EkolojiManşet

Yıllardır atık deposu haline getirilen Küçükçekmece için tam koruma talebi

0
Fotoğraf: AA

Küçükçekmece Lagününün Su Kalitesinin İzlenmesi” projesi, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay ve ekibi tarafından Haziran 2022’de başlatıldı. Projenin göldeki mevcut durumun ve kirlilik oranının tespitini içeren ilk etabının ocak ayında tamamlanması, nisanda da iyileştirme çalışmalarına başlanması planlanıyor. Albay, tam koruma alanı ilan edilmesi gerektiğini söylüyor.

AA’dan Gülseli Kenarlı’nın aktardığına göre; Albay, 1960’larda yılda 20 ton balık tutulan ve zengin bir biyoçeşitlilik barındıran Küçükçekçekmece Gölü’nün sulak bir alan olması ve kuşların göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle önemli olduğunu, biyoçeşitlilik anlamında rezerv alanı olarak değerlendirilebilecekken yıllarca atık deposu gibi kullanıldığını ifade etti. Albay, şöyle devam etti:

“Göldeki biyolojik kirlilik ve ağır metal bakımından su kalitesi, şu anda olmaması gereken değerlere ulaştı. Biz burada çalışmaya karar verdik çünkü şehrin ortasında böyle bir su kaynağıyla birlikte yaşamak halk sağlığı bakımından risk taşıyor. Zaman zaman insan sağlığını tehdit eden zararlı alg artışları da oldu.”

Küçükçekmece Gölü afet yeri gibi: Ölü balıklar kıyıyı kapladı

Fotoğraf: AA

‘Çabuk hareket etmek gerek’

Küçükçekmece Gölü’nün en derin yerinin 18 metre olduğu, 5-6 metreden sonra oksijenin bitip anoksik gazların başladığı bilgisini veren Albay, bunun kötü bir durum olduğunu ifade etti. Albay, “Dipte biriken çamura baktık, maalesef yıllarca atık bırakmasak bile oradaki kirliliği 30 yıl besleyecek kadar atık birikmiş. Ağır metal, azot, fosfor, bütün kirleticiler orada duruyor. Artık biraz çabuk hareket etmek gerekiyor” dedi.

‘Tam koruma alanı ilan edilmeli’

Küçükçekmece Gölü’ne akan derelerin göle çok miktarda atık taşıdığına ve derelerle ilgili de çalışmalar yürüttüklerine değinen Albay, önceliklerinin gölü, derelerin atık yükünden ve dip çamurundan kurtarmak olduğunu vurguladı.

Havza çevresinde artan yapılaşmayı da bir başka sıkıntı olarak nitelendiren Albay, “Gelecek yıllarda eğer o lagünü kurtarmak istiyorsak belli bölümlerinin tam koruma alanı ilan edilmesi lazım. Aksi takdirde beton yükü devam ederse daha büyük sorunlar yaratacağını düşünüyorum” dedi.

Gölde artan tuz miktarının ekosistemde ciddi tahribat yaratabileceğinin altını çizen Albay, göldeki tatlı su miktarını artırmak için Sazlıdere Barajı‘ndan belli dönemlerde su bırakılması önerisinde bulundu.

İstanbul Küçükçekmece radyoaktif atık depolama tesisi

‘Balıkçılık yasaklanmalı’

Göldeki balık türü sayısının çok az olduğunu, zaman zaman farklı balık türleri görülmesine rağmen şu anda sadece kaya balıkları ve kefal bulunduğunu kaydeden Albay, Tarım ve Orman Bakanlığının ciddi bir önlem alarak balıkçılığı yasaklaması gerektiğini söyledi.

Küçükçekmece Gölü’nün eski güzel günlerini yakalamasının mümkün olduğu görüşünü paylaşan Albay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önlemler sıkı bir şekilde alınırsa en geç 10-15 yılda düzeleceğini tahmin ediyorum. Oradaki kuşların, ekosistemin yeniden kurulacağını, bir ekosistem müzesi gibi, insanlara canlı bir müze sunacağını düşünüyorum. Bu bir şans.”

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.