Ziyaret edenlerin anlattığına göre, Tel Aviv, bundan yalnızca 10 sene önce, sokaklarında bisiklete binenlerinin parmakla sayılabileceği bir şehirdi. “Deli” gözüyle bakılan bir kaç kişi ve şehrin güneyinde büyük kumaş parçalarını oradan oraya bisikletleriyle taşıyan afrikalı göçmenler dışında, bisiklete binen yoktu.
Bisiklete binmek, araba satın almaya gücü yetmeyen insanların yaptığı bir iş olarak görülürdü, üstelik “pis bir iş”ti: hava çok sıcak olduğu için çok terlerdin zira. Halbuki Tel Aviv gibi düz ve çok trafiği olan bir şehirde bisiklete binmek çok mantıklı değil miydi?
Haaretz gazetesinin haberine göre Tel Avivliler bu durumun farkına varmışlar. Şehir nüfusunun %14’ünün artık işe ya da okula bisikletle gittiği bildiriliyor.
Bu değişimin nedenlerinden biri olarak gösterilen, Tel-Aviv’de Eylül ayının başlarında kullanıma sokulan Tel-O-Fun adlı ortak bisiklet kullanım sistemi. Bu sistemle, şehrin farklı noktalarındaki bisikletleri istediğiniz gibi kiralayıp bir başka istasyona bırakabiliyorsunuz.
Ancak bu kadarla sınırlı değil: Artan bisiklet kullanımın nedenleri arasında petrol fiyatının sürekli artışı, trafik sıkışıklığının çekilmez hale gelmesi, park edecek yer bulmanın mümkün olmaması ve ekoloji ve insan sağlığı hakkında artan farkındalık da gösteriliyor. Tel Aviv’de temiz, düzgün ve gölgeli bisiklet yollarının bulunması da tabi ki önemli bir etken.
Haaretz gazetesinin haberine göre, şehrin merkez ve güney bölgelerinde yaşayanlar arasında ulaşım için bisiklet kullananların oranı %23.5 civarında. Tel Aviv’in kuzey ve doğu bölgeleriyle Yafa’da ise bu oran %5’e düşüyor.
Bu olumlu gelişmeye rağmen, özel araçlar hala en popüler ulaşım şeklini oluşturuyor. Bu durum özellikle merkez ve kuzey mahallelerde geçerli.Kuzeyde insanların üçte ikisi özel araçlarıyla seyahat ediyor. Yafa’da ise halkın yarısı düzenli olarak otobüs kullanıyor.
Şehirde artan bisiklet hırsızlığı vakaları endişe yaratsa da, Tel Aviv’de bisiklet kullanımı hızla artmaya devam edecek gibi gözüküyor.
(GreenProphet.com, Yeşil Gazete)