Taş ocakları zarar veriyor: Kibele heykelinin bulunduğu 2300 yıllık kale yıkılma tehlikesi altında!

Ana Tanrıça Kibele heykelinin bulunduğu 2 bin 300 yıllık Ordu Kurul Kalesi’ndeki arkeolojik kazılara yeniden başlanırken, kale etrafında faaliyet yürüten taş ocaklarında dinamit patlatıldığı için tarihi dokunun yıkım tehlikesi altında olduğu ortaya çıktı. Ordu Çevre Derneği Başkanı Gül Ersan, bölgenin SİT alanı kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirterek, yetkilileri göreve çağırdı.

Karadeniz’de geçen yıl Ana Tanrıça Kibele heykelinin bulunduğu 2 bin 300 yıllık Ordu Kurul Kalesi’ndeki arkeolojik kazılara yeniden başlanıldı. Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri ve arkeologların katıldığı kazı çalışmaları sürerken, kale etrafında faaliyet yürüten taş ocaklarında dinamit patlatıldığı için tarihi dokunun yıkım tehlikesi altında anlaşıldı.

Gazete Şujin’den Evrim Kepenek’in haberine göre, Ordu Çevre Derneği Başkanı Gül Ersan, bölgedeki tarihi dokunun ve SİT alanlarının sermaye grupları için bir anlamı olmadığını ifade ederek, rant için yaşam alanlarının yok edildiğini belirtti. “Bize göre, ilimiz için hem kültürel hem de turizm açısından önemli olan Kurul kayalıkları, tepesinden Melet Irmağına kadar SİT alanı ilan edilmeli, taş ocağı faaliyeti de derhal durdurulmalıdır” diyen Gül, Samsun Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne; Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve İl Müdürlüğüne ayrı dilekçeler yazdıklarını, Cumhuriyet Başsavcılığınada suç duyurusunda bulunduklarını ancak dilekçelerine verilen yanıtların kendilerini çok daha üzdüğünü söyledi.

Tarihi alanda taş ocağı faaliyetinin sakıncası yokmuş!

Kültür Bakanlığı’nın ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dilekçelere verdiği yanıtlarda, arkeolojik ve doğal SİT alanlarının zaten fazlasıyla geniş tutulmuş olduğunun ifade edildiğini anlatan Gül, “Taş ocağının herhangi bir zararı yokmuş. Samsun Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden geldiler ve koşulları elverdiğince kayalıkları tekrar incelediler. Yazdıkları raporda, ‘Sınırların genişletilmesini gerektirecek herhangi bir arkeolojik bulguya rastlanmamıştır, taş ocağı faaliyetinin sakıncası yoktur’ dediler” diye konuştu.

“SİT alanı daraltılmasın”

Yetkililerin tarihi alanlar için “3-5 çanak çömlek bulundu diye bütün kaya kütlesi SİT alanı ilan edilemez” söylemini hatırlatan Gül, Ordu Müze Müdürlüğü’nün 3 arkeologa yaptırdığı araştırma sonucunda SİT alanının daraltıldığını belirtti. Gül, “SİT alanı genişletilsin istedik. İlgili her kuruma dilekçeler gönderdik. Bütün bunları yaparken dayanağımız mahkeme dilekçeleri ve mahkeme kararlarındaki bazı uzman görüşleriydi” diye konuştu.

Taş ocakları çevreye zarar veriyor

Bölgedeki sayısız taşocağı nedeniyle doğal yapı bozulduğu gibi çevresinde yaşayanların sağlığının da olumsuz etkilendiğini anlatan Gül son olarak, “Bitmeyen gürültü ve toz halkı canından bezdirdi. Bütün bunlara neden katlanmak zorundalar?” diye sordu.

(Gazete Şujin)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Türkiye’nin iklim politikaları performansı bu yıl da ‘düşük’

Bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 53'üncü sırada yer alan Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, bunun fosil yakıtları ikame etmediği vurgulanıyor.

[COP29] 25 ülke ve AB’den ‘Yeni kömüre hayır’ eylem çağrısı

Avustralya'nın 'eylem çağrısı'na ilk yanıt veren ülke olmasının ardından OECD ülkeleri içerisinde yeni kömür santrali inşa eden sadece Türkiye ve Japonya kaldı.

Alaplı’daki doğal gölün bitmeyen çilesi: Şimdi de hafriyat ve moloz yığılıyor

Eski taş ocaklarının çukurunda kendiliğinden oluşan ve içinde yaşayan balıklarıyla canlı bir göl haline gelen Alaplı Gölü'nü yok etme girişimlerine bir yenisi eklendi.

Karacasöğüt’te 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’na marina için ÇED gerekli değilmiş

Marmaris'te 1. Derece Arkeolojik Sit alanına yat iskelesi ve turizm tesisi projesine valiliğin verdiği 'ÇED gerekli değil' kararı İdare Mahkemesi'nce de uygun bulundu.

[COP29] Petrol zengini Suudi Arabistan müzakereleri sabote ediyor

Suudi Arabistan delegeleri, Bakü'deki iklim zirvesinde fosil yakıtlardan uzaklaşma, adaptasyon, iklim taahhütleri gibi kritik konulardaki müzakereleri her fırsatta engelliyor.

EN ÇOK OKUNANLAR