Doğal varlıkların denetimsiz bir şekilde sürekli olarak sömürülüp iktisadileştirilmesi ve insanın biyolojik, jeolojik ve atmosferik süreçlere kapsamlı müdahaleleri yalnızca doğanın hızla tükenmesine değil, aynı zamanda yaşam alanlarının tahrip edilmesine, türlerin kitlesel yok oluşuna ve siyasi, ekonomik ve insani krizlere yol açıyor.
Avusturya Kültür Ofisi İstanbul’da, 2 Ekim’den itibaren seyirciyle buluşacak multimedya sergisi Touch Nature, Avrupa ve ABD çapında toplam on iki sergi serisinin bir parçası olarak doğanın giderek artan yıkımını ve insanlar için tehditte dönüşmesi karşısında sanatın aldığı güncel tavrı ele alıyor.
Antroposen Çağda Dünya sistemimizde meydana gelen derin değişikliklere eleştirel bir gözle bakan Avusturya ve Türkiye’den sanatçılar Touch Nature’de belgelemek, bir protesto ya da karşı duruş formüle etmek ve insanın doğayla yeni biçimlerde ilişki kuracağına dair umutlu vizyonlar tasarlamak için resim, grafik sanatı, fotoğraf, heykel ve video gibi üretimlerini sergileyecek.
Bahaneler ve direnişler…
2 -10 Ekim tarihlerinde görülebilecek sergideki bazı eserlerden kimi izlekler şöyle:
Krizin üstesinden gelmek için alınacak önlemler söz konusu olduğunda, Michael Endlicher’in “Aber Aber Aber” (2021) adlı video çalışmasında listelediği gibi sonu gelmeyen bahaneler öne sürülüyor.

Marielis Seyler, izleyiciyi salyangoz kabukları gösteren, yere serilmiş büyük formatlı fotoğrafların üzerinde tepinmeye zorlayarak dolaysız bir şekilde insanın ne kadar yıkıcı davrandığını ve bununla yol açtığı kalıcı değişiklikleri görünür kılıyor.
Sanatçı, aktivist ve film yapımcısı Oliver Ressler, “The parth is never the same” (2022) adlı video çalışmasında Almanya’nın son el değmemiş ormanlarından birini koruma mücadelesine eşlik ederken sivil itaatsizliği, çevresel yıkıma karşı direnişi ve gezegenimizin kaynaklarının sömürülmesini belgeliyor.
Maren Jeleff ve Klaus Pichler “Too close to notice” (2022) çalışmalarında lale soğanlarına musalat olan ve onlarla birlikte dünyayı dolaşan çok zararlı, yaşamı tehdit eden bir küf mantarını odağa alarak tarım ilaçlarının yaygın kullanımını da kapsayan küresel ekonominin etkilerini göz önüne seriyor.
Nives Widauer, Fatoş Iwen, İnci Eviner ve Gözde İlkin ise biyolog ve felsefeci Donna Haraway’dan aldıkları esinle, gezegenimizdeki tüm yaşamın birbirine bağlı olduğu ve kültür ile doğa arasında yeni bağlantıların kurulabileceği fikrini feminist bir bakış açısıyla görselleştiriyor.
Tüm popülasyonların “çok uluslu organizmalar” olduğuna inanan Uli Aigner, devasa fantastik çiçek resimlerinin içine 206 ulusal bayrak çiziyor.

Küresel çözümlerin sınırların ötesinde bulunması gerektiğine inanan Barbara Anna Husar, 3.500 m³, meme şeklinde, pembe bir sıcak hava balonu olan sosyal heykeli “UDDER” (2018) ile gökyüzünden mesaj gönderiyor. Sanatçı, dişilik ve ilkel besin kaynağı ile özdeşleştirilen memeyi alışılagelmiş bağlamından kopararak, gerek sürdürülebilirlik için gerekse de günümüz ekonomisinin büyüme zorunluluğunun karşısında yer alan insan ve doğa arasında daha nitelikli bir denge gözeten yeni çözüm yaklaşımları için bir metafor işlevi üstleniyor.
Laurent Ziegler, “Gras”ta (2013) ekolojik düşüncenin öncüsü Alexander von Humboldt‘un ruhuna uygun olarak insanları kelimenin tam anlamıyla doğanın içine çekiyor. Humboldt 1810 yılında Johann Wolfgang von Goethe‘ye şöyle yazmıştı: “Doğa hissedilmelidir.”
Multimedya sergisi: Touch Nature
- Tarih: 2 Ekim – 10 Ekim 2024
- Sergi Açılışı: 2 Ekim, saat 19:30
- Yer: Avusturya Kültür Ofisi, Köybaşı Caddesi No:44. 34464 Yeniköy/İstanbul
Küratör: Sabine Fellner, eş küratör Zeynep Sayın
Küratör Asistanı: Laurenz Fellner
Sanatçı Listesi
Uli Aigner, Michael Endlicher, İnci Eviner, Peter Hauenschild, Barbara Anna Husar/Elmar Bertsch, Gözde İlkin, Fatoş Irwen, Ferdinand Melichar, Monika Pichler, Klaus Pichler (Maren Jeleff ve Martin Kirchmair’in işbirliği ile), PRINZpod, Oliver Ressler, Hubert Roithner, Gregor Sailer, Marielis Seyler, Ramona Schnekenburger, Judith Wagner, Nives Widauer, Laurent Ziegler/Georg Blaschke.