Türkiye, koronavirüs tedbirleri kapsamında yeni yıla girmeye hazırlanıyor. Ülke genelinde uyulanacak dört günlük sokağa çıkma yasağının yanı sıra ev partilerine de izin verilmeyeceği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada “Bir defa bu tür partiler, otellerde olsun, villalarda, şurada, burada olsun yani bütün güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alacaktır. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil. Yani istihbaratımız nerede bu tür şeylerin olduğunu görür, tespit ederse oralara gerekli operasyonu yapar” ifadelerini kullandı.
Peki yılbaşında eve yapılacak müdahale hukuka uygun mu? Polis koronavirüs salgını gerekçesiyle eve girebilir mi? Ceza kesilebilir mi? Kesilen cezaya itiraz edilebilir mi? Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem merak edilen soruları avukatlara sordu.
‘Ölçüsüz ve hukuk dışı’
Avukat Mehmet Zengin‘e göre ev partisi, doğrudan hukuki karşılığı olan bir ifade değil, insanların özel yaşam alanındaki keyfi tasarruflarını yansıtıyor.Bu alana müdahale edilmesinin özel hayata yönelik bir müdahale anlamını taşıdığını belirtin Zengin, konuyla ilgili istihbarat çalışmalarından bahsedilmesini son derece abartılı olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
İstihbarat birimlerimiz, yüksek meşguliyetlerini bir kenara bırakıp kimin kiminle nerede parti yaptığıyla mı ilgilenecek? Takibatın, ev partisi düzeyine düşürülmesi, bu yöndeki uygulamalar, ölçüsüz ve hukuk dışı olacaktır.
‘Müdahale mümkün değil’
Ev partilerine hukuken müdahalenin mümkün olmadığını belirten Avukat Bahar Topsakal da, şu değerlendirmede bulundu:
Şunu ifade etmem gerekir ki, tabiri caizse ‘ev partileri’ bakımından genelge ile bir düzenleme yapıldığını söylemek aslında mümkün değil. Kaldı ki her Türk vatandaşının Anayasa ile teminat altına alınmış yerleşme ve seyahat hürriyeti var. Ve bu hürriyet ancak ilgili maddede yazılan özel sınırlama sebeplerine bağlı olarak kısıtlanabilir. Sokağa çıkma yasağı ve bu yasağa ilişkin tartışmanın dışında söylüyorum; vatandaşların bu hürriyetlerine, arkadaş gruplarıyla yapılacak ‘ev partilerine’ hukuken müdahale etmek mümkün değildir.
Topsakal’a göre, polisin temel hak ve hürriyetlerin kullanılması bakımından ihlal teşkil edecek şekilde yılbaşında evlere baskın yapması, kapıların açılmaması halinde kapıyı kırıp içeri girmesi, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde tartışılmaması gereken bir durum olup; vatandaşın kapısının kırılarak evine girilmesi halinde “mala zarar verme”, “konut dokunulmazlığının ihlali” ve “özel hayatın gizliğini ihlal” gibi suçların oluşabileceği konusunda da tereddüt yok.
Para cezası nedir?
Avukat Furkan Akbulut ise ‘ev partilerine’ katılanlar için kesilebilecek ceza miktarlarına dikkati çekti. Akbulut, para cezalarının muhtemel dayanak noktasının 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’inci maddesi ile Kabahatler Kanunu‘nun 32’inci maddesi olduğunu belirtti.
Akbulut, “Yılbaşında yapılacak partilere gerçekleştirilecek olası baskınlar sonucunda orada bulunan kişilere, İl Hıfzıssıhha Kurulunca ikametlerinde izolasyonda olmaları gerekirken evlerinden ayrılan veya bu alınan kararlara aykırı davrandıkları gerekçesiyle Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’inci maddesine göre üç bin yüz elli Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilebilecektir” dedi.
Bunun dışında Kabahatler Kanunu’nun 32’inci maddesine göre de para cezası kesilebileceğini belirten Akbulut, “‘Yetkili makamlar tarafından adlî işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket edildiği’ gerekçesiyle de üç yüz doksan iki Türk Lirası idarî para cezası verilebilecektir” dedi.
‘Para cezasına itiraz edilebilir’
Verilen bu para cezalarına karşı kişilerin itiraz hakkı olduğunu belirten Akbulut, “Ancak, polisin doğrudan ceza kesme yetkisi olmadığını, sadece cezaya dayanak olarak tutanak tanzim edebileceğini, son Yargıtay kararı ile beraber cezanın ancak mülki amir tarafından kesilebileceğini vurgulayalım. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, itirazın belli bir sürede yapılacak olmasıdır. İdari para cezalarının tebliğinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
‘Eve giren polis kimlik kontrolü ve gözaltı yapamaz’
“Peki ya eve girilmişse ve kimlik gösterilmezse ne olacak?” sorusunu yanıtlayan Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu “Öncelikle ifade etmem gerekir ki göreviyle bağlantılı olması halinde kimliği bildirmemek bir kabahattir ve idari para cezası uygulanır. Dahası, kimlik beyan etmekten kaçınılması halinde kişinin kimliği açık şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınması durumu da bulunmaktadır” ifadesini kullandı.
Ancak, bu hükmün korona tedbirleri kapsamında eve giren emniyet mensuplarının sordukları kimlik için uygulanamayacağını belirten Koçoğlu, “Zira hepimizin de ifade ettiği gibi emniyet mensubu evde hukuka aykırı şekilde bulunmaktadır ve hukuka aykırı olarak bulunduğu yerde kimlik kontrolü yapamaz, kimlik kontrolü yapmaya kalktığında da kendisine kimlik ibrazında bulunulmadığı için kişi hakkında idari para cezası da kesilemez, kişi gözaltına da alınamaz” dedi.