Eriyen kar ve yağışlarla dolması beklenen gölde istenilen sonuç alınamayınca yakındaki bir dereden su takviyesi yapıldı.
Kesici: Su tutsa bile göl özelliği kalmadı
Milliyet‘in aktardığına göre, Dipsiz Göl’ün artık sadece su birikintisi olduğunu söyleyen göl uzmanı Doç. Dr. Erol Kesici şunları söyledi:
“Dipsiz Göl’ün eski haline geldiğinden bahsediliyor. Dışarıdan su verilerek eski haline gelmesi mümkün değil. Suyun rengi çok bulanık bir halde. Bu durum bilime aykırı. Gölün her tarafını mahvettiler. Derisini yüzdüler, dokularını kaybettirdiler. Oranın artık sadece adı dipsiz. Göl kısmı gitti. Orası şu haliyle bir su birikintisi.”
Biriken suyun şu anda biyolojik, su kalitesi, tür açısından bir özelliği olmadığına vurgu yapan Kesici şöyle konuştu:
“Çamurlu bir su orası. Dipsiz Göl, bu zamana kadar kokmuyordu. Bundan sonra kokacak orası. Gölün, alüvyonlu toprağı çıkarıldı, su böcekleri çıktı, kabuklu canlılar yok oldu. Su tutsa da artık göl özelliği yok. Doldurulan su oraya uyum sağlayacak mı? Doğal gölleri incelerken suyuna aynı insanın kan grubu gibi bakıyoruz. Göl değil havuz yaptılar orayı. Dipsiz havuz”
Bektaş: Yapay bir kuyu oldu
Dipsiz Göl’ün artık suni bir gölet olduğunu kaydeden Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) emekli öğretim üyesi, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş da şunları söyledi:
“Gölün orjinalliği bozuldu, bir gölet oldu. Eskiden bir doğal güzelliği vardı. Biyologların ilgisini çekiyordu. Gölün orijinali bizi çok ilgilendiriyordu çünkü kimi buzul gölü olduğunu söylüyor, kimi farklı bir görüş ortaya sürüyordu.
Yapay bir kuyu düşünün, etrafında güvenlik tedbiri alıyorsunuz ve su dolduruyorsunuz. Bunun doğal gölle ne ilgisi var? Bölgenin hava fotoğrafını inceledik. O göl gibi birçok göl var orada. Bunların oluşum koşulları jeolojik açıdan ne ifade ettiği halen tartışma konusu. Olanlar da bu şekilde harcandı.”