ManşetCinsel SağlıkSağlıkYaşam

Uzun süre seks yapmamanın yan etkileri var mı?

0

Zawn Villines‘in Medical News Today’de yayımlanan bu yazısı, Yeşil Gazete tarafından derlenerek çevrilmiştir.

*

Bir kişinin seks sıklığı, yaşamı boyunca değişebilir. Doğru miktarda seks yoktur ve uzun süre seks yapmamanın olumsuz yan etkileri olmak zorunda değildir.

Seks yapma sıklığı yaşa, cinsel dürtüdeki dalgalanmalara ve ilişki durumuna bağlı olarak zaman zaman doğal olarak değişir. Pek çok insan seks yapmadan da dolu dolu ve tatmin edici bir hayat yaşar.

ABD’de 17 bin 744 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, erkeklerin yüzde 15.2’si ve kadınların yüzde 26.7’si geçen yıl seks yapmadığını; erkeklerin  yüzde 8.7’si ve kadınların %17.5’i 5 yıl veya daha fazla zamandır seks yapmadığını belirtti.

Araştırmada, seks yapmayanlar,  cinsel açıdan aktif olanlara çok benzer mutluluk seviyeleri bildirdi.

İlgili herkes açıkça rıza gösterdiği sürece, cinsel duyguları ifade etmenin doğru ya da yanlış bir yolu yok. Hiç kimse kendini seks yapmak zorunda hissetmemeli.

Seksten kaçınmak kişinin sağlığına zarar vermez ve hatta sağlıklı bile olabilir.

Vücut üzerindeki etkileri

İnsanlar uzun süre seks yapmamayı bekarlık veya yoksunluk olarak adlandırır. Oysa birisi aylarca veya yıllarca seks yapmadığında, sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz fiziksel yan etki görmesi pek olası değil.

Bununla birlikte, seksin sağladığı bazı faydalar da var.

Araştırmalar, düzenli seks yapmanın, bağışıklık sistemi işlevini iyileştirme, kan basıncını düşürme, stres düzeylerini düşürme ve daha az kardiyovasküler hastalık riski dahil olmak üzere belirli sağlık yararları ile sonuçlanabileceğini gösteriyor.

İnsanlar, cinselliğin stresi azaltmak gibi fizyolojik faydalarından bazılarını mastürbasyonla da elde edebilirler.

Erkeklerde prostat sağlığı, ister başka biriyle ister tek başına olsun, sık boşalmadan fayda görebilir. 2016 yılında yapılan bir araştırma, ayda en az 21 kez boşalan erkeklerin, ayda 4-7 kez boşalan erkeklere kıyasla prostat kanseri riskinin daha düşük olduğunu buldu.

Kadınlar için, partnerle veya solo olarak sık cinsel aktivite, mesaneyi destekleyen pelvik taban kaslarını güçlendirebilir, mesane fonksiyonunu iyileştirebilir, inkontinans ve sızıntıyı azaltabilir.

Akıl sağlığı üzerindeki etkileri

Düzenli seks yapmanın bir kişinin duygusal sağlığının önemli bir parçası olduğu konusunda yaygın bir fikir var. Bu bazı insanlar için geçerli olsa da, herkes için geçerli değildir.

Cinsel perhiz istem dışı olduğunda kişiler ruh sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler hissedebilirler. Tersine, cinsel istek duymayan insanlar da aksi duyguları rahatsız edici bulabilir.

Bir ilişkideyken seks yapmamak, kişinin güvensiz veya endişeli hissetmesine neden olabilir. Bu duygular hakkında konuşmak, herhangi bir rahatsızlık hissini ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.

Bazıları içinse seksten kaçınmak iyi bir ruh sağlığı için önemlidir. İnsanlar, örneğin düşük bir cinsel dürtüye sahip oldukları, aseksüel oldukları veya sadece cinsel ilişkiye girmemeyi seçtikleri için pek çok nedenden dolayı seksten kaçınabilir.

Bireye ve durumuna bağlı olarak cinsel ilişkiden kaçınmak cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskinden kaçınmak, seks hakkındaki olumsuz duyguları üzerinde çalışmak için vakit ayırabilmek, dini inançlarıyla tutarlı şekilde yaşamak veya bir endişe kaynaından kaçınmak gibi potansiyel faydaları içerebilir.

Bununla birlikte, araştırmalar, seksin stresi azaltmak için iyi bir yol olduğunu ve bunun da kişinin zihinsel sağlığını artırabileceğini bildiriyor.

Bazı insanlar, mastürbasyonun da ruh halinin yükselmesini sağlayan hormonları salmasıyla stres ve kaygıyı azalttığını denyimleyebilir.

İlişkiler üzerindeki etkileri

Birçok insan, sık cinsel ilişkiye girmediği halde tatmin edici romantik ilişkilere sahiptir. Bazıları için de düzenli seks, ilişkinin sağlığını iyileştirebilir.

2015 yılında yapılan bir araştırma,  ilişki içindeki cinsel sıklığın yalnızca iyi oluş halinin bir göstergesi olduğunu gösteriyor. Buna göre haftada bir  seks yapmak ve daha yüksek ilişki doyumu arasında bir korelasyon buldular. Bu memnuniyet, seks sıklığı haftada birden fazla arttığında değişmedi.

Bazı insanlar için seks, iletişimi ve yakınlık duygularını artırabilir. Yeterince seks yapmadıklarını hisseden insanlar, ilişkilerinde bir sorun olduğundan endişelenebilir veya partnerlerinin artık kendilerine ilgi duymadığından korkabilirler.

Bu durumlarda, insanlar iletişimi ve yakınlığı geliştirmek için başka yöntemler deneyebilirler. Sarılma, öpüşme, sevecen jestler ve birbirlerine açılma, cinsel aktivite içerip içermediğine bakılmaksızın bir ilişkinin sağlığını iyileştirebilir.

Aseksüellik, bir kişinin çoğunlukla veya hiç cinsel çekim yaşamaması ve seks yapmak için hiçbir istek duymaması anlamına gelir. Aseksüel bir kişi yine de tek başına veya bir partnerle cinsel aktivitede bulunabilir.

Bazıları ise belirli bir süre veya sonsuza kadar cinsel ilişkiden kaçınabilir, bu bir tercihtir.

Aseksüellik bir seçim olmasa da, cinsellikten kaçınma (celibacy) bir seçim veya koşulların ürünü olabilir.

Aseksüellik bir kimliktir ve bir spektrumdur. Bazı aseksüel insanlar cinsel çekim hissetmezken, diğerleri ara sıra bu hislere sahiptir. Başka bir ayrım, demiseksüelliği içerir – demiseksüel insanlar, başka bir kişiye duygusal bir bağ kurduktan sonra çekim hissederler.

Bazı aseksüel insanlar romantik duygular ve romantik bir ilişki arzusu yaşarken, diğerleri yaşamaz. Bu arzuya sahip olmayan kişi “aromantik”tir.

Aseksüellik bir cinsel yönelimdir. Bazı insanlar travmanın veya zihinsel sağlık durumunun buna yol açtığına inanır ancak buna dair bir kanıt yoktur.

Aseksüellik bir “tedavi” gerektirmez. Hiç kimse başka birine seks yapması için baskı yapamaz.

Düşük cinsel istek veya seyrek cinsel ilişkinin ilişkileri üzerindeki etkileri konusunda endişe duyan herkes bunu bir doktor veya terapistle konuşabilir. İlaç tedavisi, terapi, yaşam tarzı değişiklikleri, gelişmiş iletişim ve diğer birçok strateji yardımcı olabilir.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.