Teknoloji Devi Toshiba nükleer santral projelerinden çekiliyor mu?

27 Ocak Cuma günü Teknolojide Dünya Devi Toshiba, yurt dışındaki nükleer santral projelerinden çekileceğini, yeni proje almayacağını ve nükleer faaliyetlerini gözden geçirmeye ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Şirketin çip bellek üretimi alanında faaliyet gösteren bir şirketinin hisselerinin %20’sini de satarak nükleer santral işlerinden doğan 6 milyar Dolarlık zararı kapatmaya çalıştığı haberleri yayılıyor. Toshiba’nın hisseleri 1 yıl içinde %45 değer kaybetmiş bulunuyor. Geçen sene bu zamanlarda Toshiba’nın hisselerinin 35 yılın sonunda tamamen dibe vurduğu da haber olmuştu. Çeşitli kaynaklara göre ABD’de nükleer endüstri sektöründe faaliyet gösteren şirketin hisselerinin çok düşmesi neticesinde şirket Ceo’sunun da istifa etmesi bekleniyor. Toshiba’nın nükleer projelerden çekildiği haberi Japonya’daki Nükleer santral karşıtları tarafından sevinçle karşılandı.

Toshiba, 2011 yılında yaşanan Fukuşima nükleer kazası itibariyle kendini gösteren yoğun toplumsal muhalefet neticesinde Japonya’da nükleer santrallerin iş yapmasının önü tıkanınca Toshiba şirketi yurtdışı projelere yüzünü dönerek Avrupa, Asya’da kurulacak nükleer santral inşaat projelerinde yer almaya çalışıyordu.   2013 yılında İngiltere’de 100 milyon Dolara  nükleer santral inşa etmeye talip olan bir şirketi satın alma girişiminde bulunmuş son olarak ABD’nin nükleer reaktör üreticisi Westinghouse Elektrik şirketinin iştirakı olan olan  NuGeneration Ltd  %50sini satın alma pazarlıklarının ise son safhasına gelmişti. Diğer taraftan Finlandiya’da da  iki reaktör kurmak için ihaleye girerek Orta Asya ve Afrika’da da  sözleşme imkanlarını kovalıyordu. Avrupa’nın reaktör üretimindeki  en büyük  şirketi Areva bile Dünyada Toshiba’dan sonra ikinci sırada geliyor.

2013 yılında Türkiye Hükümeti’nin Sinop’ta bir nükleer santral kurulması için Japon Hükümeti ile sözleşme yapmasının ardından Toshiba da bu projeye talip olduğunu  açıklamıştı. Ne var ki, reaktörlerin inşaat süreci için Mitsubishi’yle anlaşılınca bir nükleer santral kurulumu için Toshiba’nın adı ancak 2015 yılında anılmıştı. Nitekim Toshiba  Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından Rusya ile yapılan anlaşmanın iptal olması halinde Akkuyu nükleer santralini kurmak üzere talip olduğunu açıklamıştı.

Toshiba’nın yurt dışındaki mevcut nükleer santral projelerinden çekilmesi kararını  sizlerin Fukuşima Tanığı adı ile tanıdığınız, zaman zaman Yeşil Gazete üzerinden Türkiye’deki yaşam savunucularına mektup da gönderen, 2014 yılından beri Yeşil Düşünce Derneği’nin girişimleriyle 3 defa Türkiye’ye gelerek Fukuşima hakkındaki gerçekleri anlatan Toshiya Morita, blogunda değerlendirmiş.

Morita’ya göre Toshiba’nın karşı karşıya geldiği mali yıkımı nükleer santral karşıtı mücadelenin dünya çapında güçlenmesinin bir sonucu. Zira Fukuşima nükleer felaketinin ardından nükleer santraller hakkında dünya geneline yayılan olumsuz imaj  bir bakıma nükleer endüstrinin gelecek beklentisini düşürmüş bulunuyor.

Fukuşima nükleer felaketinin başlamasıyla beraber yaptığı araştırmaları, topladığı bilgileri blogundan yaymaya çalışılan Morita blogunda  aynen şöyle yazmış

“Bizim direnişimiz nükleer endüstrinin umutlarının önünde engel oluşturmuştur!”

Morita sözlerini şöyle açıklıyor :

“Öncelikle Toshibanın Fukuşima nükleer felaketinin sorumlularından olduğunu bilmemiz lazım. Çünkü Fukuşima Daiichi nükleer santralinde 1 nolu reaktör Amerikanın GE şirketi üretimidir.  2. reaktör GE ve Toshiba ortak üretimidir, 3. reaktör Toshiba jenerasyonudur, kazadan önce soğutma havuzuna alınmış olan  4 no’lu reaktördeki yakıt çubukları ise Hitachi üretimiydi.

Dolayısıyla aslında Fukuşima nükleer felaketinden Toshiba ve Amerikan şirketi GE birlikte sorumludur. Nevar ki kamuoyu nezdinde kusurlu olan yalnızca Tokyo Elektrik şirketi gibi gösterilmiştir. Oysa yüzbinlerce yıl etkisi sürecek olan bir felakete neden olan reaktörlerin üreticilerinin toplumlar nezdinde affedilecek yanı yoktur. Fukuşima nükleer santral felaketi aslında Tokyo Elektrik, GE ve Toshiba’nın başımıza sardığı bir felakettir. Toshiba’nın sorumluluk alarak özür dilemesi, felaketzedelere yardım etmesi ve nükleer santral işinden tamamen çıkması gerekirdi.

Lakin Toshiba’nın adı, Fukuşima nükleer felaketiyle ilgili olarak çok anılmadı. Hatta şirket Japonya’da yükseltilen güvenlik standartları nedeniyle yeni nükleer santral kurulması zorlaştığı için bu alandaki işlerini devam ettirmek amacıyla şirket evliliği yaparak  yurt dışındaki projeleri kovalamaya başladı. Bununla beraber  Fukuşima sonrasında Amerikan Nükleer Güvenlik Kurumu da regulasyonlarını revize ederek güvenlik standartlarını yükselttiği içindir ki inşaat maliyetleri artarken hesaplar tutmadı ve Toshiba hatta Amerikanın reaktör üreticisi  Westing House şirketi çetrefilli bir yola girdi”.

Haber: Pınar Demircan

(Nuclear-news.net, Yeşil Gazete)

 

 

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR