Araştırma şirketi Ipsos tarafından 2004 yılından bu yana her iki yılda bir hazırlanan ‘Türkiye’yi Anlama Kılavuzu’nun 2018 raporu çıktı.
Rapor Türkiye’deki yaşam tarzı, tüketim alışkanlıkları, sosyal aktiviteler ve inançlara dair araştırmayı içeriyor.
Saha çalışmaları 23 Ekim- 5 Aralık 2017 tarihleri arasında yapılan araştırma 34 şehirden 15 bin 918 kişiyle yapıldı.
14 yaş üstü Türkiye nüfusu, kentsel ve kırsal alanlar ve altı coğrafi bölge temsil edildi.
Daha fazla evlere kapanıldı
Araştırma sonucu halkın yüzde 68’inin yavaş yavaş daha fazla evlerine kapandıklarını ve her dört kişiden üçünün nostalji duygusuyla yaşadığını ortaya koydu.
“Eskiden insanların daha mutlu olduğunu düşünüyorum” diyenlerin oranı bir önceki araştırmaya göre yüzde 74’ten yüzde 76’ya çıktı.
“Eskiden insanlar daha erdemli, ahlaklı ve kibardı” diyenlerin oranı ise yüzde 70’ten yüzde 74’e…
Türkiye’de insanların yüzde 47’si geçmişe dönüp baktığında değiştirmek istediği birçok şey olduğunu görüyor.
Yüzde 82 oranındaki çevre duyarlılığı da son dört yıldır yükselişte. Buna göre her 10 bireyden sekizi yaşadıkları çevrenin ve havanın giderek kirlenmesinden rahatsız.
Geçmişe özlem daha da arttı
Yüzde 79 oranındaki inançlılık ise Türkiye’deki en güçlü tutumlardan biri. Her 10 bireyden sekizi için din hayatlarına yön veren en önemli olgu olduğunu düşünüyor.
2005’ten itibaren bakıldığında, geçmişe özlem düzenli olarak artarken hayattaki küçük lüksler düzenli olarak düşüyor.
Araştırmaya katılanları yüzde 72’si boş zamanlarını alışveriş merkezlerinde geçiriyor. AVM’d geçen ortalama süre 3 saate tekabül ediyor.
Yüzde 35’i hiç kitap okumuyor, yüzde 44’ü hiç sinemaya gitmiyor.
Yüzde 65’inin hayatında hiç konser, tiyatro veya opera izlemediği belirtiliyor.
“Yaşadığımız yeşil azlığı ve beton yorgunluğu”
Hürriyet’e konuşan Prof. Dr. Nilüfer Narlı, raporu şu sözlerle yorumladı:
“Gözlemlerime göre çevre duyarlılılığı gençler arasında oldukça yaygın. Ama Ipsos’un yaptığı bu araştırma sadece gençler arasında değil, Türkiye genelinde yaygın ve başat bir tutum haline geldiğini ortaya koyuyor.
Bence bu durumu şöyle açıklayabiliriz: Yaşadığımız, konut ihtiyacı ve inşaat sektörünün öncü rolü nedeniyle yeşilin azalması.
GYODER’in ‘Konut ve Gelecek’ başlıklı araştırmasında da ‘beton yorgunluğu’ ve ‘yeşil alan azlığı’ sıklıkla dile getirilen sorunlar olarak karşımıza çıktı.
İnsanların geçmişe olan özlemi günlük dilde ve sosyal medya paylaşımlarında çok sık karşımıza çıkıyor. Eski İstanbul fotoğrafları, doğdukları kent, köy ve mahallenin eski fotoğraflarını bulup paylaşmak yaygın bir davranış.
Ipsos araştırması bu tür bir geçmiş özleminin ne kadar yaygınlaştığının da somut bir kanıtı.”
(Hürriyet, Yeşil Gazete)