisans yapmaya ve alanının oksimoron değil de bir analoji olarak benimsenmesine uğraşmaya başladı. 2015’in Mayıs ayında Yeşil Gazete ile tanıştı ve güzel insanların bir aradalığı salt mutluluk demek oldu uzak diyarlarda. İnsanın doğa üzerindeki ve insan üzerindeki iktidarına karşı olduğundan derin ekoloji, sürdürülebilir kalkınma, toplumsal ekoloji, iklim değişikliği, tarım ve arazi kullanımı, toplumsal cinsiyet ve insan coğrafyası alanlarına epey ilgi duyarken gizliden gizliye avcı-toplayıcı toplulukları ve pek mega kentlerimizin beton çatlaklarından filizlenen çiçeklerini romantize eder. Şu sıra yüksek lisansının ikinci senesi için Avusturya’da ikamet etmekte ve Alpler’in ardında bir deniz hayal ederek günlerini geçirmektedir. Sürdürülebilir ilişkileri sürdürülebilir kalkınmanın ön koşulu olarak görür ve bu sebepten olacak ki çeviri havuzu editörlüğüne soyunmuştur.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR