Avrupa‘da zeytin ağaçları ölümcül bir salgın hastalığın tehdidi altında. Yapılan yeni bir araştırma, “Zeytin Leprası” ya da “Zeytin Cüzamı“adlı hastalığın salgının İtalya, Yunanistan ve İspanya‘daki tüm üretim alanlarını etkileyebileceğini ortaya koydu.
Araştırmacılar acilen önlem alınmaması halinde, geçen yıl bir milyon zeytin ağacının hastalık nedeniyle öldüğü İtalya‘da, gelecek 50 yıl içinde yaşanacak ekonomik kaybın beş milyar avroyu bulabileceği uyarısında bulundu. Çalışma ekonomik kayıpların İspanya ve Yunanistan’da ise sırasıyla 17 milyar ve iki milyar euroyu bulabileceğini gösteriyor.
Söz konusu üç ülke Avrupa’da zeytin üretiminin yüzde 95’ini sağlıyor.
İtalya’nın yüzde 17’sini etkiledi
Çalışmada yapılması gerekenin salgının yayılmasının durdurmak ve zeytin korularının yeniden ekilmesi olduğu belirtildi. Acilen alınması gereken önlemlerin başında ise sağlıklı görünen zeytin ağaçlarının budanması geliyor. Önleyici önlemler alınması ve dayanıklı tohumlarla yeni zeytin bahçelerinin ekilmesi halinde yaşanacak ekonomik yıkımın üç ülke için de yılda on milyon euroyla sınırlı olacağı ifade ediliyor. Yazıda ayrıca yayılma hızı beş km olan hastalığın hızının, uygun önlemler alınması halinde bir km’ye düşürülebileceği belirtiliyor.
İtalya’nın yüzde 17’sini etkilediği tahmin edilen hastalığın, halihazırda tedavisi yok, ancak direnç geliştirme yöntemleri araştırılıyor.
Alınması gereken önlemler ülkeleri zorluyor
Hastalığa yol açan, Xylella Fastidiosa bakterisi, ilk olarak 2013 yılında İtalya‘da görülmüştü. Böcekler yoluyla bitkilere geçen ve bitkinin büyümesini engelleyen bakteri, yaprakları beyazlatıyor, meyveleri tüketiyor ve sonunda ağacın tamamen ölümüne yol açıyor.
Yazıda şimdiye kadar alınmış olan belli başlı önlemlerin salgının yayılma hızını yavaşlattığı, ancak salgın bölgelerindeki sağlıklı görünen ağaçların budanması gibi yöntemlerin, bu bölgelerde toplumsal huzursuzluğu tetiklediği belirtildi.
Guardian‘a konuşan Hollanda Wageningen Universitesi‘nden Kevin Schneider, bu çekinceleri, zararlı bitki hastalıklarına olabildiğince hazır olmak için açık kılavuzlar ve protokoller olduğunu, ancak burada yer alan önlemlerin ekosistemi değiştirebileceği, bazılarının ise ağır ekonomik sonuçları olabileceğini söyleyerek açıklıyor. Schneider‘a göre bu nedenle önlemler doğru biçimde uygulanamıyor ve sonuç vermiyor.
Schneider, etkilenen bölgelerdeki hükümetlerin, bilimsel tavsiyelere kulak vermesi gerektiğini, çiftçilerin de bilinçli olması ve alınan önlemlere sadık olması gerektiğini söyledi.
Araştırmacılar, etkilenen alanların büyüklüğüne ve enfekte olmuş ancak belirti vermeyen taşıyıcı bitkilere bakıldığında hastalığın kökünü tümden kurutmanın mümkün görünmediğinin altını çizdi.
2017’de Avrupa‘da zeytin üretimi dört milyar euro değerindeydi. Bu değer zeytinyağı için ise 6.7 milyar euroydu.