Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Yangınlarla hayvanların evlerine de ateş düşüyor: Peki onlara nasıl yardım edebiliriz?

0

Marmaris’te başlayan ve Bördübet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na da yayılan orman yangını sonrasında yaban hayatı uzmanı Ahmet Emre Kütükçü, “Orman Yangınları Sırasında Yaban Hayvanları İçin Tahliye Planı Yapılsın, İlkyardım Merkezleri Kurulsun” talebiyle change.org/CanlarYanmasin adresinde bir imza kampanyası başlattı. Kampanyaya 11 binin üstünde imza geldi.

21 Haziran’da Marmaris’te başlayan ve bölgenin yaban hayatı için önemli bir koruma alanı olan Bördübet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na da yayılan orman yangınında toplam 4 bin 500 hektar -6 bin 302 futbol sahası büyüklüğünde- alan yandı.

Yeşil Gazete 2021’deki yangınlarda da aynı soruna işaret etmişti: Orman yangınları Marmaris semenderinin yaşam alanlarını yok etti

Yangının ekosisteme etkileri ve kayıplar

Orman yangınları sadece ağaçlara değil, yaban hayata ve ekosisteme de büyük zararlar veriyor, biyoçeşitlilik kaybına yol açıyor. Haberlerde yer verilen uzman görüşlerine göre, 2020’de Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak belirlenen ve bölgenin en önemli yırtıcı türlerinden karakulağa da ev sahipliği yapan Bördübet de bu yangın sonucunda ciddi ölçüde zarar gördü.

Yaban hayatı uzmanları, ormanlarda yaşayan canlıların hem yangın sırasında hem de sonrasında ciddi anlamda zarar gördüklerini belirtiyorlar.

Evine ateş düşen hayvanların kaçış yollarına dikkat!

Yangın sırasında yaşam alanlarındaki alevlerden kaçmaya çalışan hayvanlar yoğun strese maruz kalıyor, özellikle de güvenli geçiş yolları ve kaçış alanları yok edilmişse, sığınma alanlarında maden vb. yapılaşmalar mevcutsa büyük stres ve travma yaşayabiliyorlar. Bazı türler fiziksel olarak da zarar görebiliyor, hayatını kaybedebiliyor. Bazı türler ise toprak altına sığınıyor, sıcaklık toprak altında derinlere indikçe düştüğü için hayatta kalabiliyorlar.

Yaban hayatı uzmanı Ahmet Emre Kütükçü, Kızılçam ormanlarındaki denemelerde, yakma sırasında mineral toprak yüzeyinde sıcaklığın 250-260 °C’lerde olduğunu fakat 2,5 cm toprak derinliğinde sıcaklığın 66 °C’ye, 5 cm derinlikte 46 °C’ye, 10 cm derinlikte ise 40 °C’nin altına düştüğünü belirtiyor. Fakat yangın sonrası toprağın altındaki sığınaklarından çıkmaya çalışan canlılar, yanan ağaçların sökülmesi, toprağın kazılması ve diğer insan müdahaleleri nedeniyle de ağır strese maruz kalıyorlar.

Yaşanan son Marmaris yangını, hem ormanlarımız hem de yaban hayatı için gelecek zor günlerin habercisi oldu. Kampanyacı yaban hayat uzmanı ve veteriner hekim Ahmet Emre Kütükçü, başlattığı imza kampanyası ile canlıların yangınlar sırasında güvenle tahliye edilebilmesi amacıyla güvenli alanlara kaçabilmelerini sağlayan güvenli koridorların oluşturulması, yangın riski yüksek bölgelerde yaban hayatı ilkyardım ve triaj (tedavi önceliklendirme) merkezlerinin kurulması ve bu merkezlerde uzmanların görevlendirilmesi için çağrıda bulunuyor.

‘Yangınlar hayvanlar için büyük bir stres kaynağı ve travma’

Yaban Hayatı Uzmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, “Orman yangınları, ormanı yuva edinen yaban hayvanları için büyük bir stres kaynağı ve travmadır” diyor ve ekliyor:

“Canlıların yangından kaçabilmesi için güvenli kaçış yolları ve sığınaklar bırakmadığımız sürece, yaban hayatını yangınlara feda etmeye devam edeceğiz. Yangınlarda endemik türleri, yani dünyada sadece ülkemizde yaşayan canlıları da kaybediyoruz. Son Marmaris yangınında, bölgeye endemik Marmaris semenderi (Lyciasalamandra flavimembris) tehlikeye girdi.”

‘Yangınlarda kaybedilen türleri doğaya yeniden kazandırabilmek çok zor’

Marmaris semenderinin dünyada yalnızca Marmaris bölgesinde yaşayan bir canlı olduğunu aktaran Kütükçü, “Kara semenderleri toprak altında yaz uykusuna girdiğinden, yangın sırasında zarar görmeme ihtimali olsa da, pek çok canlı canlı yangın sırasında toprak altındaki sığınaklarına saklanır. Bu nedenle yangın sonrası ağaç yanmış ağaçların sökülmesi, toprağın kazılması ve yanan alanlara diğer insan müdahaleleri, canlıların stresini daha da artırıyor. Canlılar arasında mantar enfeksiyonu gibi öldürücü hastalıkların yayılmasına da neden olabiliyor. Yangınlarda kaybettiğimiz endemik türleri doğaya yeniden kazandırabilmek çok daha zor” ifadelerini kullanıyor.

‘Yangınların hayvanlar üzerindeki etkisi gözden kaçmamalı’

Yüksek Orman Mühendisi Doç Dr. Cihan Erdönmez ise “Orman bitkilerle birlikte başta hayvanlar olmak üzere diğer canlıların birlikte ve bir denge içerisinde yaşadığı bir ekosistem, bir yaşam birliği olduğu için orman yangınlarının ağaçlar ve diğer bitkiler üzerindeki etkisi kadar hayvanlar üzerindeki etkisi de gözden kaçmamalı” uyarısında bulunuyor.

Yangından zarar gören bir hayvana nasıl yardım edebiliriz?

Hayvanların orman yangınları sırasında hem doğrudan etkilendiklerini hem de yaşam alanlarını kaybettikleri için dolaylı ve uzun vadeli etkileri ile yüz yüze kaldıklarını belirten Erdönmez, “Eğer yangından doğrudan zarar gören, yaralı bir hayvan bulduysak öncelikle ellememeli, bir bezle sararak alandan uzaklaştırmalı, sıcak tutmaya çalışmalıyız. Eğer bulduğumuz canlı, büyük veya küçük memeliler gibi duygusal sinir sistemi güçlü olan bir hayvansa stresini azaltmak için gözlerini kapatabiliriz. Debelenmelerini önlemek için bir kutuya veya kafese koyabilir, yaralanmış yerlerine ilaç sürmek yerine bölgeyi ılık suyla yıkayabiliriz. Ve sonrasında da en kısa zamanda veteriner hekimlere ulaştırmalıyız” diyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.