Doğa MücadelesiManşet

Yeşiller/Sol Manisa’da radyasyonu sordu, TAEK itiraf etti

0

taek_arfi_cangiYeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Manisa Köprübaşı’ndaki uranyum yataklarının bulunduğu bölgede ölçülen yüksek radyasyon konusunda TAEK ve Manisa Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dilekçe ile başvurdu. Her üç kurumun da yasal görevlerini eksiksiz yerine getirmesini isteyen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi çevre sağlığı ve canlı yaşamını koruyacak önlemlerin derhal alınması çağrısında bulundu.

İlgili bilimsel rapordan hareketle çevrede yaşayanların hayatlarının hiçe sayıldığına dikkat çeken Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Avukatları Arif Ali Cangı ve Halil Dönmez, TAEK, Manisa Valiliği ve Çevre-Şehircilik Bakanlığı’na yaptıkları başvurularda; Manisa-Köprübaşı uranyum yatağı çevresinde tespit edilen tehlikeli boyuttaki kirlilik için şu ana kadar her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sordular. Bugüne kadar alınan her hangi bir önlem varsa kamuoyu ile paylaşılmasını isteyen Cangı ve Dönmez, hiçbir işlem yapılmadı ise YSGP’nin başvurusu üzerine çevre sağlığı ve canlı yaşamını koruyacak önlemlerin ivedilikle alınmasını ve sonuçlarının da yine kamuoyu ile paylaşılmasını istediler.

Türkiye Atom Enerjsi Kurumu (TAEK) dün yaptığı açıklamada bölgede radyasyon seviyesinin yüksek olduğunun bilindiği adeta itiraf edilirken, alınan herhangi bir önlemden söz edilmiyor. TAEK’in açıklaması şöyle:

Bazı basın organlarında Manisa İli Köprübaşı İlçesinde doğal radyasyon ölçümü yapıldığı ve aynı ilçenin Kasar Köyü mevkiinde lokal olarak doğal radyasyon seviyesinden yüksek olan radyasyon değerlerinin ölçüldüğü yönünde bir takım haberlere yer verilmiştir. Söz konusu bölgenin jeolojik olarak uranyum maden yatağı olduğu ve 1974-1982 yılları arasında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından deneme amaçlı uranyum madenciliği faaliyetleri gerçekleştirilmiş olduğu bilinmektedir. Ayrıca buna ilişkin bilgiler uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporda da yer almaktadır.

Kasar Köyü mevkiinde bazı bölgelerde lokal olarak ölçülen ortalamalardan yüksek radyasyon seviyesinin, ilk değerlendirmelere göre sahadaki doğal kayaçlarda uranyum açısından yoğun cevher mostralarından kaynaklanabileceği değerlendirilmektedir. Söz konusu sahada detaylı radyasyon ölçümlerinin ve analizlerinin yapılması için çalışmalara başlanmış olup, bu çalışmaların sonucunda yapılması gerekenler Manisa Valiliği koordinasyonunda ve diğer kuruluşlarla işbirliği halinde yapılacaktır.

Diğer yandan, bir bölgenin doğal radyasyon değerleri yer kabuğunun jeolojisi başta olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Manisa İli Köprübaşı İlçesinde olduğu gibi radyoaktif bir madde olan uranyum içeriği nispeten fazla olan bölgelerde çevre radyasyon değerlerinin de yüksek olması beklenen bir durumdur. Dünyada çeşitli ülkelerde (İran, Hindistan, Brezilya v.b.) doğal jeolojik özelliklerden dolayı Köprübaşı İlçesinde ölçülen değerlerden çok daha yüksek doğal radyasyon seviyelerine sahip bölgeler bulunmaktadır. Ülkemizde ve dünyadaki doğal radyasyon değerlerine ilişkin bilgiler www.taek.gov.tr adresinde verilmektedir.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adına başvuruyu yapan Av. Arif Ali Cangı TAEK’İn bu açıklamasını itiraf olareak değerlendirerek şunları söyledi:

“TAEK aslında hiç bir şey yapmadığını itiraf etti. Sanki yeni haberdarmış gibi “Söz konusu sahada detaylı radyasyon ölçümlerinin ve analizlerinin yapılması için çalışmalara başlanmış olup, bu çalışmaların sonucunda yapılması gerekenler Manisa Valiliği koordinasyonunda ve diğer kuruluşlarla işbirliği halinde yapılacaktır” diyor.

Üstelik “Manisa İli Köprübaşı İlçesinde olduğu gibi radyoaktif bir madde olan uranyum içeriği nispeten fazla olan bölgelerde çevre radyasyon değerlerinin de yüksek olması beklenen bir durumdur ” diyerek olur böyle şeyler diyor.

Anlaşılan Köprübaşı’inda çevre sağlığı ve canlı yaşamının korunması için yapacağımız daha çok şey var. Hadi bakalım. Hepimize kolay gelsin.”

Manisa’da uranyum paniği

Basında yer alan haberler ve CHP Manisa Milletvekili ve Büyükşehir Adayı Özgür Özel’in açıklamalarıyla normalin 140 kat üzerindeki radyasyon değeri taşıdığı gündeme gelen Manisa Köprübaşı’nda gerekli tedbirlerin alınmamasının bölgede yaşayanların yaşamını hiçe saymak olduğuna dikkat çeken Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, 18 avukatın vekilliğinde TAEK, Manisa Valiliği ve Çevre-Şehircilik Bakanlığı’na başvuruda bulundu.

Yeşiller/Sol Eş Sözcüleri Sevil Turan ve Naci Sönmez de yaptıkları yazılı açıklamada sorumluları ivedi olarak görevlerini yerine getirerek, gerekli tedbirleri almaya davet ettiler ve “Türkiye’nin nükleer bir çöplüğü dönüştürülmesi kabul edilemez. İnsan hayatı ve doğa için telafisi mümkün olmayan bu riske karşı iktidar daha fazla gecikmeden ciddi bir tedbirler programı ve planı oluşturup ilan etmelidir” dediler.

Bilindiği gibi Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde 1970-1980 yılları arasında faaliyet göstermiş olan uranyum madeninde geçtiğimiz hafta sonu Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül tarafından yapılan ölçümlerde, bölgede radyasyon seviyesi 16 mikrosiveret seviyesine kadar çıkmıştı. Bu değerlerin, normalin 140, Gaziemir nükleer bulaşıklı atıkların yaydığı radyasyonun 20 katı büyüklükte olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Nükleer silah ve nükleer enerji macerasına doludizgin giren AKP hükümetini bir kez daha uyarıyoruz. Gezeğenimizin, hayatın en büyük düşmanı nükleer sevdanızdan bir an önce vazgeçin” denildi.

2008’den beri biliniyordu

Öte yandan Manisa Köprübaşı’ndaki uranyum yataklarının bulunduğu bölgedeki yüksek radyasyon değerlerinin 5 yıldır yetkililer tarafından bilindiği ama gerekli önlemlerin alınmadığı, Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği’nden Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz’ın 2007-2008 yılları arasında Tübitak desteğiyle hazırladığı raporla ortaya çıktı. Söz konusu bilimsel raporda Köprübaşı uranyum yatağının bulunduğu alandaki suların uranyum açısından Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre en az on kat fazla kirlendiği, bölgedeki yer altı suları ve toprağın uzun süreli kullanımının yerel halk sağlığı için zararlı olabileceği ortaya konuyor ve yer altı suları ile toprağın kullanılmaması gerektiği vurgulanıyor.

(Ege’de Sonsöz, Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.