TİHV Akademi: Üniversitelerarası Kurul yetki sınırını aştı

Dr. Mehmet Baki Deniz'in doktora için yaptığı denklik başvurusunun tez içeriği gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin açıklama yapan TİHV Akademi, böyle bir denetim ile vasatlığın ve otosansürün teşvik edildiğini söyledi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) bünyesinde çalışan bilim insanları ve akademisyenlerden oluşan TİHV Akademi, Dr. Mehmet Baki Deniz‘in yurtdışında aldığı doktora için yaptığı denklik başvurusunun Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından tez içeriği gerekçe göstererek reddedilmesine ilişkin açıklama yaptı.

Yapılan yazılı açıklamada, “Yurtdışında yazılan doktora tezlerini sansürlemeye yönelik bu kararı en sert biçimde kınıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

‘Tezin başarısına sadece jüri karar verebilir’

Dr. Deniz’in ABD’de State University of New York Sosyoloji Bölümü’nde aldığı doktora derecesinin Kurul tarafından reddedildiğini hatırlatan TİHV Akademi, bir tezin akademik olarak başarılı ya da başarız olduğuna sadece doktora jürisinin karar verebileceğinin altını çizdi.

Yurtdışındaki üniversitelere kazanılan doktora derecelerinin Türkiye’de geçerli sayılabilmesi için ÜAK’nın yetkilendirildiğini belirten TİHV Akademi,  ancak ÜAK’ın bu konudaki yetkisinin doktora derecesini veren üniversitenin Türkiye’de tanınıp tanınmadığı ve derecenin örgün eğitim yoluyla alınıp alınmadığı gibi formel koşulların tespitiyle sınırlı olduğunu söyledi.

‘Akademik özgürlüğe aykırı’

Açıklamada “ÜAK yöneticilerinin bu sınırın ötesine geçerek, yurtdışında alınan doktora diplomalarının Türkiye’deki geçerliliğini ‘konu ve içerik’ denetimine tabi tutmaları açıkça sansürdür, akademik özgürlüğe ve ifade özgürlüğüne her bakımdan aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.

ÜAK’ın yurtdışında yazılan doktora tezlerini “konu ve içerik” denetimine tabi tutmaya başlamasının Türkiye’de akademik özgürlüğe yönelik baskı ve sansür pratiklerinin yeni bir düzeye ulaştığını göstermesi bakımından son derece kaygı verici bulduğu belirtildi.

‘Vasatlığın ve otosansürün teşviki’

Böyle bir denetimin özellikle sosyal ve beşeri bilimlerde özgün ve eleştirel yaklaşımların baskılanmasına, vasatlığın ve otosansürün teşvik edilmesine yol açacağı vurgulanan açıklamada şunlar söylendi:

“Yurtdışında doktora yapan Türkiyeli araştırmacılar ÜAK’ın makbul bulacağı vasat tezler yazmak için otosansür uygulamak ile doktora sonrasında Türkiye’ye dönmemek arasında tercih yapmak zorunda kalacaklardır. ÜAK’ın yurtdışı üniversitelerde doktora yapan araştırmacıları böyle bir tercihe zorlaması hiçbir bir biçimde kabul edilemez.”

Dayanışma çağrısı

ÜAK’ın kararının ifade özgürlüğüne ve akademik özgürlüğe tümüyle aykırı olmanın yanı sıra Anayasa’nın teminat altına aldığı çalışma hakkına ilişkin olarak da gayri meşru bir kısıtlama getirdiği belirten TİHV Akademi, yurtdışında aldığı doktora derecesine keyfi olarak denklik tanınmayan bir akademisyenin Türkiye üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalışma imkanından yoksun bırakıldığının altını çizdi.

“Üniversitelerarası Kurul bir sansür organı olmamalıdır! ÜAK yöneticileri yurtdışında yazılan doktora tezlerini sansürlemekten vazgeçmeli ve akademik özgürlüğün gereklerine uygun davranmalıdırlar” diyen TİHV Akademi, ulusal ve uluslararası akademik camiayı, Dr. Mehmet Baki Deniz’in Danıştay nezdinde başlattığı hak arama mücadelesini desteklemeye ve Üniversitelerarası Kurul’un bu utanç verici uygulamasını tüm platformlarda açıkça kınamaya çağırdı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İstanbul’da trafik sıkışıklığı, ücretlendirilmesi ve toplumun desteği

Ekonomistler, çok uzun bir süreden beri dışsal maliyetlerin fiyatlandırma...

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR