Doğa MücadelesiEditörün SeçtikleriEkolojiManşetVideo

Termik santrale karşı tek kişilik barikat: Tayyibe Teyze

0

Video haber: Hakan TOSUN

*

Dünyada termik santrallerin kapatılması için ciddi adımlar atılırken Türkiye’de termik santrallere büyük bir hızla yenileri ekleniyor. Aynı bölgede üç veya daha fazla santralin olduğu düşünüldüğünde durumun ne kadar vahim olduğu görülüyor. İkizköylüler 2018 yılında köylerinin bir mahallesini Yeniköy-Kemer Termik Santrali‘ne kaptırdıktan sonra hem Akbelen Ormanı’nı hem de köylerinin kalan mahallelerini korumak için 700 gündür direniyor.

Santral, bacalardan çıkan zehirli gazın insan sağlığını tehdit emesiyle birlikte doğaya da geri dönüşü telafisi zor zararlar veriyor. Diğer bir önemli bir sorun ise kömür yatakları biten şirketlerin yeni rezerv alanları için kendilerine yeni yerler aramaları. İkizköy’deki direnişin merkezinde bu isteğe karşı duruş yatıyor. Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali İkizköy’e bağlı Işıkdere mahallesini bunun için almış. Köylülerin deyişiyle; İkizköy burada bir baraj işlevi de görüyor. İkizköy’ü aşmaları halinde kilometrelerce uzunlukta ve onlarca köyü içine alan devasa büyüklükte bir alanı ele geçirmiş olacaklar. Bu bir bölgenin tamamen bitmesi anlamına geliyor. Zira 41 yıldır çalışır durumda olan Yatağan Termik Santrali kuruluşundan bugüne kadar geçen 42 yıl içinde rezerv alanları için 10 köyü yutmuş.

Türkiye’nin ilk termik santrallerinden biri olma özelliği taşıyan Yatağan Termik Santrali Yeniköy-Kemerköy Santrali’ne sadece 45 km uzaklıkta. Rezerv alanları için kendilerine yeni alanlar arayan şirketi Tayyibe Teyze durdurmuş. Babasından kalma zeytinliklere el koymak isteyen şirketi mahkeme kararları ve kararlı direnişiyle durdurmayı başarmış.

Tam dokuz yıldır büyük bir inatla direnişine devam eden Tayyibe Demirel ne olursa olsun babadan kalma zeytin ağaçlarını termik santrale vermeyeceğini ifade ediyor. Tayyibe Demirel’e göre adım adım ilerleyen maden, zeytinliklere zarar verdikçe köylüler arazilerini satmak zorunda kalıyor.

Kendi arazisini almak içinde farklı yollar denendiğini söyleyen Demirel şirket görevlisinin “Ne yapıp edip alacağım senin bu arazini” dediğini belirtiyor. Ayrıca Demirel, 3773 sayılı yasaya göre zeytinliklerin kamulaştırılmasının engellendiğini bunu yapmasının kanunsuz olduğunu vurguluyor.

Demirel, Turgut köyünün verimli tütün bahçelerine sahip olduğunu köylünün arazilerini satmak zorunda kalmasıyla köylünün şehir merkezlerinde çalışmak zorunda kaldığını söylüyor. Tütüncülüğün bitme noktasına gelmesiyle şimdi ise sıranın zeytinliklere geldiğini ifade eden ve dokuz yıldır büyük bir özveriyle mücadelesine devam eden Tayyibe Demirel zeytinliklerini şirkete satmamakta kararlı.

You may also like

Comments

Comments are closed.