2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİManşetMedya-İnternetTürkiye

Türkiye yetkililerine basın özgürlüğü çağrısı: Medyayı daha fazla kısıtlamayın!

0

Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) ortakları, Türkiye’de meydana gelen depremlerdeki yardım süreçlerinin önemli bir unsuru olarak özgür bir medya ortamına duyulan ihtiyaca işaret etti. MFRR, Türkiye yetkililerine,  medyaya yönelik daha fazla kısıtlamadan kaçınmaları yönünde çağrıda bulundu.

MFRR ortakları, gazetecilerin ve medya çalışanlarının gözaltına alınması, toplumda kin ve nefreti kışkırtmaktan soruşturma açılması, etkilenen bölgelere erişimin kısıtlanması ve sosyal medya platformu Twitter’ın bant genişliğinin daraltılması da dahil olmak üzere basın ve medya özgürlüğü ihlallerine ilişkin çok sayıda ihbar aldığını bildirdi.

7 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yurttaşları “manipülatif” haberler ve sosyal medya paylaşımları yapan hesapları ihbar etmeye teşvik eden “Dezenformasyon Bildirim Servisi“ni tanıttı.

Günün ilerleyen saatlerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depremden etkilenen on ili kapsayacak şekilde üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan etti.

Felaketle ilgili haberlere ilişkin bir açıklama yapan Erdoğan “Devlet ve millet el ele vermiş, bu tarihi felaketin üstesinden gelmeye çalışırken yalan haberler ve çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri yakından takip ediyoruz. […] Günü geldiğinde şu anda tuttuğumuz defteri de açacağız. Savcılarımız bu tür insanlık dışı yöntemlerle sosyal kaos çıkarmaya tevessül edenleri belirleyip gereken işlemleri süratle yapıyor” dedi.

Erdoğan’ın bu açıklamasına atıfta bulunan MFRR ortakları, yaptıkları ortak açıklamada şunlara işaret etti:

  • Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de yıkıcı depremlerin medyada “moral bozucu” şekilde yer almasına karşı uyarıda bulundu ve bu tür haberlere karşı televizyon kanallarını izlediklerini açıkladı.
  • Salı günü en az iki gazeteci gözaltına alındı: Adana’da Evrensel muhabiri Volkan Pekal depremin vurduğu bölgelerde fotoğraf çekerken gözaltına alındı; Istanbul’da ise Daktilo1984 siyaset yorumcusu Özgün Emre Koç sosyal medyada deprem yönetmeliğinin gerektiği gibi uygulanmadığı yönündeki yorumları nedeniyle gözaltına alındı. Geceyi “kin ve nefrete teşvik” suçlamasıyla polis gözetiminde geçirdi.
  • Gazeteciler Merdan Yanardağ ve Enver Aysever hakkında da, İslamcı grupların arama kurtarma ekiplerinin sessizlik talep ettiği sırada slogan atmalarını ve kurtarma çalışmalarını eleştirdikleri için cezai soruşturma başlatıldı. Yanardağ ayrıca hükümet yanlısı sosyal medya kullanıcılarının çevrimiçi tacizlerinin de hedef oldu.
  • Buna ek olarak, gazetecilerin Diyarbakır‘daki kurtarma çalışmalarını takip etmelerinin engellendiğine dair çok sayıda haber yapıldı.
  • 8 Şubat Çarşamba günü Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Güleş, Diyarbakır’da röportaj yaptığı kişinin kurtarma çalışmalarını eleştirmesi üzerine röportaj yaptığı kişiyle birlikte gözaltına alındı.
  • Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde de Mezopotamya Ajansı muhabiri Mahmut Altıntaş ve Jinnews muhabiri Sema Çağlak haber takibi sırasında OHAL kuralları gereği devlet tarafından verilen basın kartları olmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
  • Bu kurallar yerel gazetecilerin turkuaz basın kartı almasını, uluslararası medyanın ise İletişim Başkanlığı’nın yerel ofislerinden akreditasyon almasını zorunlu kılıyor. İki gazeteci daha sonra serbest bırakıldı ancak çalıştıkları kuruluşlar tarafından verilen basın kartlarına el konuldu.
  • Diyarbakır’daki çok sayıda başka gazeteci de polis ve yerel Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) görevlileri tarafından devlet tarafından verilen basın kartlarına sahip olmadıkları gerekçesiyle sahadan haber yapmalarının engellendiğini bildirdi.
  • 9 Şubat’ta İletişim Başkanlığı’nın yerel yetkilileri Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği‘ne yerel gazetecilerin artık kurumsal basın kartları veya görevlendirme mektupları ile çalışmalarına izin verileceğini aktardı.
  • 8 Şubat öğleden sonra, hasar gören altyapı nedeniyle zaten sorunlu olan bilgi ortamının ortasında, Türkiye’den Twitter‘a erişimin altı saatten uzun bir süre boyunca sınırlı olduğuna dair yaygın raporlar ortaya çıktı.

MFRR tarafından yapılan açıklamada kısıtlanan Twitter’ın ne kadar hayati bir önem taşıdığı şu cümlelerle bir kez daha dile getirildi:

“Sosyal medya mecraları, kurtarma ve yardım ekiplerinin dijital afet haritası üzerinde çalışmalarını koordine etmek adına, mağdurların tam konumlarını paylaşmaları ve seslerini duyurmaları için kilit bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Twitter’a erişimin sınırlandırılması gazetecilerin okurlarını bilgilendirmesini engellemekte, insanların bilgiye erişim hakkını sekteye uğratmakta ve acil durum destek ve yardımları için fazladan ve gereksiz büyük bir zorluk yaratmaktadır.”

Ayrıca yapılan açıklamada Türkiye’nin bu yıkıcı depremlerin etkilerini yaşadığı sırada, Mayıs 2023’te yapılacağı bildirilen milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ışığında da bağımsız ve çoğulcu bir medya ortamının öneminin altı çizildi.

Aralarında ARTICLE 19 Avrupa, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), OBC Transeuropa’nın (OBCT) bulunduğu MFRR ortakları, Türkiye makamlarını bilgiye erişim ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları derhal kaldırmaya ve gazetecilerin ve medya çalışanlarının haber yapmalarının engellenmemesini sağlamaya çağırdı.

You may also like

Comments

Comments are closed.